5. Ceza Dairesi Esas No: 2013/3116 Karar No: 2014/7004 Karar Tarihi: 24.06.2014
Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/3116 Esas 2014/7004 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kırkağaç Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada müşteki olan eczacı, sanığın müşterilerinin ödemelerini tahsil ettiğini ancak kayıtlara geçirmediğini ve bu nedenle de görevini kötüye kullandığını iddia etti. Dosya incelendiğinde, sanığın serbest muhasebeci olarak hala faaliyet gösterdiği ancak olay tarihinde yaptığı muhasebe işlerinde eksiklikler olduğu tespit edildi. Kararın temyiz edilmesi sonucunda, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, cezanın belirlenmesinde TCK'ya göre temel cezanın hapis cezası olarak belirlenip uygulamanın hapis cezası üzerinden yapılması gerektiği hatırlatıldı. Suç tarihi itibariyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel sabıkası bulunmayan sanığın kişilik özellikleri ve duruşması dikkate alınarak karar verilmesi gerektiği belirtildi. Neticede, sanık hakkında yetersiz gerekçelerle karar verildiği ve kanun maddelerinin hatalı uygulandığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verildi. Kanun maddeleri olarak TCK 257/1-2. maddeleri, TCK 7/2. madde-fıkrası, TCK 50-52. maddeleri ve CMK 231. ve 321. maddeleri belirtilmiştir.
5. Ceza Dairesi 2013/3116 E. , 2014/7004 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 4 - 2011/37262 MAHKEMESİ : Kırkağaç Sulh Ceza Mahkemesi TARİHİ : 22/04/2010 NUMARASI : 2009/318 Esas, 2010/207 Karar SSUÇ : Görevi kötüye kullanma
İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Dosya içeriğine göre olay tarihinde eczacı olan müştekinin yirmibeş yıldır muhasebe kayıtlarını tutan sanığın hala serbest muhasebeci görevini yaptığına ilişkin ilgili makamdan gönderilen yazının aslı veya onaylı suretinin dosyaya eklenmesi gerekirken faks cevabı ile yetinilmesi, Kabule göre de; Hükümden sonra 19/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Yasanın 1. maddesi ile TCK"nın 257/1-2. madde-fıkralarında yer alan "kazanç" sözcüğünün "menfaat" olarak değiştirilmesi ve bu fıkralarda öngörülen cezaların alt ve üst sınırlarının da indirilmesi karşısında TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki "suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, Cezanın belirlenmesinde TCK"nın 257/2. maddesinde seçimlik ceza öngörülmemiş olması karşısında; temel cezanın hapis cezası olarak belirlenip uygulamanın hapis cezası üzerinden yapılıp sonucunda TCK"nın 50-52. maddelerinin tatbiki gerektiğinin gözetilmemesi, Suç tarihi itibariyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel sabıkası bulunmayan sanığın, kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken; sanığa yüklenen "görevi kötüye kullanmak" suçu neticesinde meydana gelen somut bir zarar bulunmadığı da gözetilerek, objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, Kanuna aykırı, O yer Cumhuriyet Savcıları ve sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.