Kasten öldürmeye teşebbüs - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2013/2990 Esas 2013/4970 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/2990
Karar No: 2013/4970
Karar Tarihi: 17.09.2013

Kasten öldürmeye teşebbüs - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2013/2990 Esas 2013/4970 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıkların bir kavgada yaşamsal tehlike geçirecek nitelikte yaralama suçundan yargılandığı ve mahkemenin sanıkların suçlu olduğuna karar verdiği belirtilmiştir. Ancak, suçun öldürmeye teşebbüs olarak nitelendirilmesinde hata yapıldığı, haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği ancak bunun düşünülmediği ve cezanın alt ve üst sınırları arasında makul bir ceza tayini yapılmadığından bozma gerekçesi oluştuğu vurgulanmıştır. Kararda, TCK.nun 35. maddesi (yaralama suçu) ve bu maddenin uygulanması sırasında dikkate alınması gereken alt ve üst sınırlar gibi kanun maddeleri yer almaktadır.
1. Ceza Dairesi         2013/2990 E.  ,  2013/4970 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 1 - 2012/239188
    MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ VE NO : 28/05/2012, 2011/428 (E) ve 2012/218 (K)
    SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Temyiz kapsamına göre; sanık Hakim"in mağdur Harun"a yönelik eylemi ile sanık Nazım"ın mağdur Hakim"e yönelik eylemine yönelik yapılan incelemede;
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, takdire ilişkin cezayı azaltıcı nedenin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre, bozmaya uyularak verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafiilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;
    Ancak;
    1- Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanık aileleri arasında kanalizasyon meselesi nedeniyle çok sayıda kişi arasında çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine, sanık Hakim"in mağdur Harun"u bıçakla, sanık Nazım"ın da mağdur Hakim"i kafasına taşla vurmak suretiyle yaşamsal tehlike geçirecek nitelikte yaraladıkları olayda, aniden gelişen ve hareketli kavga ortamında sanıkların yaşamsal bölgeleri özellikle hedef aldıklarına ilişkin delil bulunmaması, ciddi bir engel olmadığı halde eylemlerine kendiliğinden son vermeleri ve taraflar arasında öldürmeyi gerektirecek bir husumet bulunmaması gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde sanıkların ortaya çıkan kasıtlarının öldürmeye yönelik olmadığı, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığına göre yaralama suçundan teşdiden cezalandırılmaları gerektiği halde, suç vasfının tayininde hataya düşülerek yazılı şekilde öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması,
    2- Tarafların birbirini suçladığı olayda, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı tespit edilemediğinden, sanıklar lehine asgari oranda haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi suretiyle fazla ceza tayini,
    3- Kabule göre de;
    Sanıkların mağdurları doktor raporlarında belirtildiği şekilde yaşamsal tehlike geçirecek nitelikte yaraladıkları olayda; mağdurlardaki yaralanma sonucu meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı dikkate alındığında, teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören TCK.nun 35. maddesinin uygulanması sırasında, alt ve üst sınırlar arasında makul bir ceza tayin edilmesi gerekirken, hiç isabet yokmuş gibi yazılı şekilde 9 yıl hapis cezası verilmesi suretiyle eksik ceza tayini,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 17/09/2013 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.