10. Hukuk Dairesi 2015/14941 E. , 2017/3825 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat, istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
18.02.2012 tarihinde, Kurum sigortalısı ..."ın yönetimindeki ... plakalı araçla davalı ..."nun kullandığı ... plakalı aracın çarpışması sonucu sigortalının geçici iş göremez duruma gelmesi sebebiyle ödenen geçici iş göremezlik ödeneklerinin rücuen tazminatı sebebiyle açılan davada, mahkemece yanılgılı değerlendirmeyle davanın yasal dayanağının 5510 sayılı Yasanın 39. maddesi olduğu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.
5510 sayılı Kanunun 21. maddesinin 4. fıkrasında, iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle gerçekleşmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısının, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edileceği belirtilmiştir. Bunun yanında kusur raporlarının, 506 sayılı Yasa, 4857 sayılı Yasanın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 2 vd maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. 4857 sayılı Yasanın 77. maddesi; “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar...” düzenlemesini içermektedir. Anılan düzenleme, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işveren tarafından alınmasını zorunlu kılmaktadır. İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır.
Yukarıdaki maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, geçici iş göremezlik ödemesinin rücuen tahsilini içeren davanın hastalık sigortası kapsamında olup yasal dayanağının 5510 sayılı Kanunun 21. maddesinin 4. fıkrası olduğu gözetilerek, olayın gerçekleştiği iş kolunda iş güvenliği bakımından uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden uygun bir kusur raporu alınmak suretiyle sonucuna göre karar vermek gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirir.
O hâlde, davacı ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.04.2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.