8. Ceza Dairesi 2017/6865 E. , 2017/14370 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama, tehdit, yaralamaya azmettirme ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : - Sanık ... hakkında tehdit ve yaralmaya azmettirme suçundan beraat
Sanık ... hakkında kasten yaralama ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan hükümlülük
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık ... hakkında tehdit ve silahla kasten yaralama eylemine azmettirme suçları ile sanık ... hakkında silahla kasten yaralama suçundan açılan davalara katılma hakkı olan ve duruşmada sanıkların cezalandırılmalarını talep eden mağdura, davaya katılmak isteyip istemediği sorulup bu konuda bir karar verilmemiş ise de; vekili tarafından hükümlerin temyiz edilmesi ile katılma iradesini ortaya koyan mağdurun CMK.nun 237/2. maddesi uyarınca sanık ... hakkında tehdit ve silahla kasten yaralama eylemine azmettirme suçları ile sanık ... hakkında silahla kasten yaralama suçundan açılan davalara katılan olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
1- 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan zarar görme olasılığı bulunmayan şikayetçi ...’un bu suçtan açılan davaya katılma ve hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığından vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK.nun 317. maddesi uyarınca oybirliğiyle REDDİNE,
2- Sanık ... hakkında tehdit ve silahla kasten yaralama, sanık ... hakkında silahla kasten yaralama suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık ... hakkında silahla kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ile mahkemece kanıtlar değerlendirilip gerektirici nedenleri açıklanmak suretiyle sanık ... hakkında tehdit ve silahla kasten yaralama eylemine azmettirme suçundan kurulan beraat kararları usul ve yasaya uygun bulunduğundan, katılan vekilinin hükümlerin sanıklar aleyhine bozulması gerektiğine; sanık ... müdafiinin ise suçun sabit olmadığına, eksik araştırma ile karar verildiğine ve usule yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
3- Sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin temyiz talebinin incelemesinde;
Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında hüküm fıkrasında TCK.nun 52/4. maddesi gereğince, infazı kısıtlar biçimde ihtarat yapılması,
Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümden “taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceğinin ve ödenmeyen adli para cezasının hapse dönüştürüleceğinin sanığa ihtarına(ihtarat yapıldı)” ibaresinin çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18.12.2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Çorum ilinden hareketle olay tarihinde Ankara’ya gelen müşteki ... ile şüpheli ..."nun görüşmek amacıyla ...."ın işyerinde buluştukları, bir müddet burada aralarındaki anlaşmazlığa dair hususları konuştuktan sonra dışarı çıkarak ....."ın sevk ve idaresindeki..... plaka sayılı araç ile işyerinden ayrıldıkları, mevcut anlaşmazlıklarını konuşarak birlikte araç içerisinde seyir halinde iken şüpheli....."ın Adli Emanetin 2014/1707 sırasında kayıtlı ve orada vasıfları belirtilen numarasız el yapımı tabanca ile müşteki ..."a ateş ederek sol bacağından dosyada mevcut Adli Tıp Kurumu raporuna göre yaşamsal tehlike geçirmeksizin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmayacak şekilde yaraladığı iddia edilen olayda; sanığın aşamalardaki savunmalarında kayınbiraderi olan mağduru yaralamadığını, mağdurun kendisi ile birlikte bir davada taraf olduğunu bu dava nedeniyle mağdur olduğundan bahisle kendisine ekonomik yönden yardım edilmesini istediğini, daha öncede ekonomik yönden yardımda bulunduğunu olay günüde yine bu yönde talepte bulunduğunu istemini ret ettiğinden kendisine yönelik suçlamada bulunduğunu ileri sürmüştür. Olay günü sanığın sürücü koltuğunda aracın sevk ve yönetiminde bulunduğu mağdurunda otonun sağ ön koltukta sanığın sağında oturduğu tartışmasızdır. Mağdur; sanığın sağ elindeki tabancayı kafasına doğrulttuğunu kendisinin eliyle karşılık vermesi üzerine tabancanın ateş aldığını ve sol bacağından yaralandığını ileri sürmüştür. Sanık ise mağdur’un belinden çıkarttığı gri renkli bir beze sarılı olan tabancayı çıkarttığını kendisine ne yapıyorsun kaldır şunu diye söylediğini onunda madem bana yardım edeceksin tabanca üzerine yemin içelim dediğini kendisinin de saçmalamayı bırak diyerek sağ eliyle uzattığı tabancayı tuttuğunu elini iteklediğini ve diğer eliyle de sevk ve idaresinde bulunan aracı kontrol ettiğini bu davranış üzerine bir anda sinirlenip peki enişte demesi ile bir anda tabancanın patladığını bu ses üzerine ne olduğunu anlamaya çalışırken kendisi “ enişte ben kendimi vurdum” beni hastaneye götür dediğini savunmuştur. Sanığın mağduru hastaneye kısa süre içinde götürdüğü CD inceleme tutanağı içeriğiyle sabittir. Olayın kolluğa bildirilmesi üzerine olayın geçtiği araç içinde yapılan inceleme sonucu bir adet 7.65 mm kovan aracın gösterge panosu önünde bulunmuş, olayda kullanılan el yapımı 7.65 mm çaplı silah aracın sağ ön koltuk paspas üzerinde atışa hazır vaziyette olduğu ve yine aynı kısımda bir adet ateşli silah giriş deliği belirlenmiştir. Sanığın sol el üstünde, mağdurun ise her iki el iç ve dış kısmında atış artıkları bulunmuştur. Olayda kullanılan ateşli silah üzerinde parmak izi saptanamamıştır. Kriminal rapora göre atış esnasında yakın mesafede bulunan kişilerde de atış yapmasa bile atış artığının tespit edilebileceği açıklanmıştır.Ancak olayın seyri sırasında sanığın olay sonrası ellerini yıkadığına dair bir delilin bulunmadığı, sanığın ellerini yıkamış olması halinde ise; sol el üstünde bulunan atış artığının da yok olması gerektiği, ayrıca mağdurun aşamalardaki alınan ifadelerinde silahın sanığın sağ elinde mi sol elinde mi olduğuna dair kriminal rapor doğrultusunda çelişkili beyanlarda bulunmuş, ayrıca vurulduktan sonra hastaneye götürülmeden önce kendisine zorla senet imzalatıldığını belirtip, bu yönde de Cumhuriyet Savcılığınca soruşturma yapılmış, bu konuda sanığın sözünü ettiği senetlerin olaydan çok önce sanıktan aldığı nakit para karşılığında düzenlendiği sonucuna varılarak yağma suçundan ek takipsizlik kararı verilmiş, itirazen incelenerek kesinleşmiştir. Elde edilen bu bulgular silahın kimin elinde olduğu yönünde olaya açıklık getirememiştir.
Adli Tıp Kurumundan alınan 03/12/2013 tarihli raporda; ortopedi konsültasyonunda sol kururis posterior proksimalinde giriş deliği olduğu düşünülen 0,5 cm lik lezyon, kururis distalinde 2 cm çapında çıkış deliğine ait olduğu düşünülen lezyon saptandığı, nabızların palpabıl olduğu, aşil tendonu insersiosu çevresinde duyunun olmadığı, grafilerinin ve doplerinin normal olduğu, pansuman yapılıp uzun bacak ateline alındığı kaydedildiğine göre:Yaralanmasının; 1-Kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum OLMADIĞI, 2-Basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLMADIĞI mütalaa edilmiştir. Elde edilen bütün bulgulara göre silahın kimin elinde yaralamanın kim tarafından gerçekleştirildiği kuşkuya yer bırakmayacak biçimde açıklığa kavuşmamıştır. Atışın mağdurun solunda oturan sanık tarafından mağdurun sol bacak diz altına ateş edildiği şeklindeki mahkemenin kabulü bilimsel gerçeklikle bağdaşmamaktadır. Olayın kesin ve kuşkuya yer bırakmayacak biçimde çözümü öncelikle olayın meydana geldiği araçta sanık ve mağdurun bulunduğu konumları görülmeli gözlenmeli, olay yeri inceleme konusunda uzman bilirkişiden sanık ve mağdurun pozisyonu gösterilerek aracın sevk ve idaresi sırasında silahın sanık tarafından iddia edildiği üzere ateş etme şekli de canlandırılarak özelikle merminin sol bacak arka diz altına giriş ve çıkışının aynı yönde oluşu teknik olarak açıklığa kavuşturulmalı, gerektiğinde tüm dosya Adli Tıp Kurumu birinci ihtisas dairesinde gönderilip mevcut ateşli silah yaralamasının sanık tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceği yolunda görüş alındıktan sonra olayın gelişim nedeni dosyadaki bütün delillerle birlikte değerlendirilip buna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ile hükümler kurulmuş olduğundan sayın çoğunluğun sanık ... hakkında onama ve düzeltilerek onama kararına katılmıyorum.18/12/2017