16. Ceza Dairesi 2015/1383 E. , 2016/7312 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmak, Silahlı terör örgütünün porpagandasını yapmak
Hüküm : 3713 sayılı Kanunun 7/2, 2. cümle, TCK"nın 43, 62, 53, 58/9 ve TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-... silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olduğu yönünde dosya içerisine yansımış herhangi bir delil bulunmayan sanığın yalnızca silahlı terör örgütünün propagandasını yaptığı, propaganda suçuyla sınırlı eylemlerinde ise örgüt üyeliğinin gerektirdiği devamlılık, çeşitlilik ve yoğunluk bulunmadığı cihetle unsurları oluşmayan silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Sanığın 2011 yılı Ekim ayından başlayarak, 2012 yılı Ocak ve Şubat aylarında da devam edecek şekilde facebook hesabından ... silahlı terör örgütünün cebir ve şiddet içeren yöntemlerini övecek ve teşvik edecek şekilde paylaşımlarda bulunduğu anlaşılan olayda 2011 yılı içerisinde değişik zamanlarda gerçekleşen eylemleriyle ilgili hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklaması yöntemiyle işlendiği ve anılan maddenin birinci fıkrasının "b" bendinde yer alan "kovuşturma evresinde, kovuşturmanın
ertelenmesine karar verilir" şeklindeki düzenleme dikkate alınarak kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesi gerektiği, 2012 yılında değişik zamanlarda birden çok kez gerçekleşen eylemleriyle ilgili olarak ise TCK’nın 43. maddesi yollamasıyla 3713 sayılı Kanunun 7/2 ve 2. cümlesi gereğince mahkumiyet hükmü kurulması gerektiği gözetilmeden 2011 ve 2012 yılında facebook üzerinden gerçekleştirilen tüm eylemlerinin mahkumiyet hükmüne dayanak alınması suretiyle karar verilmesi,
3-Sanık hakkında silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan kurulan hükümde, temel cezanın belirlenmesinde yasaya aykırılık bulunmamakta ise de zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasında sanığın eylem sayısı dikkate alınarak TCK’nın 43/1 maddesinde öngörüldüğü şekilde cezanın 1/4"ten 3/4 oranında makul şekilde artırım yapılması gerekirken yazılı olduğu şekilde 1/4 artırım yapılarak eksik ceza tayini,
4-Kabul ve uygulamaya göre, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden gözetilmesi lüzumu,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 1, 3 ve 4 numaralı bentlerdeki bozma nedenleri yönünden oybirliği, 2 numaralı bentteki bozma sebebi yönünden üyeler ... ve ...’ın muhalefeti ve oyçokluğuyla 14.12.2016 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY
Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesi 02.10.2012 tarih ve 2012/67 E. - 2012/141 K. sayılı ilamıyla silahlı terör örgütü üyeliği suçunun yanı sıra sanık ..."ın; “facebook hesabından, 2011 yılı Ekim ayından başlayarak 2012 yılı Şubat ayına kadar devam eden süre içerisinde ... silahlı terör örgütünün cebir ve şiddet içeren yöntemlerini öven ve teşvik eden paylaşımlarda bulunduğunu, bu şekilde zincirleme şekilde silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak suçunu işlediğini,” kabul ederek 3713 sayılı Yasanın 7/2-2. cümle ve TCK"nın 43/1 maddesi gereğince mahkumiyetine yönelik karar vermiştir.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 14.12.2016 tarih ve 2015/1383 E - 2016/7312 K. sayılı ilamında oyçokluğuyla verdiği kararında; “sanığın 2011 yılı Ekim ayından başlayarak, 2012 yılı Ocak ve Şubat aylarında da devam edecek şekilde facebook hesabından ... silahlı terör örgütünün cebir ve şiddet içeren yöntemlerini övecek ve teşvik edecek şekilde paylaşımlarda bulunduğu anlaşılan olayda 2011 yılı içerisinde değişik zamanlarda gerçekleşen eylemleriyle ilgili hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat yöntemiyle işlendiği ve anılan maddenin birinci fıkrasının “b” bendinde yer alan “kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilir” şeklindeki düzenleme dikkate alınarak kovuşturmanın ertelenmesi karar verilmesi gerektiği, 2012 yılında değişik zamanlarda birden çok kez gerçekleşen eylemleriyle ilgili olarak ise TCK"nın 43. maddesi yollamasıyla 3713 sayılı Yasanın 7/2 ve 2. cümlesi gereğince mahkumiyet hükmü kurulması gerektiği gözetilmeden 2011 ve 2012 yılında facebook üzerinden gerçekleştirilen tüm eylemlerinin mahkumiyet hükmüne dayanak alınması” gerekçesiyle silahlı terör örgütünün propagandasına yönelik mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar vermiştir.
Sayın çoğunlukla aramızda gerçekleşen uyuşmazlığın konusunu, “facebook hesabından, 2011 yılı Ekim ayından başlayarak 2012 yılı Şubat ayına kadar devam edecek şekilde ... silahlı terör örgütünün cebir ve şiddet içeren yöntemlerini övecek ve teşvik edecek paylaşımlarda bulunduğu ve zincirleme şekilde silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak suçunu işlediği anlaşılan sanık ... hakkında; hem 2011 yılı içerisinde değişik zamanlarda gerçekleştirdiği eylemleriyle ilgili olarak 6352 sayılı Yasa kapsamında kovuşturmanın ertelenmesi kararı, hem de 2012 yılında değişik zamanlarda birden çok kez gerçekleşen eylemleriyle ilgili olarak zincirleme şeklinde silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan mahkumiyet kararı verilip verilemeyeceği” oluşturmaktadır.
Ceza hukukunda yasadaki suç tanımına uygun olarak gerçekleşen her netice ilke olarak ayrı bir suç oluşturur ve fail kaç netice getirmiş ise o kadar suç işlemiş sayılarak her birinden dolayı ayrı ve bağımsız cezalandırılır. Ancak bazı hallerde birden fazla netice meydana gelmiş olsa bile, faile meydana gelen netice kadar ceza verilmeyerek tek bir ceza verilmesi ile yetinilir. Birden fazla neticenin meydana gelmesine karşın faile tek ceza verilmesini gerektiren hallerden biri de zincirleme suçtur. Zincirleme suçta faile tek bir ceza verilirken, yasanın öngördüğü miktarda bir artırım da yapılması sözkonusudur.
TCK’nın 43. maddesinde düzenlenen "zincirleme suç"un oluşabilmesi için; birden fazla suçun bulunması, bunların aynı tipte suçlar olması, suçların aynı kişiye ya da topluma karşı işlenmesi, suçların aynı kişiye veya topluma karşı değişik zamanlarda ya da aynı suçun tek fiille birden fazla kişiye karşı işlenmiş olması ve suçların bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlenmesi gerekir. Bir suçun temel şekli ile nitelikli şekli "aynı suç" sayılır.
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde;
Hem Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararında hem de Yargıtay 16. Ceza Dairesi sayın çoğunluğunun (2) numaralı bozma ilamında, “sanık ..."ın facebook hesabından, 2011 yılı Ekim ile 2012 yılı Şubat ayları arasında gerçekleştirdiği silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçunun zincirleme şekilde işlendiğini kabul etmeleri, zincirleme suçlarda suç tarihinin sanığın facebook"ta yapmış olduğu en son paylaşım olması, yine TCK"nın 43. maddesi kapsamında “zincirleme şekilde işlenen suçun tek suç olup tek bir cezaya hükmedilmesi gerekmesi” karşısında, “sanık hakkında hem 2011 yılı içerisinde değişik zamanlarda gerçekleştirdiği eylemleriyle ilgili olarak 6352 sayılı Yasa kapsamında kovuşturmanın ertelenmesi kararı, hem de 2012 yılında değişik zamanlarda birden çok kez gerçekleşen eylemleriyle ilgili olarak zincirleme şeklinde silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan mahkumiyet kararı verilmesi” gerektiğine ilişkin sayın çoğunluğun (2) nolu bozma gerekçesine katılmadığımızı, yerel mahkemece terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan kurulan hükmün sadece (3) ve (4) bentler yönünden BOZULMASINA karar verilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.