Esas No: 2021/21587
Karar No: 2022/13580
Karar Tarihi: 12.10.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/21587 Esas 2022/13580 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve nitelikli hırsızlık ile iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkumiyet kararı verilen sanık, temyiz başvurusunda bulunmuştur. Mahkemenin açıkladığı nedenlerle, iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen mahkumiyet hükmü onanmış, ancak suçun birden fazla kişiyle işlenmesi nedeniyle hüküm gereği sanığın cezası yeniden belirlenmiştir. Ayrıca, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmeden önce verilen mahkumiyet hükmünde sanığa verilen hapis cezasının ertelenmesine karar verildiği, daha sonraki hükümde ise hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı ancak mahkemenin yapılan hatası nedeniyle hükmün mükerrer olarak açıklandığı ve bu nedenle dosyanın reddedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanunlar olarak, iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçu için 5237 sayılı TCK'nın 119/1-c maddesi, Mahkumiyet hükmünde verilen cezanın adli para cezasına çevrilmesi hali için 5237 sayılı TCK'nin 50/1-a, 52/2. maddeleri, yapılan hatanın hukuki dayanağı 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi, kazanılmış hak kavramı için de aynı kanunda yer alan 223/7 maddesi belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;
Dosya içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-İş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunun birden fazla kişi ile birlikte işlenmesi nedeniyle sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
2-Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmeden önceki 09/11/2006 tarihli ilk hükümde sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK 116/2-4, 62. maddeleri uyarınca belirlenen 10 ay hapis cezasının aynı yasanın 50/1-a, 52/2. maddeleri uyarınca adli para cezasına çevrilmesi suretiyle sonuç olarak 6.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 24.06.2010 gün ve 2009/24674 Esas, 2010/11388 Karar sayılı bozma ilamından sonra kurulan sonra kurulan hükümde atılı suçtan 5237 sayılı TCK 116/2-4, 62. maddeleri uyarınca belirlenen 10 ay hapis cezasının hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi gereğince ''Hüküm yalnız sanık tarafından veya onun lehine Cumhuriyet Savcısı veya 291 inci maddede gösterilen kimseler tarafından temyiz edilmişse yeniden verilen hüküm, evvelki hükümle tayin edilmiş olan cezadan daha ağır olamaz.'' şeklindeki düzenleme uyarınca kazanılmış hakkın sonuç ceza miktarı yönünden oluşacağı ancak somut olayda olduğu gibi bozmadan önce verilen ve sadece sanık tarafından temyiz edilen 09/11/2006 tarihli kararda sanık hakkında verilmiş bulunan 6.000 TL adli para cezasının kazanılmış hak oluşturduğu, gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına,
II-Sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesine gelince;
1-Sanık hakkında ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 21/12/2010 tarihli, 2010/419 Esas ve 2010/407 Karar sayılı ilamı ile nitelikli hırsızlık suçundan mahkumiyetine dair hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın 29.12.2010 tarihinde kesinleştiği, sanığın denetim süresi içerisinde yeniden kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/296 Esas ve 2011/483 Karar sayılı ilamı ile nitelikli hırsızlık suçu bakımından hükmün açıklandığı ve bu kararın 26.10.2011 tarihinde kesinleştiği ancak mahkemenin verdiği 18/04/2016 tarihli, 2016/163 Esas ve 2016/463 Karar sayılı iş bu temyiz incelemesine konu davada sanığın denetim süresi içinde işlediği bir başka suç nedeniyle yapılan ihbar üzerine ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 21/12/2010 tarihli, 2010/419 Esas ve 2010/407 Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının mükerrer bir şekilde mahkemenin 2016/163 esasına kaydedilerek 18.04.2016 tarihli, 2016/163 Esas ve 2016/463 Karar sayılı ilamı ile mükerrer şekilde sanığın yeniden nitelikli hırsızlık suçundan mahkumiyetine karar verildiği, bu şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ikinci kez açıklanmış olduğunun anlaşılması karşısında iş bu temyiz incelemesine konu dosyanın, mükerrer olması nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/7 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
2-Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmeden önceki 09/11/2006 tarihli ilk hükümde atılı suçtan hükmedilen hapis cezasının ertelendiği, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 24.06.2010 gün ve 2009/24674 Esas, 2010/11388 Karar sayılı bozma ilamından sonra kurulan hüküm ertelenmeksizin hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi gereğince ''Hüküm yalnız sanık tarafından veya onun lehine Cumhuriyet Savcısı veya 291. maddede gösterilen kimseler tarafından temyiz edilmişse yeniden verilen hüküm, evvelki hükümle tayin edilmiş olan cezadan daha ağır olamaz.'' şeklindeki düzenleme uyarınca kazanılmış hakkın sonuç ceza miktarı yönünden oluşacağı ancak somut olayda olduğu gibi bozmadan önce verilen ve sadece sanık tarafından temyiz edilen 09/11/2006 tarihli kararda sanık hakkında verilen hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesi nedeniyle erteleme yönünden de kazanılmış hakkın oluştuğu, gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 12.10.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.