11. Hukuk Dairesi 2016/870 E. , 2016/9035 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen .../03/2015 tarih ve 2013/416-2015/281 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen .../.../2016 günü hazır bulunan davacı asil ... ile vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, ... ... ... Şirketi" nin ortağı davalının hissenin 0.95 bölümünü ........2010 tarihinde müvekkiline adi yazılı bir sözleşme ile devretmeyi taahhüt ettiğini, davalıya sözleşme nedeniyle 214.000,00 TL ödendiğini, müvekkili ile davalının sözleşmeyi düzenledikten sonra şirketin sermaye artışına gittiğini ve müvekkilinin sermaye artışı nedeniyle 42.750,00 TL ödenmek zorunda kaldığını, müvekkilinin yapılan sözleşmeye duyduğu inançla vermiş olduğu bu paraya rağmen davalının hisse devirlerini yapmadığını ileri sürerek, 256.750,00 TL"nin 05.....2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının, şirket faaliyetlerine fiilen katıldıktan sonra ... ... A.Ş"ye hissedar olmaktan vazgeçmiş ve hissedarlığının pay defteri ile ticaret siciline tescil edilmediğini fırsat bilerek ödemiş olduğu paranın iadesini sağlamak amacıyla haksız ve kötüniyetli olarak iş bu davayı açtığını, taraflar arasında yapılan sözleşmenin tüm şekil şartlarını ihtiva etmesi nedeniyle geçerli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında .... ...."nin davalıya ait hisselerinden bir kısmının davacıya adi yazılı sözleşme ile devredildiği, davacının sözleşme ile belirlenen bedeli davalıya ödediği, hisselerin davacıya devredilemediği, davalının kusurlu davranışları nedeniyle ifada geciktiği, hisseleri rehin alan ... ....."nden gelen yazı cevaplarından anlaşılacağı üzere devre konu hisseler için ilmühaber çıkarıldığı, taraflar arasında geçerli bir devir yapılmadığından davacının davalıya ödemiş olduğu 256.750,00 TL"nin iadesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, anonim şirket nama yazılı pay senedinin devrine ilşkin edimin yerine getirilmemesi nedeniyle ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemece yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mülga 6762 sayılı TTK"nın 411. maddesinde nama yazılı hisse senetleri yerini tutmak üzere çıkarılan ilmühaberlerin nama yazılı olması gerektiği ve bunların devrinin nama yazılı hisse senetlerinin devrine ait hükümlere tabi olduğu, aynı kanunun 416. maddesinde nama yazılı hisse senetlerinin devrinin ciro edilmiş senedin devralana teslimi ile olacağı ve devrin, şirkete karşı ancak pay defterine kayıtla hüküm ifade edeceği düzenlenmiştir. Yine aynı kanunun 417. maddesinde hisse senedinin yukarıki maddeye uygun olarak devredildiği ispat edilmedikçe devralan pay defterine yazılamayacağı öngörülmüştür.
Türk Medeni Kanun"un teslimsiz devri düzenleyen 979. maddesinde ise ""Bir üçüncü kişi veya zilyetliği devreden, özel bir hukuki ilişkiye dayanarak zilyet olmakta devam ederse zilyetlik, teslim gerçekleşmeksizin kazanılmış olur. Zilyetliğin bu yolla devri, zilyet olmakta devam eden üçüncü kişiye karşı, ancak durumun devreden tarafından kendisine bildirildiği andan başlayarak hüküm doğurur. Üçüncü kişi, zilyetliği devredene karşı ileri sürebileceği sebeplerle şeyi edinene vermekten kaçınabilir."" hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay"ın yerleşmiş uygulamasına göre de, nama yazılı pay senetlerini devri için temlik beyanı veya senedin arkasında tam bir cironun yapılması ayrıca senet üzerindeki zilyetliğin devri ve teslimi gerekli ve yeterli kabul edilmektedir. Pay defterine kayıt ise, devrin şirkete karşı hüküm ifade edebilmesi için gereklidir.
Somut olayda, davaya konu davalı tarafından devredilen hisselerin ilmühabere bağlı olduğu, davalı adına çıkarılan ilmuhaberin ise dava dışı .... ... A.Ş"ye rehinli olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, yukarıdaki hükümlere göre, şirket tarafından nama yazılı hisse senetleri yerini tutmak üzere çıkarılan ilmühaberlerin devrinin TTK"nın 416 ve devamı maddelerine uygun olup olmadığı ve bankada rehinli bulunan sözleşme ile devredilen nama yazılı pay senetlerinin TMK"nın 979. maddesine uygun olarak teslimsiz, yani zilyetliğin fiilen geçirilmeksizin devrinin geçerli bulunup bulunmadığı değerlendirilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde salt sözleşmeye dayalı karar verilmesi doğru görülmemiş, yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan ....350 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, .../.../2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.