15. Ceza Dairesi 2018/1168 E. , 2018/1782 K.
"İçtihat Metni"Resmî belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık suçlarından sanık ...’in, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 346 ve 64. maddeleri delaleti ile 342/1, 504/7, 522 ve 59. (iki kez) maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay ağır hapis, 1 yıl 10 ay 15 gün ağır hapis ve 5.087.793.000 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına, anılan Kanun"un 71 ve 77. maddeleri gereğince sanığın almış olduğu cezaları içtima ettirilerek 2 yıl 18 ay 15 gün ağır hapis ve 5.087.793.000 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına dair Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.06.2003 tarihli ve 2002/182 esas, 2003/233 sayılı kararıyla ilgili olarak sanık tarafından memnu hakların iadesi talebi üzerine, talep konusunda karar verilmesine yer olmadığına ilişkin Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.08.2017 tarihli ve 2002/182-2003/233 sayılı ek kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 16.01.2018 gün ve 94660652-105-21-9162-2017 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.01.2018 gün ve 2018/5682 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"nun 6290 sayılı Kanun ile değişik 12. maddesi gereğince arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren arşivden silinme süresinin hesaplanacağı, somut olayda mahkemesince kararda hak yoksunluğunun söz konusu olmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmakla, her ne kadar sanık hakkındaki mahkumiyet kararında her hangi bir hak yoksunluğu yer almasa da adli sicil arşiv kaydının bulunmasının yasaklanmış hak kavramına dahil olduğu, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"nun 13/A maddesinin ""(3) Yasaklanmış hakların geri verilmesi için, hükümlünün veya vekilinin talebi üzerine, hükmü veren mahkemenin veya hükümlünün ikametgâhının bulunduğu yerdeki aynı derecedeki mahkemenin karar vermesi gerekir. (4) Mahkeme bu husustaki kararını, dosya üzerinde inceleme yaparak ya da Cumhuriyet savcısını ve hükümlüyü dinlemek suretiyle verebilir. (5) Yasaklanmış hakların geri verilmesi talebi üzerine mahkemenin verdiği karara karşı, hükümle ilgili olarak Ceza Muhakemesi Kanununda öngörülen kanun yoluna başvurulabilir."" şeklinde olduğu nazara alındığında, hak yoksunluğuna neden olan mahkumiyet bakımından mahkemesince yapılacak değerlendirmede sanığın hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda kanaate ulaşılması durumunda yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5352 sayılı Adli Sicil Kanununa 5560 sayılı Kanun"un 38. maddesiyle eklenen 13/A maddesinde, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebileceği, bunun için, TCK’nın 53. maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla, talepte bulunanın mahkûm olduğu cezanın infazının tamamlanmasından itibaren üç yıllık süre içerisinde yeni bir suç işlememesi ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaatin oluşması gerekmektedir.
Bu itibarla hükümlünün talebinin yukarıda izah edilen 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’na eklenen 13/A maddesi kapsamındaki yasaklanmış haklarının iadesi niteliğinde olup, mahkemece talebin kabulü ile bu yönde araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden, kanun yararına bozma istemi yerinde görülmekle, Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 03.08.2017 gün ve 2002/182-2003/233 sayılı ek kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonraki işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 19.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.