1. Hukuk Dairesi 2015/4105 E. , 2015/11291 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL 13. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2013
NUMARASI : 2011/150-2013/249
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali, tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne, A. A. ve H. aleyhine açılan davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı şirket dışındaki tüm davacılar ve davalılar tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 05.10.2015 Pazartesi günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı M.. D.. vekili Avukat Z. K., davalılar H. B. vd. Vekili Avukat A. E., davacı O.. D.., birleşen dosyada davalı A.. D.. ile temyiz edilenler vekili Avukat Y.A. geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava ve birleşen dava, temsil görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Asıl davanın davacıları kendi adına asaleten, ..... İnş.Tur.vePet.Ür.Tic. Ltd. Şt. adına temsilen A.. D.., A. A. ile Orhan"ın kardeş olduklarını, birlikte .... Ltd.Şirketini kurduklarını ve şirketin yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile ... ada 3 sayılı parselde kayıtlı taşınmaz üzerine bina yapmayı taahhüt ettiklerini, ancak daha sonra aralarında çıkan anlaşmazlık sonucu Orhan"ın fiilen şirket ortaklığından ayrıldığı hâlde kardeş olmaları nedeniyle resmiyette şirket ortaklığını feshetmeye gerek duymadıklarını, sözleşmede belirtildiği şekilde inşaatı kendisinin tamamladığını, arsa sahiplerine dairelerin ve tapuların teslim edildiğini, sözleşme gereği şirkette kalması gereken dairelerin şirket adına tescil edildiğini, bu dairelerde davalı Orhan"ın hiçbir hakkı bulunmadığı hâlde halen şirket ortağıymış gibi 6 adet daireyi eşi M.. D.."a satış adı altında devrettiğini, Orhan"ın böyle bir satış yapmaya hakkı ve yetkisi olmadığını, şirket kasasına bu satışlarla ilgili herhangi bir para girmediğini, Meral"e yapılan tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek tapuların iptali ile A.A. veya şirket adına tescilini istemişlerdir.
Birleşen davanın davacıları kendi adına asaleten, .... İnş.Tur.vePet.Ür.Tic. Ltd. Şt. adına temsilen O.. D.., .... ada 3 parsel sayılı taşınmazda arsa maliki ile şirket arasındaki sözleşme uyarınca 19 bağımsız bölümlü bina inşa ettiklerini, arsa sahibi ile sözleşme yapılırken sonradan şirkete devredilmek üzere arsanın bir bölümünün A. A. adına alındığını,
A.A. "ın ise bir kısım hisseyi şirkete devrettiği halde bir kısmını üzerinde tuttuğunu ve bu arsa payına karşılık 16 no"lu daireyi aldığını, bundan başka 14 no"lu daireyi kayınpederi H. B."a, 18 no"lu daireyi de arkadaşı H.. Ç.."e sattığını, satış bedellerinin şirkete ödenmediğini ileri sürerek davalı A. A. adına kayıtlı 16 no"lu bağımsız bölüm ile davalı H. adına kayıtlı 14 no"lu, davalı H. adına kayıtlı 18 no"lu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile şirket adına tescilini istemişlerdir.
Asıl davanın davalısı M.. D.., şirket ana sözleşmesine göre şirket müdürlüğüne atanan O.. D.. tarafından müstakilen satış yetkisine istinaden dava konusu 6 adet dairenin kendisine satıldığını, satışın muvazaalı olmadığını, dava konusu inşaat yapılırken kendisinin maddi yardımda bulunduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur.
Birleşen davanın davalısı H. B. , bir başka taşınmazını satıp karşılığında aldığı çekleri şirkete vererek bedeli karşılığında 14 no"lu daireyi satın aldığını, çekleri bizzat Orhan"ın bankadan tahsil ettiğini, daha sonra A. A. ile O. "ın aralarında yaptıkları 25.2.2005 tarihli protokolde inşaattaki dairelerin paylaşımı yapılırken kendisine satılan dairenin paylaşımın dışında bırakıldığını, bu dairenin parasını ödediğini davacı O. "ın da bildiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
Davalı H.. Ç.., dava konusu 18 no"lu daireyi şirketten satın aldığını, satışın gerçek olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
Davalı A.. D.., 16 no"lu dairenin kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince kendisinin arsa payına karşılık aldığı daire olduğunu, yine sözleşme gereği şirkette kalması gereken 14 ve 18 no"lu dairelerin şirket adına tescil edilip 3.kişilere satıldığını, bu satışların muvazaalı olmadığını O. "ın da bildiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
Asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “ son kayıt maliki davalıların iyiniyet durumunun araştırılmadığı” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; Davalılar O. ve A. A. tarafından şirketi temsil yetkisinin kötüye kullanıldığı, bu kişilerce davalılardan M. ve Hüsnü"ye yapılan temliklerin danışıklı olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne, A. A. ve H. aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, şirket adına kayıtlı 6 adet bağımsız bölümün şirketi temsilen O. tarafından eşi olan davalı M. ’e satış suretiyle devrinin temsil görevinin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştirildiği saptanmak suretiyle asıl davanın kabulüne, kat karşılığı inşaat sözleşmesi sırasında arsa payına karşılık bağımsız bölüm edinen A. A. ve Şirketi temsilen A. A. "dan 18 no"lu bağımsız bölümden pay satın alan davalı H. "un iyiniyetle mal edinen 3.kişi olduğu belirlenmek suretiyle bu kişiler aleyhine açılan birleşen davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı O.. D.. ile davalı M.. D.."ın temyiz itirazları yerinde değildir. Reddi ile asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddedilen kısmına yönelik hükmün ONANMASINA.
Birleşen davanın davalısı H. B. "ın temyiz itirazına gelince; 9.11.2000 tarihli, Protokol başlıklı satıcı H. B. adına A.. D.. ve alıcı K. G. imzalı belgede, bir başka taşınmazdaki H. B. "a ait dairenin 9.11.2000 tarihinde K. G."e 19.750.000.000 TL( eski) bedelle satıldığı, karşılığında iki adet çek alındığı, H. B. "ın yeni aldığı ev bitene kadar oturacağının kararlaştırıldığı, öte yandan davalı H. ile şirket yetkilisi olarak A. A. "ın imzaladığı 12.1.2001 tarihli belgeye göre ise, ... ada 3 parselde şirket tarafından yapılan binadaki 14 no"lu dairenin 66.176 Dolar karşılığında H. B "a satıldığı, karşılığında iki adet çek alındığı (19.750.000.000.TL"lık), elden 37.126 Dolar nakit olarak alındığı, şirketin hiç bir alacağının kalmadığının bildirildiği, davalı H."nün ... ada 72 parsel sayılı taşınmazdaki dairesini 13.12.2000 tarihinde tapuda K. G. isimli kişiye sattığı, bu kişinin H."ye verdiği 18.000.000.000 TL"lık bir adet çekin karşılığının banka tarafından 10.11.2000"de O.. D.."a ödendiği, dava konusu 14 no"lu dairenin ise şirket yetkilisi A. A. tarafından 26.4.2004 tarihinde tapudan davalı H. adına satılarak devredildiği, H."nün 17.11.2003 tarihinden itibaren dava konusu daireye taşınarak tasarruf etmeye başladığı, bozmadan sonra şirket defterlerinin incelenmesinden H. B. adına tahsilat makbuzunun düzenlendiği, H. B. tarafından şirkete, çeklerden başka, 250.000.000.TL ödeme yapıldığı gibi olgular gözetildiğinde davalı H. "nün Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanıp yararlanamayacağı, şirket temsilcileri ile şirketi zararlandırma hususunda el ve işbirliği içinde olup olmadığının kuşkuya mahal vermeyecek biçimde belirlenmediği, araştırma ve soruşturmanını hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı bulunmadığı sabittir.
Hâl böyle olunca, davalı Hüsnü bakımından hükme yeterli bir inceleme ve araştırma yapılması, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Diğer taraftan, birleşen davanın davalısı A. A. hakkındaki 16 no"lu bağımsız bölüme yönelik olarak açılan dava reddedildiği halde bu davalının yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması da isabetli değildir.
Birleşen davanın davalıları H. B. ve A.. D.."ın temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden taraflardan davalılar H. B. ve A.. D.. vekilleri için ayrı ayrı 1.100.00.-"er TL. duruşma vekâlet ücretinin diğer temyiz edenlerden alınıp verilmesine, 05.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.