Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8349
Karar No: 2014/10597
Karar Tarihi: 16.06.2014

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/8349 Esas 2014/10597 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İzmir Sulh Hukuk Mahkemesi'ne açılan bir davada, davacı veki̇li vatandaşın kısıtlanması için başvurdu. Ancak, mahkeme yetki yönünden dava talebini reddetti. Bunun üzerine davacı vekili tarafından temyiz edilerek Yargıtay 18. Hukuk Dairesi'ne taşındı. Daire, Türk Medeni Kanunu'nun 411. ve 412. maddelerine atıfta bulunarak vesayet işlemlerinde yetkinin, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine ait olduğunu belirtti. Aynı zamanda, vesayet altındaki kişinin yerleşim yeri değiştiremeyeceği gibi nüfus kaydında yazılı olan yerin değiştirilemeyeceği bilgisini verdi. Daire, davacının bu nedenle İzmir Sulh Hukuk Mahkemesi'ne dava açabileceğini belirtti ve yetkisizlik kararının doğru olmadığına hükmetti. Sonuç olarak, mahkemece davaya devam edilerek gerekli araştırmaların yapılması ve işin esası hakkında karar verilmesi gerektiği sonucuna vardı. Kararda, Türk Medeni Kanunu'nun 411. ve 412. maddeleri detaylı bir şekilde ele alınmış ve nüfus kayıt sistemi de açıklanmıştır.
18. Hukuk Dairesi         2014/8349 E.  ,  2014/10597 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 11. Sulh Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 13/03/2014
    NUMARASI : 2014/86-2014/384

    Dava dilekçesinde, vasi atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının kızı olan Y.. K.."ın akli melekelerinin yerinde olmaması ve mallarını kötü idare etmesi nedeniyle kısıtlanmasını istemiştir. Mahkemece davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Türk Medeni Kanununun 411. maddesi gereğince vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir.Bu yetki kesindir ve mahkemece doğrudan gözetilir. Aynı Yasanın 412. maddesi uyarınca ise; vesayet makamının izni olmadıkça vesayet altındaki kişi, yerleşim yerini değiştiremez. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 7/g maddesine göre; kişilerin yerleşim yeri adreslerinin nüfus aile kütüklerinde bulunması zorunludur. Bu kanuna dayanılarak çıkartılan Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliğinin 131.maddesine göre, yerleşim yeri adreslerinin tutulmasında kişinin yazılı beyanı esas alınır. Adres beyan formundaki bildirimler aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı vekili tarafından Y.. K.."ın akli melekelerinin yerinde olmaması ve mallarını kötü idare etmesi nedeniyle kısıtlanması istemiyle 28.12.2012 tarihinde Didim Sulh Hukuk Mahkemesine dava açıldığı, bu mahkemece kısıtlanması istenilen kişinin dava tarihindeki yerleşim yerinin İzmir Sulh Hukuk Mahkemesinin yargı alanında kaldığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilerek dosyanın İzmir Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderildiği, İzmir 11. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından 05.07.2013 tarihinde işin esası hakkında karar verildiği, temyiz üzerine Dairemizce 16.12.2013 tarihinde Türk Medeni Kanununun 406. maddesi uyarınca da araştırma yapılması gerektiğinden eksik inceleme nedeniyle kararın bozulduğu, bozma ilamı sonrası kısıtlanması istenilen kişinin yeniden nüfus kaydı alındığı, yeni kayıtta ilgilinin mernis adresinin Gemlik olarak yer aldığı, buna dayanarak mahkemece yetkisizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır. Her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilir. Dava tarihinden sonra yargılama sırasında kısıtlanması istenilen kişinin yerleşim yerinin değişmesi halinde mahkemece yetkisizlik kararı verilemez. Somut olayda davanın
    açıldığı tarihte kısıtlanması istenilen Y.. K.."ın yerleşim yeri adresinin İzmir olduğu sabittir. Sonradan yerleşim yeri adresinin değişmesi nedeniyle yetkisizlik kararı verilemez. O halde yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler karşısında; mahkemece davaya devamla bozma ilamı doğrultusunda gerekli araştırma ve inceleme yapılarak işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi