Davacı, davalı işveren nezdinde 24.01.1963-24.02.2004 tarihleri arası çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, davacının 24.02.1963-24.02.2004 tarihleri arasında kesintisiz olarak Y. A. Köyü Camiinde imam-hatip olarak çalıştığının tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının dönemi ve süresi belirlenemeyen bir süre Y. A. Köyü Camiinde İmam olarak çalıştığı, bu çalışmasının 506 sayılı Yasa kapsamında değerlendirilemiyeceği, Beydağ"ın 1988 yılında ilçe olduğu ve bu tarihten sonra Beydağ ilçesi müftülüğünün izin ve oluru olmadan çalışmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle 506 sayılı Yasa"nın 79/10 maddesinde belirlenen 5 yıllık hak düşürücü sürenin dolmuş olması ve davacının çalıştığını ispatlayamadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.
5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun 3157 sayılı Kanunla değiştirilen ek 47/c maddesi ile halen Devlet memuru olanlar maddede belirtilen belge ile tevsik edemedikleri köy imamlığında geçen hizmet süresini yetkili sulh hukuk mahkemesine verilmiş olan kararla tevsik edebilir. Davacınını halen kadrolu Devlet memuru olmadığı ve hiçbir Sosyal güvenlik kanununa tabi hizmetinin bulunmadığı anlaşılmakla ispat edildiği takdirde davacının hizmetlerinin 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olarak değerlendirilmesi gerektiği açıktır.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesi olup, yönetmelikle tesbit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurum"ca tesbit edilmeyen sigortalılar, çalışmalarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse bu çalışmaların Kurumca dikkate alınacağı bildirilmiştir.
Mahkemece davacıya yalnızca 1964, 1969,1971 ve 1974 yıllarında köy tüzel kişiliğince ücret ödendiği, 1968 yılında A.K. , 1990 yılında H.G. , R.S. ve T.Ş. isimli kişilerin ücret karşılığı imamlık yaptığına ilişkin ücret ödeme belgelerinin bulunduğu, bu konuda köy tüzel kişiliğince alınmış bir kararda bulunmadığından tesbiti istenen dönemde 1968 ve 1990 yıllarında başka kişilerin imamlık yapması nedeniyle davacının çalışmalarının kesintili olduğu ve çalıştığı sürenin belirlenemediği gerekçesiyle 5 yıllık hak düşürücü sürenin dolmuş olduğu sonucuna varılmış ise de; 1999 yılından beri muhtarlık yapan Y.K. "nın beyanından davacının Köy camiinde gönüllü olarak 40 yıldır imamlık yaptığı, köy tüzel kişiliğince kendisine ücret ödenmese de köy halkının aralarında topladıkları yardımları davacıya verdikleri anlaşılmaktadır.
Köyde arizi ve kısa süreli olarak zaman zaman başka kişilerinde imamlık yapmış olması işin niteliği gereği davacının imamlık görevinden ayrıldığı ve çalışmanın kesintili geçtiğine karine sayılamayacağından beş yıllık hak düşürücü sürenin dolduğundan da söz etmek mümkün değildir.Diğer yandan 506 sayılı Yasa"nın 6. maddesine göre çalıştırılanlar işe alınmalarıyla sigortalı olurlar. Maddenin "çalıştırılanlar" sözüne yer verip, aksine, hizmet akti ile çalıştırılanlar ifadesine yer vermemesi karşısında zaman ve bağımlılık koşulları gerçekleşmiş ise ücret koşulu gerçekleşmese de kişi sigortalı sayılmalıdır. O halde ücret alınmadan yapılan çalışmalarında sigorta kapsamına alınması gerekmektedir.
Mahkemece işin esasına girilerek davanın nitelikçe kamu düzenine ilişkin olduğu da gözetilerek araştırma genişletilmek suretiyle deliller resen toplanarak tüm deliller birarada değerlendirilerek çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 05.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.