17. Ceza Dairesi Esas No: 2017/4679 Karar No: 2018/17101 Karar Tarihi: 27.12.2018
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2017/4679 Esas 2018/17101 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hükümde, sanığın hırsızlık suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir. Sanığın savunması, suça konu olan motosikleti bilmediği kişilerden satın aldığı şeklindedir. Ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun emsal niteliği olan bir kararı ile trafik tescil kaydı ile alınıp satılması gereken motosikleti tescil harici satın almanın suç olduğu belirtilmiştir. Mahkeme, sanığın suçu işlediğini ve cezasının eksik olduğunu kabul etmiştir. Ancak mahkeme kararında üç nedenle bozma istenmiştir: Ceza miktarının eksik olması, mağdurun beyanının son celsede okunmaması ve TCK maddesi 53 hakkındaki Anayasa Mahkemesi iptal kararının yeniden değerlendirilmesi gerekliliği. Kararda yer alan TCK maddeleri: 143 (Hırsızlık), 53 (Hak Yoksunluğu Cezaları).
17. Ceza Dairesi 2017/4679 E. , 2018/17101 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanığın soruşturma aşamasında, suça konu motosikleti soyadlarını bilmediği Ertuğrul ve Cuma isimli kişilerden 400,00 TL karşılığı satın aldığını, satın aldığında plakasının olmadığı, motor ve şase numaralarının kazınmış olup olmadığını bilmediği şeklindeki savunması, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.06.204 tarih, 2013/13-203 Esas ve 2014/308 Karar sayılı otomobil hırsızlığına ilişkin emsal niteliği olan kararı karşısında, trafik tescil kaydı ile alınıp satılması gereken motosikleti tescil harici satın aldığını iddia ettiği, satın aldığı kişilere ait adres ve kimlik bilgilerini vermediği, suçlamadan kurtulabilmek adına satın aldığı kişilerin bulunması için daha etkin bir çaba göstermemiş olması karşısında, tebliğnamedeki bu yönde bozma isteyen görüşlere iştirak edilmemiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-UYAP sisteminden alınan güneşin doğuş ve batış saatlerini gösteren çizelgeye göre, yaz saati uygulaması da dikkate alınarak, 02.05.2013 günü güneşin 18.28 saatin de battığı suça konu eylemin saat 21.30-23.30 sıralarında gerçekleştiği anlaşılmakla; sanık hakkında koşulları oluştuğu halde TCK"nın 143. maddesinin uygulanmayarak eksik cezaya hükmedilmesi, 2-Soruşturma aşamasında kimliği bilinmeyen ve bu nedenle iddianamede yer almayan mağdurun kovuşturma aşamasında tespit edilerek yargılamaya dahil edilerek dinlenildiği, ancak sanığın savunmasının tespit edildiği son celsede mağdur beyanı okunmayarak savunma hakkının kısıtlanması, 3-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ve üst Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, sanık ... hakkında açıklanan nedenlerle incelenen hükmün BOZULMASINA, CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının korunmasına, 27.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.