Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/2257
Karar No: 2007/1379

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/2257 Esas 2007/1379 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/2257 E.  ,  2007/1379 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ            : Çerkezköy Asliye Hukuk (İş)  Mahkemesi
    TARİHİ : 15/06/2005
    NUMARASI : 190-748

    Davacı, yurtdışında geçen hizmetlerinin 3201 sayılı Yasa gereğince çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Türk Vatandaşlığını 24.12.1990 yılında kazanan davacı, Bulgaristan’da 10.7.1975 ile 18.7.1989 tarihleri arasında geçen  çalışmalarından bir kısmına ilişkin olarak yaptığı borçlanma talebinin 3201 Sayılı Yasa’ya göre kabul edilmesi gerektiğinin tesbitini istemiştir.
    Mahkemece ilamda belirtilen gerekçe ile isteğin kabulüne karar verilmiş ise de; varılan sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
    Gerçekten; iddia, savunma  ve tüm dosya içeriğine göre;  Türk soylu olan  davacının Bulgaristan Hükümeti’nin uyguladığı zorunlu göç nedeniyle 5.8.1989 tarihinde Türkiye’ye göçmen olarak geldiği ve 24.12.1990 yılında yetkili makamın kararı ile Türk Vatandaşlığına alındığı, tarihsiz dilekçesiyle S.S.K.’ya başvurarak Türk Vatandaşı olmadan önce Bulgaristan’da geçmiş hizmetlerinden bir kısmını 3201 Sayılı Yasaya göre değerlendirilmesi için borçlanma talebinde bulunduğu, borçlanma talebinde bulunulan hizmetlerin geçtiği dönemde Bulgaristan vatandaşı olması nedeniyle isteğinin reddedildiği hususları tartışmasızdır.
    Uyuşmazlık davacının Bulgaristan vatandaşı iken yurtdışında geçmiş çalışma sürelerini 3201 Sayılı Yasa uyarınca borçlanmasının mümkün olup olmadığına, başka bir anlatımla borçlanma talebinde bulunulan hizmetlerin geçtiği dönemde Türk Vatandaşı olmanın gereklimi  olduğu veya bunun aksine sadece borçlanma talebi tarihinde Türk Vatandaşı olmasının  yeterli bulunup bulunmadığına ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 3201 Sayılı Kanun’un 1. ve 403. Sayılı Kanun’un 10. Maddeleridir.
    Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi  Hakkındaki 3201 Sayılı Yasa’nın  1. maddesinde “18 yaşını doldurmuş Türk Vatandaşlarının yurt dışında geçen ve belgelendirilen çalışma süreleri, bu çalışma süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri  ve yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, 2’nci maddede belirtilen sosyal güvenlikleri kuruluşlarına prim, kesenek ve karşılık ödenmemiş olması ve istekleri  halinde bu kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilir.” Şeklinde hükme bağlanmış ve aynı yasanın tanımlar başlıklı 2. maddesinin “  c.fıkrasında”  sürelerin değerlendirilmesi kavramı ”Türk Vatandaşlığına haiz olanların 1.madde de belirtilen sürelerinin istekleri halinde değerlendirilmesi” olarak tanımlanmıştır. Türk Vatandaşı olma koşulunun hangi tarihte yerine getirilirse  yeterli olacağı hakkında sözü edilen yasada açık bir düzenlemeye yer verilmediğinden sonradan kazanılan vatandaşlığın geçmişe etkili (makabline şamil) olup olmadığı  ve hangi tarihten itibaren hüküm ifade edeceği hususlarının Türk Vatandaşlık Hukuku  kurallarına  göre  belirlenmesi  gerektiği  açıktır. Türk Vatandaşlık Hukukuna göre; kişinin doğumdan sonra ve doğumdan başka sebeplerle vatandaşlığı kazanma yollarından biride  yetkili makamın kararı ile Türk Vatandaşlığının kazanılmasıdır. Yetkili makamın kararı ile Türk Vatandaşlığının kazanılması hali doktrinde “telsik” olarak ifade edilmektedir. Telsikten maksat, kişinin daha önceden vatandaşlık bağı ile bağlı  olmadığı bir devletin vatandaşlığına kanunda öngörülen şartları yerine getirmesi ve istemde bulunmasıyla yetkili makamlarca, o devletin vatandaşlığına alınması halini ifade eder. Muhaceret (göç) yoluyla gelen Türk soylu kişilerin iskân Kanunları çerçevesinde Türk Vatandaşlığına alınması işlemleri de telsik niteliğinde olup aynı hüküm ve sonuçları meydana getirirler. Telsik geçmişe etkili değildir. Türk Vatandaşlığı telsik kararının hüküm ifade ettiği andan itibaren kazanılmış olur. Sonuç olarak bu tarihten önceki zamana ait  fiillerinde ve işlemlerinde ilgili (Türk Vatandaşlığını kazanmış kişi) yabancı muamelesi göreceğinden, bunun sonuçlarına katlanma durumundadır. 403. Sayılı Türk Vatandaşlık Kanunu’nun davacının Türk Vatandaşlığını kazanma yoluna göre uygulanması gereken 10. maddesinde de açıkça Türk Vatandaşlığına alınma; yetkili makamın bu konudaki karar tarihinden itibaren hüküm ifade edeceği  kuralını içermektedir.
    Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgulara göre sadece borçlanma tarihinde Türk Vatandaşı olma yeterli olmayıp borçlanılmak istenilen sürenin geçtiği dönemde de Türk Vatandaşı olunmasının gerekli olduğu kuşkusuzdur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.11.2005 gün 2005/21-682 Esas 2005/ 618 K. ve 23.11.2005 gün 2005/10-492 E. 2005/646 K. Sayılı kararları da aynı doğrultudadır.  Hal böyle olunca talep konusu hizmetin geçtiği dönemde Türk Vatandaşı olmayan davacının 3201 Sayılı Yasa’dan  yararlanması mümkün olmadığından mahkemece  bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. 
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 6.2.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.   


     

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi