Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3412
Karar No: 2021/1278
Karar Tarihi: 17.02.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/3412 Esas 2021/1278 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2018/3412 E.  ,  2021/1278 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:


    Davacı ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 1977 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşlık olarak tescil harici bırakıldıktan sonra, 03.08.2011 tarihinde ihdasen 293 parsel numarasıyla Hazine adına tescil edilen ve bilahare 2012 yılında yapılan toplulaştırma çalışmaları neticesinde 06.11.2012 tarihinde bu parselden ayrılan susuz tarla vasıflı 108 ada 9 ve 121 ada 1 parsel sayılı taşınmazların ayrı ayrı bölümleri hakkında tapu iptali ve adına tescili istemiyle; aynı çalışma alanında bulunan ve haritasında yol olarak gösterilen taşınmaz bölümleri hakkında ise adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişi tarafından düzenlenen 10.09.2013 tarihli bilirkişi raporu ve ekindeki krokide kırmızı renkli kalemle taralı/çizili (A1) ile gösterilen 32.794,56 metrekare yüzölçümündeki bölüm, yeşil renkli kalemle taralı/çizili (A2) ile gösterilen 851,86 metrekare yüzölçümündeki bölüm, kırmızı renkli kalemle taralı/çizili (A4) ile gösterilen 248,27 metrekare yüzölçümündeki bölüm ve yeşil renkli kalemle taralı/çizili (A5) ile gösterilen 238,36 metrekare yüzölçümündeki bölümün davalı Hazine adına olan kaydın iptali ile son parsel numaraları verilerek, davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A1) ve (A4) ile gösterilen taşınmaz bölümleri yönünden kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, dava konusu taşınmaz bölümleri üzerinde, davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, yörede 1977 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmaz bölümlerinin bulunduğu yer "taşlık" vasfı ile tescil harici bırakılmış, bilahare 03.08.2011 tarihinde ihdasen 293 parsel numarasıyla tarla-taşlık vasfıyla Hazine adına tescil edilmiş, daha sonra 2012 yılında yapılan toplulaştırma çalışmaları ile susuz tarla vasıflı dava konusu 108 ada 9 ve 121 ada 1 parseller ile dava dışı parseller oluşmuştur. Ne var ki taşınmaz, öncesi itibariyle taşlık vasıfta olmasına rağmen Mahkemece iddiaya konu taşınmaz bölümlerinin kullanım durumunu ve toprak yapısını açıklama bakımından yetersiz ve denetime elverişli olmayan ziraat mühendisi bilirkişi raporu hükme esas alınmış, taşınmaz bölümleri üzerinde imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı duraksamasız biçimde belirlenmemiş, taşınmazların niteliğinin belirlemesi hususunda en önemli delilin hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, dava konusu taşınmazın idari yoldan tescil edildiği 2011 yılı dikkate alındığında, zilyetlik süresinin tespiti hususunda yapılacak denetim yönünden elverişsiz olan 1984 tarihli hava fotoğrafı üzerinde inceleme yaptırılmıştır.
    Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, taşınmaz bölümlerine ait eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmaz bölümlerinin bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafları bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava konusu taşınmaz bölümlerinin ihdasen Hazine adına tescil edildiği 2011 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait (bulunmadığı taktirde bu tarihlere en yakın tarihlere ait) stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirilerek dosya arasına konulmalı; bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Mahallinde yapılacak keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; teknik bilirkişiden, keşfi takibe ve denetime elverişli, dava konusu taşınmaz bölümlerini komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor alınmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümlerinin toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazların imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmaz bölümlerinin sınırlarını ve niteliğini, imar-ihyaları tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA,
    2- Hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A2) ve (A5) gösterilen taşınmaz bölümleri hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava, TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddelerine dayalı olarak açılan ve yol vasfıyla haritasında gösterilen tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu taşınmaz bölümleri üzerinde, davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, 4721 sayılı TMK"nın 713/3. maddesi gereğince, tescil davalarında Hazine’nin yanında ilgili kamu tüzel kişiliklerine de husumet yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda dava Hazine ve ilgili kamu tüzel kişisi olarak ... hasım gösterilerek açılmıştır. Ancak, karar tarihinden sonra 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun"un 1. maddesi gereğince çekişmeli taşınmazın bulunduğu Mardin Büyükşehir Belediyesi"nin sınırları il mülki sınırları olarak belirlenmiş, aynı Kanun"un Geçici 1/13. maddesine göre de Büyükşehir Belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belde belediyeleri ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmış ve böylelikle tescil davalarında taşınmazın bulunduğu ilçe belediye başkanlığı ile büyükşehir belediye başkanlığı ilgili kamu tüzel kişilikleri olarak yasal hasım sıfatını kazanmışlardır. Ne var ki Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin bulunduğu Nusaybin Belediyesi ile Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığının ilgili kamu tüzel kişilikleri olarak davada yer almaları gerektiği gözden kaçırılmıştır. Bu nedenle davada, taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Oysaki, taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır. Öte yandan, mahkemece iddiaya konu taşınmaz bölümlerinin kullanım durumunu ve toprak yapısını açıklama bakımından yetersiz ve denetime elverişli olmayan ziraat mühendisi bilirkişi raporu hükme esas alınmış, taşınmaz bölümleri üzerinde imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı duraksamasız biçimde belirlenmemiş, taşınmazların niteliğinin belirlemesi hususunda en önemli delil hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, mahkemece yalnızca 1984 tarihli hava fotoğrafı üzerinde inceleme yaptırılmıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
    Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle davacı tarafa, davasını Nusaybin Belediye Başkanlığı ile Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığı"na yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması halinde, anılan yasal hasımlardan savunma ve delilleri sorulup saptanmalı, bildirmeleri halinde delilleri toplanmalı, ardından taşınmaz bölümlerine ait eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmaz bölümlerinin bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafları bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava konusu taşınmaz bölümlerini kapsayan dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı taktirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğü"nden tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosyaya konulmalı; dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişisi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmaz bölümlerinin öncesinde kime ait olduğu, kim tarafından, ne zamandan beri ne şekilde kullanıldığı ve genel yol niteliğinde olup olmadığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, nizalı taşınmaz bölümlerinin önceki ve şimdiki niteliği, genel yol niteliğinde olup olmadığı, taşınmaz bölümleri üzerinde ekonomik amaca uygun bir zilyetlik bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise zilyetliğin hangi tarihten beri ve ne şekilde sürdürüldüğü hususlarında somut verilere ve bilimsel esaslara dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, çekişmeli taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle, hava ve uydu fotoğraflarının ait oldukları yıllara göre taşınmaz bölümlerinin niteliğini, taşınmaz bölümlerinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü belirten rapor düzenlemesi istenilmeli; taşınmaz bölümlerinin ve çevresinin yakın plan panoramik fotoğrafları çektirilip fotoğraflar üzerinde sınırlar kabaca işaretlenmeli; teknik bilirkişiden ise, keşfi izlemeye, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye elverişli rapor ve kroki alınmalı; bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi