21. Hukuk Dairesi Esas No: 2006/12315 Karar No: 2007/1109 Karar Tarihi: 01.02.2007
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/12315 Esas 2007/1109 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2006/12315 E. , 2007/1109 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İstanbul 2.İş Mahkemesi Tarih : 11.07.2006 No : 720-413
Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici nedenlere özellikle ibranamenin düzenlendiği tarihte davacı anne C.K. "ın tüm haksahipleri adına hareket ettiğini bildirerek ibranemeyi imzalayan H.K. "ı bu hususta yetkili kıldığını bildiren bir vekaletnamesinin bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine 2- Dava, yakınlarının iş kazası sonucu ölümü nedeniyle hak sahibi olan davacıların maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hukuka aykırı bir eylem yüzünden çekilen elem ve üzüntüler, o tarihte duyulan ve duyulması gereken bir haldir. Başka bir anlatımla, üzüntü ve acıyı zamana yaymak suretiyle, manevi tazminatın bölünmesi, yerinden dava konusu yapılarak miktarının artırılması olanağı yoktur. Niteliği itibariyle manevi tazminat bölünemez. bir defada istenilmesi gerekir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 25.9.1996 gün ve 1996/21 397-637 nolu Kararı ile 13.10.1999 gün ve 1999/21-684-8128 sayılı Kararı"da bu doğrultudadır. Diğer yandan ibranamenin düzenlendiği 25.9.2001 tarihinde yürürlükte bulunan 743 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 262 maddesinde çocuğun küçük iken ana ve babasının velayeti altında olduğu, 268. maddesinde ana ve babanın velayeti icra hakkını haiz oldukları nisbette çocuklarının kanuni temsilcisi oldukları 263. maddesinde ise evlilik mevcut iken ana ve babanın velayeti beraberce icra edecekleri, anlaşamazlarsa babanın reyinin muteber olacağı bildirilmiştir. Somut olayda ibranamenin düzenlendiği tarihte A. , M.E. ve P.18 yaşından küçük olup babaları H.K. çocuklarına velayeten onların kanuni temsilcisi olarak herbiri adına manevi zararları karşılığı bir miktar para alıp ibranameyi imzaladığından bu davacıların manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.