1. Hukuk Dairesi 2018/5076 E. , 2021/1188 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen karara karşı davalıların yaptıkları istinaf başvuruları ... Bölge Adliyesi 2.Hukuk Dairesi tarafından, mirasbırakanın çok sayıda taşınmazı olup, mal satmaya ihtiyacı olmadığı, temlikin bağış niteliğinde ve mal kaçırma amaçlı olduğu gerekçesiyle esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 26.01.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacılar ... v.d. vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, miras bırakanları ...’nın en değerli taşınmazı olan 1512 parsel sayılı taşınmazını mirastan mal kaçırma amacıyla davalı oğluna satış suretiyle devrettiğini, temlik tarihi itibariyla miras bırakanın taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığı gibi davalının da alım gücü olmadığını ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
Davalı, mirasbırakanın mal kaçırma kastı ile hareket etmediğini, tekrar evlenme niyeti olduğundan taşınmazı satmak istediğini ve temlikin gerçek bir satış işlemi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
Mahkemece, temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin verilen karara karşı davalıların yaptıkları istinaf başvuruları ... Bölge Adliyesi 2.Hukuk Dairesi tarafından, miras bırakanın çok sayıda taşınmazı olup, mal satmaya ihtiyacı olmadığı, temlikin bağış niteliğinde ve mal kaçırma amaçlı olduğu gerekçesiyle esastan reddedilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’nın 5600 m2 yüz ölçümlü arsa nitelikli 1512 parsel sayılı taşınmazını 04.09.1995 tarihinde 1945 doğumlu oğlu davalı ...’a satış suretiyle devrettiği, miras bırakanın 22.10.1996 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak davacı kızı ..., ..., ..., kendisinden evvel ölen kızı ...’tan olma torunları ..., ..., ... ve ... ile dava dışı kızı ... ve davalı oğlu ...’ı bıraktığı, çekişmeli taşınmaza ilişkin davalı ... dışındaki mirasçılar tarafından aynı iddialarla ... 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/487 Esas sayılı dosyası üzerinden tapu iptali ve tescil davası açıldığı, süresinde harç ikmal edilmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, miras bırakanın temlik harici on parça taşınmazı olup toplam yüz ölçümlerinin 12.084,33 m2 olduğu, yapılan keşif sonrasında alınan bilirkişi raporundan dava konusu taşınmazın satış tarihindeki değerinin 6.720,00 TL; dava tarihindeki değerinin ise 840.000,00 TL olduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği ve TMK"nın 6. maddesi ve HMK"nın 190. maddesinde düzenlendiği üzere herkes iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. Her ne kadar, ilk derece mahkemesince temlikin muvazaalı olduğu kabul edilmiş; bölge adliye mahkemesince de, miras bırakanın taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığı, temlik harici terekenin bulunduğu, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davalıların istinaf başvuruları esastan reddedilmişse de; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda miras bırakanın asıl amaç ve iradesinin duraksamaya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılmasının önem arz ettiği, böylesi bir iddianın ileri sürülmesi halinde ispat külfetinin davacı tarafa ait olacağı kuşkusuzdur.
Ne var ki, dinlenen davacı tanıklarının miras bırakan tarafından yapılan temlike dair bilgilerinin bulunmadığı, mirasbırakanın davacılardan mal kaçırmasını gerektirir somut bir olgunun ortaya konulamadığı, üstelik daha önceden açılan tapu iptali ve tescil davasında davacı olarak yer alan miras bırakanın kızı ...’in tanık olarak beyanında, miras bırakanın mal hibe edecek bir yapısının olmadığı ve eşi öldükten sonra yeniden evlenmek istediğini bildirdiği gözetildiğinde temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu iddiasının davacılar tarafından ispatlanamadığı sonucuna varılmaktadır.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalıların değinilen yönden yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 Sayılı HMK’nin 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davalılar vekili için 3.050.00. TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davacılardan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.