Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/3941 Esas 2007/1075 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/3941
Karar No: 2007/1075
Karar Tarihi: 01.02.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/3941 Esas 2007/1075 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/3941 E.  ,  2007/1075 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi   : Küçükçekmece İcra Mahkemesi
    Tarihi            : 22.12.2005
    No                 : 240-2263

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (3.kişi)  vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından  düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 
    Uyuşmazlık, 3. kişinin  İ.İ.K.’nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir.
    İ.T.S. Memurluğu’nun kayıtlarından, davacı 3. kişi şirketin İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2003/963 Esas sayılı dosyasından 27.07.2004 günü (istihkak davası açıldıktan sonra) saat:15.50’den itibaren iflasına karar verildiği anlaşılmaktadır. İ.İ.K."nun 191. maddesi gereğince iflasın açılması ile müflisin iflas masasına giren hak ve malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlandığından masa ile ilgili  davalar hakkındaki  dava takip yetkisi artık müflise değil iflas idaresine aittir. Nitekim İ.İ.K."nun 194. maddesinde de iflastan önce açılmış olup da devam eden müflisin gerek davacı, gerek davalı olarak taraf bulunduğu hukuk davalarının iflasın açılması ile (acele haller hariç) duracağı hüküm altına alınmıştır. Bu durumda, hakkında iflas kararı kesinleşen şirket davada taraf olma ehliyetini yitireceğinden yerine iflas masasının geçmesi gerekir.
    Mahkemece, davacı 3. kişi hakkındaki iflas kararının kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması, iflas kararının kesinleşmesi halinde, İ.İ.K.’nun 226. maddesi uyarınca iflas masasının yasal temsilcisi olan iflas idaresine dava dilekçesi ve davetiye tebliğ olunarak taraf oluşumu sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekirken, kamu düzeni ile ilgili bu hususun gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    O halde, davacı 3. kişinin bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı 3. kişinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,  temyiz harcının istek halinde  davacıya iadesine, 01.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.