4. Hukuk Dairesi 2012/509 E. , 2013/1694 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... İnş. San. Tic. A.Ş. aleyhine 11/09/2007 gününde verilen dilekçe ile haksız eyleme dayalı maddi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 02/05/2011 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 05/02/2013 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan kimsenin gelmediği görüldü, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Dava, haksız eyleme dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamından; 18/09/2002 tarihinde, davalı tarafından yapılan inşaat çalışmaları sırasında davacının bitişik taşınmazında oluşan çökmeler nedeniyle eski hale getirilmesi için istinat duvarı örülmesi ve değer kaybına yönelik maddi tazminat istemiyle dava açıldığı, Mahkemenin 05/10/2006 gün ve 2005/600 E. - 2006/632 K. sayılı ilamı ile "davanın kabulü ile taşınmazın eski hale getirilmesi amacıyla dosyada mevcut inşaat mühendisinin 14/06/2006 tarihli raporu doğrultusunda 105 gün içerisinde istinat duvarı yapılmasına" ve ayrıca taşınmaz değer kaybı nedeniyle 1.249,44 TL maddi tazminata ilişkin hüküm kurulduğu, kararın temyiz edilmeksizin 19/12/2006 tarihinde kesinleştiği, maddi tazminat yönünden ilamlı icra takibine başlandığı anlaşılmaktadır.
Eldeki davada ise davacı, ilk davada belirtilen nedenlerle taşınmazının zarara uğradığını, istinat duvarı örülerek taşınmazının eski haline getirilmesine karar verilmesine rağmen hiçbir işlem yapılmadığını beyan ederek maddi tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, her iki davanın müddeabihleri farklı olduğu gerekçesi ile kesin hüküm itirazı yerinde görülmemiş ve alınan bilirkişi raporunda belirtilen istinat duvarının maliyetine taleple bağlı kalınarak hükmedilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu"nun 30. maddesinde "Bir işin yapılmasına veya yapılmamasına dair olan ilamlar" başlığı altında "Bir işin yapılmaına mütedair ilam icra dairesine verilince icra memuru 24"üncü maddede yazılı şekilde bir icra emri tebliği suretiyle borçluya ilamda gösterilen müddet içinde ve eğer müddet tayin edilmemişse işin mahiyetine göre başlama ve bitirme zamanlarını tayin ederek işi yapmayı emreder.
Borçlu muayyen müddetlerde işe başlamaz veya bitirmez ve iş diğer bir kimse tarafından yapılabilecek şeylerden olur ve alacaklı da isterse yapılması için lazımgelen masraf icra memuru tarafından ehlivukufa takdir ettirilir. Bu masrafın ilerde hükme hacet kalmaksızın borçludan tahsil olunup kendisine verilmek üzere ifasına alacaklı muvafakat ederse alınıp hükmolunan iş yaptırılır. Muvafakat etmezse ayrıca hükme hacet kalmadan borçlunun kafi miktarda malı haciz ile paraya çevrilerek o iş yaptırılır."
Yukarıdaki düzenlemeye göre; kesinleşen ilk ilam ile istinat duvarı yapılmasına karar verildikten sonra eldeki davada istemler ve yeniden istinat duvarı bedelinin tazminat olarak hükmedilmesi dikkate alındığında kesin hüküm şartlarının oluştuğu anlaşılmaktadır. İlk kararın kesinleşmesi ve eldeki dava tarihleri dikkate alındığında istinat duvarı yapılmasına ilişkin hüküm halen infaz edilebilir durumdadır. Şu durumda, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.