19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/88 Karar No: 2019/4352 Karar Tarihi: 14.02.2019
6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/88 Esas 2019/4352 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2019/88 E. , 2019/4352 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Mahkumiyet, Beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Sanık hakkında orman alanında işgal ve faydalanmada bulunması eyleminden dolayı 31.12.2008 tarihli iddianame ile dava açıldıktan sonra yapılan kovuşturma sırasında alanda orman idaresi tarafından 2011 yılında yapılan kontrol sonucu sanığın halen suça konu balık havuzunu kullanmaya ve işletmeye devam ettiğinin görülmesi üzerine yeniden tutanak tutularak hakkında 31.01.2011 tarihli iddianame ile ikinci bir dava açıldığı ve mahkemece her iki davanın arasında hukuki ve fiili irtibat bulunması nedeniyle birleştirdiği, işgal ve faydalanma suçunun temadi eden suç olduğu ve sanığın her iki eylemi arasında iddianame tanzimi nedeniyle hukuki kesintinin oluşması nedeniyle iki ayrı suç olduğunun anlaşılması karşısında tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. 1) Sanık hakkında 01.12.2008 tarihli eylemi nedeniyle 31.12.2008 tarihli iddianame ile açılan dava sonucu verilen karara ilişkin yapılan incelemede; Suç tarihi itibariyle sanığa isnat edilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın 5237 sayılı TCK"nun 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi bulunması, zamanaşımını kesen en son işlem olan sanığın savunmasının alındığı 03/02/2009 tarihinden sonra zamanaşımını kesen başkaca bir işlem yapılmaması, 03/02/2009 tarihinden inceleme tarihine kadar 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş; katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiyle, 5271 sayılı CMK"nun 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı sebebiyle KAMU DAVASININ DÜŞMESİNE, 2) Sanık hakkında 31.01.2011 tarihli iddianame ile açılan dava sonucu verilen karara ilişkin yapılan incelemede; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun"da öngörülen suç tipine uyduğu, Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı, Anlaşıldığından, sanık müdafi ile katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 14.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.