3. Hukuk Dairesi 2020/6589 E. , 2021/8842 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : SOMA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalının istinaf başvurusunun reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden davanın kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; üzerinden enerji hattı geçirilen ormanlık alanlar için davalı idareden 49 yıllığına izin ve irtifak hakkı alındığını, Orman Kanununun 17/3 ve 18 inci Maddeleri Uygulama Yönetmeliği ile kesin izin taahhüt senedinde ödenecek kalemlerin açıkça belirlendiğini, burada ilave ağaçlandırma bedeline yer verilmediğini, ancak bu bedelin ödenmemesi halinde izinlerin iptal edileceği davalı idare tarafından bildirildiğinden ihtirazi kayıtla ödeme yaptıklarını ileri sürerek; davalı idareye ilave ağaçlandırma bedelinden borçlu olmadıklarının tespitine, ödemek zorunda oldukları ana para ve KDV toplamı olan 271.325,55 TL"nin 29/08/2016 tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanun kapsamında alınacak en yüksek faiziyle birlikte davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
Davalı; Orman Genel Müdürlüğünün 16/07/2013 tarihli 880 sayılı emri uyarınca, ilave ağaçlandırma bedeli alınacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; 6831 Sayılı Kanun ve Orman Kanununun 17/3 ve 18 inci Maddelerinin Uygulama Yönetmeliğinde ilave ağaçlandırma bedelinin alınacağına dair bir maddenin yer almadığı, kanun ve yönetmelikte yer almayan ilave ağaçlandırma bedelinin davacıdan tahsil edilmesinin hukuki dayanağının olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile KDV dahil 271.325,55 TL"nin ödeme tarihi olan 29/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı, taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; taraflar arasında yapılan taahhüt senedinde ilave ağaçlandırma bedeli alınacağına dair bir hüküm bulunmadığı gibi uygulama yönetmeliğinde de bu yönde bir hüküm bulunmadığı, davalının gerekçe olarak ileri sürdüğü 16/07/2013 tarihli genel müdürlük talimatının davacı açısından bağlayıcılığının bulunmadığı, bu nedenle mevzuat ve kanuna aykırı olarak alınan ilave ağaçlandırma bedelini geri istemekte davacının haklı olduğu, davacının 6183 sayılı yasa kapsamında kamu kurumu olmadığından bu yasa uyarınca faiz talebinde bulunamayacağı ancak ticari şirket olması hasebiyle avans faizi isteme hakkına sahip olduğu gerekçeleriyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile davacı tarafın davalı idareye ağaçlandırma bedeli olarak 271.325,55 TL borçlu bulunmadığının tespitine, ihtirazi kayıtla ödenen 271.325,55 TL ilave ağaçlandırma bedelinin ödeme tarihi olan 29/08/2016 tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanunda belirtilen faiz oranlarını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) Davalının hükmedilen harca yönelik temyiz itirazlarına gelince;
28/04/2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7139 Sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 33. maddesi ile 31/10/1985 tarihli ve 3234 Sayılı Orman Genel Müdürlüğüne İlişkin Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun"un 33. maddesine eklenen ek fıkra; "Genel Müdürlük, 02/07/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa göre alınan harçlardan, bu Kanunda belirtilen görevleri kapsamında düzenlenen kağıtlar sebebiyle damga vergisinden ve tapu kadastro işlemlerinden kaynaklanan döner sermaye hizmet bedellerinden muaftır." hükmünü içermekte olup, anılan hüküm uyarınca harçtan muaf olduğu halde davalı idare aleyhine harca hükmedilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HMK"nın 370/2 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle bölge adliye mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (5), (6) ve (12) nolu bentlerinin çıkartılarak yerlerine sırasıyla;
"5- Davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,",
"6- Davalı harçtan muaf olduğundan davacı tarafından yatırılan 4.662,77 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra istem halinde davacıya iadesine,",
"12- Davalı harçtan muaf olduğundan peşin alınan istinaf harçlarının istek halinde iadesine" bentlerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine 22/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.