19. Ceza Dairesi 2019/35464 E. , 2021/680 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
MÜŞTEKİ : Gümrük İdaresi
SUÇ : 5015 sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, Beraat
TEMYİZ EDENLER : Müşteki Vekili , Sanık ... Sanıklar ... ve ... Müdafiileri
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Müşteki Gümrük İdaresinin sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyizine göre yapılan incelemede ;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi"nin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığından Gümrük İdaresi vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasa "nın 8/1. Maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi gereğince REDDİNE ,
II-Nakil aracının iadesi kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yerel Mahkemece kurulan mahkumiyet hükmüyle birlikte, 5607 sayılı Kanun"un 13. maddesi ve 5237 sayılı Kanun"un 54. maddesindeki şartların gerçekleşmemesi sebebiyle, nakilde kullanılan aracın iadesine de karar verildiği, iade kararının, araç hakkında açılmış müsadere davasının konusu olması bakımından, bozma kararıyla birlikte aracın iadesi hükmünün de ortadan kalkacağı, bu durumda yeniden yapılacak yargılama sonucunda tekrar iade kararı verilmesi halinde, kanun yollarının tüketilmesi de dahil, bu kararın kesinleşmesinin uzun bir süre geçtikten sonra mümkün olacağı, kanun yolu denetiminde aracın iadesi kararının hukuka uygun bulunması halinde, bu süre zarfında şahsın, aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalacağı, aksi durumun ise AİHS ek 1 protokolün 1. maddesi ve Anayasa"nın 35. maddesiyle güvence altına alınan mülkiyet hakkına haksız müdahale oluşturacağı, Yargıtayca bu aşamada yapılacak denetimin söz konusu sakıncaları ortadan kaldıracağı gibi, yargılamanın makul sürede bitirilmesi ilkesinin yerine getirilmesi bakımından da gerekli olduğu değerlendirilerek, temyize konu mahkeme hükmü ceza ve müsadere bakımından ayrı başlıklarda incelenmekle;
Nakilde kullanılan aracın iadesine ilişkin mahkeme gerekçesi yerinde olmakla, temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden TEMYİZ İTİRAZLARININ REDDİYLE İADE KARARININ ONANMASINA,
III-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
a-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik olarak yapılan temyiz incelemesinde ;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığın suça konu eşyanın taşındığı 33 ED 2521 plakalı aracın şöförü olduğu ve Meda Nakliyat şirketine bağlı olarak çalıştığı, kendisine teslim edilen sevk irsaliyesine istinaden taşıma yaptığı ve irsaliyede yazan ürünle araçta ele geçirilen ürünün farklı ürünler olduğunun tespitinin ancak laboratuvar analizi ile mümkün olduğu , sanığın bu yönde teknik imkan ve bilgiye sahip olmadığı, aşamalarda değişmeyen savunmalarında karışımlı madeni yağ taşıdıklarını bilmediğini savunduğu anlaşılmakla , sanığın mahkumiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
b-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde ;
Sanığın olay sırasında sunmuş olduğu suça konu ürünlerin sevk irsaliyelerinde alıcı olarak gösterilen firmanın temsilcisinin de dinlenilmek sureti ile sipariş verdikleri ürünün muhteviyatının sorulması ve sanığın 26.12.2011 tarihli aynı nevideki eylemi nedeniyle açılmış Gebze 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2019/167 E sayılı dosyasının da bulunduğu anlaşılmakla, anılan dosya incelenerek ve gerektiğinde birleştirilerek delillerin birlikte değerlendirilmek sureti ile sanık ... açısından sübutun, kastın ve TCK"nin 43. maddesinin değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ,
c- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik incelemede ;
Hükümden sonra 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla; 5237 sayılı TCK"nın 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Kabule göre ise ;
UYAP ortamında yapılan araştırmada , sanık hakkında temyiz davasına konu olan aynı suçtan açılan kamu davalarının tespit edilmesi karşısında ;
Yerel mahkemece; UYAP kayıtları taranarak , sanık hakkında aynı suçtan değişik zamanlarda açılmış başka ceza dosyalarının bulunup bulunmadığı da tespit edilip hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesi ile gerçekleşeceği gözetilerek TCK nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılmadan eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması ,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... , sanık ... müdafii ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 28.01.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.