Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/23050
Karar No: 2017/4524
Karar Tarihi: 25.04.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/23050 Esas 2017/4524 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/23050 E.  ,  2017/4524 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, müvekkillerinin 22/01/2011 tarihinde ... plaka sayılı araçta yolcu olarak bulundukları sırada meydana gelen tek taraflı kazada yaralandıklarını, kalıcı maluliyetinin olduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili ... için 50,00 TL, ... için 50,00.TL olmak üzere toplam 100,00.TL maddi tazminatın, ... şirketine ihbar tarihini müteakip sekiz işgünü bitimi tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili şirketçe ..."nun %25 maluliyet oranı ile ilgili olarak yapılan hesaplama neticesinde 32.044,00.TL, ..."nun %18 maluliyet oranı ile ilgili olarak yapılan hesaplama neticesinde 21.495,00.TL ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacılar vekilince kesin süreye rağmen dosyanın fotokopisi çekilerek ... Adli Tıp Kurumu"na rapor için gönderilemediğinden bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağından ispat edilemeyen davanın reddine, karar verilmiş; karar, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun delil ikamesi için avans başlıklı 324. maddesinde “(1) Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler.
    (2) Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi halde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır.
    (3) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işler hakkındaki hükümler saklıdır.” hükmü getirilmiştir.
    Anılan madde gerekçesinde de: "Harç ve avans ödenmesi" başlıklı 125. (120.) maddede davacının dava masraflarının karşılığı olarak avans ödemesi öngörülmüştür. Bu avans, davacının delillerinin toplanması için yapılması gereken harcamaları da kapsar. Bu maddede daha çok davalının delillerinin toplanması için ödenmesi gereken avans düzenlenmiştir.
    03.04.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 45. maddesinde "Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Delil avansı, tarafların dayandıkları delillerin giderlerini karşılamak üzere mahkemece belirlenen kesin süre içinde ödemeleri gereken meblağı ifade eder. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler. Taraflardan biri avans yükümlülüğünü yerine getirmediğinde, diğer taraf bu avansı da yatırabilir. Delil avansını yatırmayan taraf, o delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılır. Tarafların üzerinde tasarruf edemeyecekleri dava ve işlerle, kanunlardaki özel hükümler saklıdır…” hükmü getirilmiştir.
    ister kanun, ister hakim tarafından tayin edilmiş olsun, kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin, bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesi olanaklı değildir.
    Öte yandan, 6100 Sayılı HMK"nin 94. maddesi uyarınca kesin süreye ilişkin ara kararının hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde açık olması taraflara yüklenen yükümlülüklerin, yapılması gereken işlerin neler olduğunun ve her iş için yatırılacak ücretin hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde açıklanması gerekir. Ayrıca verilen sürenin amaca uygun, yeterli ve elverişli olması, kesin süreye uymamanın doğuracağı hukuki sonuçların açık olarak anlatılması ve anlatılanların tutanağa geçirilmesi, bunlara uyulmaması durumunda mevcut kanıtlara göre karar verilip, gerektiğinde davanın reddedileceğinin açıkça bildirilmesi suretiyle ilgili tarafın uyarılması gerektiği her türlü duraksamadan uzaktır. Bazı hallerde kesin sürenin kaçırılması, o delile veya hakka dayanamamak gibi ağır sonuçları birlikte getirmekte, davanın kaybedilmesine neden olmaktadır. Böyle bir durumda, geciken adaletin adaletsizlik olduğu düşünülerek, davaların uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere getirilen kesin süre kuralı, kanunun amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır.
    Bu yasal düzenlemeler göstermektedir ki, taraflar; dinlenmesini istedikleri tanık ve bilirkişinin veya yapılmasını istedikleri keşif ve sair işlemlerin masraflarını, mahkeme veznesine yatırmaya mecbur olup hakim tarafından verilen sürede gerekli masrafı vermeyen tarafın talebinden sarfınazar ettiği kabul edilir. Hakimin, bu masrafların yatırılması konusunda verdiği sürenin kesin olduğunu usulünce karara bağladığı hallerde, kesin süreye uymayan tarafın bu delile dayanma olanağı kalmaz. Kesin süre tarafların yanında hakimi de bağlayacağından uyulmaması halinde, gereğinin hakim tarafından hemen yerine getirilmesi gerekir.
    Açıklanan ilkeler çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde:
    Yerel mahkemece, 19.02.2014 tarihli celsede davacılar vekiline ... ücretini yatırması bakımından ihtaratlı şekilde bir haftalık kesin süre verilmiş, davacılar vekilince 250 TL ... ücreti 19.02.2014 tarihinde yatırılmış, 14/04/2014 tarihli duruşmada ise dosyanın ... Adli Tıp Kurumu"na gönderilmesine, davacı vekiline dosyanın fotokopisini çektirmek üzere bir haftalık kesin süre verilmesine karar verilmiş, takip eden 25/06/2014 tarihli duruşmada da mahkemece, davacılar vekilince kesin süreye rağmen dosyanın fotokopisi çekilerek ..."ya gönderilemediğinden bahisle davanın ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
    Yukarıda açıklandığı üzere, mahkemenin davanın reddine dayanak aldığı davacı vekiline verilen kesin süreye ilişkin ara kararda davacı vekiline bir haftalık kesin süre verilmiş ise de kesin süreye uymamanın doğuracağı hukuki sonuçların belirtilmemiş olması doğru değildir. Kesin sürenin sonuç doğurabilmesi için usulünce ve eksiksiz olması gerekir.
    Kaldı ki dosyanın tetkikinden, dosya fotokopisinin davacı vekili tarafından çekildiği, ... ..."ya mahkemece yazı yazıldığı ancak yazılan yazının zabıt katibi tarafından dosya içine konulmadığının anlaşıldığının davanın karara çıkmasından sonra, 09.07.2014 tarihinde tutanak altına alınmış olduğu anlaşılmıştır.
    Bu durumda mahkemece, davanın ispatlanamadığından reddine karar verilmesi doğru görülmeyip kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 25/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi