Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10088
Karar No: 2015/2710
Karar Tarihi: 12.03.2015

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/10088 Esas 2015/2710 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2014/10088 E.  ,  2015/2710 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.06.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmaz ise tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... ve ... vekili ile davalı ... vd. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _ K A R A R _

    Dava, tapu iptali ve eski hale ihya sureti ile ... adına tescil olmaz ise tazminat isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, çekişme konusu taşınmaza dayanak imar uygulamalarının idari yargıda iptal edildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili, davalılar ... Büyükşehir Belediyesi vekili, ... Belediyesi vekili ve davalı ... ve arkadaşları vekili temyiz etmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın bulunduğu alanda ... Belediyesinin 37 no"lu imar düzenlemesi yaptığı, daha sonra aynı bölgede ... Büyükşehir Belediyesinin imar uygulaması gerçekleştirdiği, her iki imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edilerek, idari yargı kararlarının kesinleştiği, dava konusu yerin yargılama sırasında yeni kurulan ... Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan belediyenin de davalı gösterildiği anlaşılmaktadır.
    Davacı vekili; devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan, ... Belediyesinin 37 no"lu düzenleme bölgesinde yaptığı imar uygulaması ile ... adına 5413 ada 1 parsel olarak tescil edilen taşınmazın bulunduğu kadastro sınırları dahilinde ... Büyükşehir Belediyesi Encümeninin 28.2.2007 tarihli ve 421 sayılı kararı ile yapılan düzenleme işlemi sonunda park alanı ile birlikte 5645 ada 12 sayılı imar parselinin oluşturulduğunu, dayanak imar uygulamalarının idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek, 5645 ada 12 sayılı imar parselinin 402 m2"lik binmeli alana isabet eden kısmının tapusunun iptali ile 5413 ada 1 sayılı imar parselinin imar planında park alanına isabet eden kısmıyla birlikte ... adına tescili istekli eldeki davayı açmıştır.
    Tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği) bir diğeri ...nin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. İmar şuyulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Böylesi bir durumda da dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır.
    Ayrıca; çekişmeli taşınmazın Belediye sınırları içerisinde ve kadastro sırasında tespit dışı bırakılan yer olduğunun belirlenmesi halinde, 1966 tarihinde yürürlüğe giren 775 sayılı Yasanın 3/2. maddesinde öngörülen Belediyeye devri gerekli taşınmazlardan olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, şayet yasa gereğince belediyeye devri gereken yerlerden olduğu tespit edilirse, ..."nin taşınmazda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı gözetilerek ..."nin davasının reddine karar verilmesi gerekir.
    Diğer taraftan; 775 sayılı Yasanın 3. maddesi her ne kadar 19.07.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4916 sayılı Yasa ile iptal edilmiş ise de; iptal kararının bu tarihten önce doğmuş olan haklara etkili olmayacağı, bir başka ifadeyle kazanılmış hakkın korunması gerekeceği açıktır. Bunun yanısıra, kapanmış yollar bakımından da, 3194 sayılı Yasanın 17. maddesi hükmü uyarınca belediye adına tescilin öngörüldüğü ve 2644 sayılı Tapu Kanununun 21. maddesi hükmünün de kapanmış yolların içinde bulunduğu tüzel kişi adına tescili gerektiğini düzenlediği bilinmektedir.
    Somut olaya gelince; mahkemece yapılan inceleme, araştırma ve uygulamanın ve de alınan bilirkişi heyeti raporu ile krokisinin hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur. Mahallinde yapılan uygulama neticesinde alınan teknik bilirkişilerin raporunda çekişme konusu taşınmazın imar uygulamalarından önceki vasfı (... Belediyesinin imar düzenlemesinden önceki niteliği ile anılan şuyulandırma işlemi sonucu akıbeti, ... Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan imar uygulaması sırasındaki niteliği) ve ... ile ilgisinin bulunup bulunmadığı kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanmamış ve Belediyeye devri gereken yerlerden olup olmadığı hususu üzerinde de durulmamıştır. Ayrıca, 27.07.2012 tarihli ek bilirkişi raporunda 5413 ada 1 sayılı imar parselinin geldisinin 1245, 1246, 1247 ve 1248 numaralı ihdas parselleri olduğu belirtildiği halde, davaya konu yerin hangi ihdas parseli sınırında kaldığı tam olarak saptanmadığı gibi, belirtilen ihdas parsellerinin ilk tesislerinden itibaren tedavüllü tapu kayıtları (kütük sayfaları) ve dayanak belgeleri (Belediye Encümen kararları, şuyulandırma cetvelleri, vs.) temin edilerek, taşınmazların hangi uygulamalara tabi tutuldukları belirlenmemiş ve bu husus denetlenmemiştir. Yine aynı ek bilirkişi raporunda davaya konu geldisi olan ihdas parselleri ile ilgili dava açılmış olacağı bildirildiği halde mahkemece bu parsellere ilişkin dava açılıp açılmadığı, açılmışsa bunlarla ilgili kesinleşmiş ilam örneklerinin bulunup bulunmadığına ilişkin araştırma yapılmamıştır.
    Buna göre; yukarıda değinilen ilkeler ve yasal düzenlemeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, tarafların tüm delillerinin toplanması, toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi