Davacı, yanlış tedavi  sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, mahkemenin görevsizliğine karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri  tarafından  temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
İstem Sosyal Sigortalar Kurumu Hastahanesinde kurum doktorlarının ameliyat hatası sonucu beden güç kaybına uğrayan davacı sigortalının uğradığı maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın İş Mahkemesinde değil genel mahkemelerde görülmesi gerektiği gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden  reddine karar verilmiştir.
H.U.M.K."nun 193. maddesi gereğince bir mahkemenin verdiği görevsizlik kararı temyiz edilmiş ve Yargıtay bu görevsizlik kararını onamış ve böylece görevsizlik kararı kesinleşmiş ise, dava dosyası kesinleşen görevsizlik kararında görevli olduğu bildirilen mahkemeye gönderilir. Bu mahkeme H.U.M.K"nun 25/III. maddesi gereğince temyiz incelemesi sonucunda kesinleşmiş olan bu görevsizlik kararı ile bağlıdır. Görevsiz olduğu kanısına varsa bile, görevsizlik kararı veremez; davayı görür. Çünkü Yargıtay hangi mahkemenin görevli olduğunu onama kararı ile belirtmiş durumdadır.
Somut olayda davacı davayı Asliye Hukuk Mahkemesine açmış, Ankara Asliye 6. Hukuk Mahkemesince 14.03.2002 tarihinde davanın iş mahkemesinin görevine girdiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş, bu karar davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesince davalı yararına avukatlık ücreti hükmedilmemesi sebebiyle bozulmuş, böylece mahkemenin görevsizliğine ilişkin kararı kesinleşmiş, mahkemece bozmaya uyularak davalı  yararına avukatlık ücretine hükmedilmiştir.
Ankara Asliye 6. Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararı Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 07.11.2002 gün ve 2002/ 12498 Karar sayılı kararı ile kesinleşmiştir. Bu karar HUMK."nun 25/ son maddesi gereğince İş Mahkemelerini bağlayıcı niteliktedir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı ve temyizden feragata ilişkin usulüne uygun onay almayan davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 05.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.