10. Hukuk Dairesi 2017/1907 E. , 2017/3875 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum, davalı .... A.Ş. ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir ve cenaze gideri nedeniyle uğranılan Kurum zararının 506 sayılı Yasa"nın 10 ve 26. maddeleri uyarınca teselsülen tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece uyulan bozma ilamı sonrasında davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
506 sayılı Yasanın 9. maddesi - (Değişik : 25.08.1999 - 4447 / 12 md. Y.T. 08.09.1999) ""İşveren çalıştıracağı kimseleri, işe başlatmadan önce örneği Kurumca hazırlanacak işe giriş bildirgeleriyle Kuruma doğrudan bildirmekle veya bu belgeleri iadeli-taahhütlü olarak göndermekle yükümlüdür. İnşaat işyerlerinde işe başlatılacak kimseler için işe başlatıldığı gün Kuruma veya iadeli-taahhütlü olarak postaya verilen işe giriş bildirgeleri ile Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi verilen işyerlerinde işe alınan işçiler için en geç bir ay içinde Kuruma verilen veya iadeli-taahhütlü olarak gönderilen işe giriş bildirgeleri de süresi içinde verilmiş sayılır düzenlemesini öngörmektedir
Anılan Yasanın 10. maddesine göre ise 9. maddede öngörülen işe giriş bildirgesini süresinde Kuruma intikal ettirmeyen işverenler hakkında 26. maddede öngörülen sorumluluk halleri aranmaksızın, zararlandırıcı sigorta olayı nedeniyle Kurum tarafından bağlanan gelir ve harcamanın işverenden tahsil edileceğini düzenlemiştir. Yani, davalı işverenin 506 sayılı Kanunun 25.08.1999 tarih ve 4447 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değiştirilen ve 08.09.1999 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 9 ve 10. maddesi hükmüne göre rücu alacağından sorumluluğu için; işe giriş bildirgesinin sigortalının, işe başlatılmasından önce verilmemiş olması ve zararlandırıcı sigorta olayının da işe giriş bildirgesinin kuruma verilmesinden önce meydana gelmesi gerekir.
İnceleme konusu davada; iş kazasının meydana geldiği 11.08.2005 tarihinde davalı ... Pazarlama A,Ş. adına Karabağlar-... adresinde kurulu işyerinin tescil ettirilmediği tespit edildiğinden Sosyal Güvenlik Kurumunun 21.12.2006 tarih 50 sayılı müfettiş raporuna istinaden 09.08.2005 tarihinde re"sen Kanun kapsamına alındığı, bozmadan sonra alınan kusur raporunda davalı ... Pazarlama A.Ş. %50, davalı ... %5, davalı ... %5, davalı ... %15, sigortalının %25 oranında kusurlu bulunduğu, peşin sermaye değerleri tablosunda 506 sayılı Yasanın 92 nci madde uygulaması yapıldığı ve hak sahibi ..."nin gelirden çıktığının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece alınan kusur raporu yerinde olmakla birlikte; davalı ... faaliyet alanı dışında yeni bir işe başlaması nedeniyle 09.08.2005 tarihinde Kurumca yeni bir işyeri tescili yapıldığından 506 sayılı Yasanın 9 uncu maddesi uyarınca bir ay içerisinde işe giriş bildirgesi verilebileceğinden bu sürede işe giriş bildirgesi verilip verilmediği veya iş kazasının bildirilip bildirilmediği, bu sürede Kurumca işlem yapılıp yapılmadığı araştırılmalıdır
506 sayılı Yasa"nın 92. maddesi, “Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümü, eksik olanın da yarısı bağlanır. Bu aylık ve gelirler eşitse, iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tümü, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından bağlanan aylığın da yarısı verilir.” düzenlemesini içermektedir.
Kurumun, sigortalıya bağladığı ilk peşin sermaye değerli gelirden fazlasını isteme hakkı bulunmadığı gibi; bağlanan gelirin kesildiği veya kesilmesi gereğinin, yargılama sürecinde ortaya çıktığı durumlarda; Kurumun ödemediği veya ödemeyecek olduğu gelir kesimini rücuan isteyemeyeceği yönü de, tazmine yönelik davada gözetilmesi gereken genel ilkeler arasında bulunmaktadır.
Dava konusu edilen gelirlerin, 506 sayılı Yasa"nın 92. maddesi (5510 sayılı Yasa’nın 54. madde) uyarınca indirildiğinin anlaşılması nedeniyle; davalının tazminle sorumlu olduğu ilk peşin sermaye değerli gelir miktarının; gelirin başladığı tarih itibariyle 506 sayılı Yasa"nın 92. maddesi (5510 sayılı Yasa’nın 54. madde) uyarınca indirilmiş hâli üzerinden hesaplanan ilk peşin sermaye değerli gelir miktarına, indirme tarihine kadar yapılan fiili ödeme miktarının yarısı da eklenmesi suretiyle belirlenmelidir.
Mahkemece ilk kararını temyiz etmeyen davalı ... ve davalı ... yönünden Kurum lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu hususu da gözetilerek hüküm kurulması gerekmektedir. Bu maddi ve hukuki esaslar göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı şirket ve ... avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı .... A.Ş. ve ..."a iadesine, 08.05.2076 gününde oybirliğiyle karar verildi.