14. Hukuk Dairesi 2015/3764 E. , 2015/2735 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 24.11.2014 gün ve 2014/7528 E.- 13259 K. sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu iptali ve eski hale ihya sureti ile ... adına tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmaza dayanak imar uygulamalarının idari yargıda iptal edildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, davalı Büyükşehir Belediyesi vekili, ... Belediyesi vekili ve davalı ... vekilinin temyizi üzerine karar, Dairemizin 24.11.2014 günlü ve 2014/7528 esas, 2014/13259 karar sayılı ilamı ile onanmıştır.
Davalı Büyükşehir Belediyesi vekili ve ... Belediyesi vekili kararın düzeltilmesini istemiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın bulunduğu alanda ... Belediyesinin 37 numaralı imar düzenlemesi yaptığı, daha sonra aynı bölgede ... Büyükşehir Belediyesi"nin imar uygulaması gerçekleştirdiği, her iki imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edilerek, idari yargı kararlarının kesinleştiği, dava konusu yerin yargılama sırasında yeni kurulan ... Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan Belediyenin de davalı gösterildiği anlaşılmaktadır.
Davacı vekili; devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan çekişme konusu 456,58 m2"lik bölümün ... adına sicil kaydı oluşturulmadan 1431 numaralı parsel numarası ile ihdasen ... Büyükşehir Belediyesi adına tescil edildikten sonra adı geçen belediyece yapılan imar uygulaması sonucunda da tamamının kamuda kullanılmak üzere terkin edildiğini ve bu alan üzerinde 5654 ada 6 ve 7 sayılı imar parsellerinin oluşturulduğu ancak dayanak imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescil ile tapu kayıtlarının eski hale iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır.
Tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği) bir diğeri ...nin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. İmar şuyulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Böylesi bir durumda da dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır.
Ayrıca; çekişmeli taşınmazın Belediye sınırları içerisinde ve kadastro sırasında tespit dışı bırakılan yer olduğunun belirlenmesi halinde, 1966 tarihinde yürürlüğe giren 775 sayılı Yasanın 3/2. maddesinde öngörülen Belediyeye devri gerekli taşınmazlardan olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, şayet yasa gereğince Belediyeye devri gereken yerlerden olduğu tespit edilirse, ...nin taşınmazda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı gözetilerek ...nin davasının reddine karar verilmesi gerekir.
Diğer taraftan; 775 sayılı Yasanın 3. maddesi her ne kadar 19.07.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4916 sayılı Yasa ile iptal edilmiş ise de; iptal kararının bu tarihten önce doğmuş olan haklara etkili olmayacağı, bir başka ifadeyle kazanılmış hakkın korunması gerekeceği açıktır.
Somut olaya gelince; mahallinde yapılan uygulama neticesinde teknik bilirkişinin çekişme konusu 1431 numaralı parselin kadastro paftasına göre devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden ihdas edildiğini bildirdiği halde, evrak arasına alınan tescil bildirim beyannamesinde 459,30 m2 olan anılan parselin, 122 no"lu parselin terkininden ihdas edildiğinin belirtildiği, ne var ki bu hususlardaki çelişkinin giderilmediği, 122 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının ve 1431 sayılı ihdas parselinin tedavüllerini içerir tapu kaydının dosya arasına alınmadığı, özellikle dava konusu yapılan 456,58 m2"lik bölümün imar uygulamalarından (1 ve 2. uygulamalarda) önceki vasıflarının ... ile ilgisinin bulunup bulunmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanmadığı, öte yandan, çekişme konusu yerin Belediyeye devri gereken yerlerden olup olmadığı hususu üzerinde de durulmadığı görülmektedir.
Buna göre; öncelikle 122 ve 1431 sayılı parsellerin tapu kaydı ile ilk tesisinden itibaren geldi tapu kayıtlarının ve dayanak belgelerinin evrak arasına alınması, ondan sonra yukarıda değinilen ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, tarafların bu konuda gösterdikleri tüm delillerin toplanması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanarak varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden, bu sebeple kararın bozulması gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle onanmasına karar verildiği bu defa yapılan incelemeden anlaşılmış, davalı vekillerinin yerinde görülen karar düzeltme istemi kabul edilerek Dairemizin onama ilamı kaldırılarak hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekillerinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 24.11.2014 günlü ve 2014/7528 esas, 2014/13259 karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 12.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.