8. Hukuk Dairesi 2013/12503 E. , 2014/5120 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 20. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/02/2013
NUMARASI : 2010/991-2013/169
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Dava, 3. Kişi tarafından İİK"nun 96. Maddesi gereği açılan istihkak davasının kabulü istemine ilişkindir. Mahkemece, ruhsata gelen haciz işlemi, davacının tesislerine uygulanamayacağından dava konusu malların, Maden Kanunu"nun 40.maddesi gereğince haczedilemeyeceği anlaşıldığından, davanın kabulüne, dava konusu mahcuz mallar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiş, karar davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 33. maddesi uyarınca Türk Hukuku"nu resen uygulamakla yükümlü olan hâkim, tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve netice talepleri ile bağlı olup, onların hukuki nitelendirmesi ile bağlı değildir. 04.06.1958 tarih, 1958/16-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nda da kabul edildiği gibi, taraflarca ileriye sürülen iddia ve maddi olayların hukuki tavsifini yapmak mahkemeye ait olup hakim, olaya uyan ilgili yasa ve yasa maddelerini re’sen gözetmek, bulmak ve uygulamak zorundadır. Mahkemece, davacı 3.kişinin talebi İİK"nun 82. maddesi kapsamında haczedilmezlik şikayeti olarak görülerek incelenmiş ve bu hali ile karara bağlanmıştır. Oysaki bu ilke ışığında dava dilekçesi içeriğindeki anlatımdan ve talep sonucundan uyuşmazlığın üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca mülkiyet hakkına dayalı olarak ileri sürdüğü “istihkak iddiasına” ilişkin olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle davanın İİK 96. maddesindeki istihkak prosedürü çerçevesinde incelenmesi gerekmektedir.
Davanın açılması harca tabi usuli bir işlemdir. Davanın açılması nedeniyle alınacak yargı harçlarının türü, ödeme yeri, zamanı ve usulü 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 27 vd. maddeleri ile bağlı tarifede gösterilmiştir. Harcın eksik yatırılması halinde yapılacak işlemler ve izlenecek yol ile harcın yatırılmaması ve yaptırımı aynı Kanun"un 27. ve 32. maddelerinde belirtilmiştir.
İstihkak davaları İİK’nun 97.maddesi gereği genel hükümlere göre görülür ve 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 16. maddesi ile (1) sayılı tarifedeki nispi esas üzerinden harca tabidir. Hal böyle olunca, alacak tutarı ile haczedilen dava konusu mahcuzların değerinden hangisi az ise o değer üzerinden hesaplanacak nispi karar ve ilam harcının ¼"ü anılan Kanun"un 28. maddesi uyarınca peşin olarak alındıktan sonra yargılamaya devam olunması gerekirken, yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe sonraki işlemlerin yapılamayacağını öngören aynı Kanun"un 32. maddesine aykırı olarak davaya eksik harçla bakılması doğru değildir.
Somut olayda, icra takip dosyasındaki takip çıkış değeri 105.827,96-TL olup, 08.11.2011 tarihli haciz uygulamasında haczedilen mahcuzların değeri ise 68.400-TL olarak belirlenmiştir. Mahkemece istihkak davalarında takip konusu alacak miktarı ile haczedilen malın değerinden hangisi daha az ise o değer üzerinden nispi harç alınması gerektiği gözetilmeden nispi harç yerine maktu harç alınarak dava açılması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Bozma nedenine göre davacı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın İİK"nun 366. ve HUMK"nun 428. Maddeleri gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK 297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 0,90 TL"nin temyiz edenden alınmasına, 24.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.