1. Hukuk Dairesi 2015/8369 E. , 2015/11230 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADANA 3. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/03/2015
NUMARASI : 2014/1242-2015/327
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece, husumet yokluğundan davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ....."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkindir.
Davacılar,mirasbırakanları U. E. adına kayıtlı 421 parsel sayılı taşınmazın Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.5.1986 tarih 1986/243 Esas -462 Karar sayılı ilamı uyarınca kamulaştırma nedeniyle Adana Belediyesi adına tescil edildiğini ancak kendilerine herhangi bir bedel ödenmediğini , bu nedenle dava konusu taşınmazın tapu kaydında murislerinin “Ü. B. ” yazan kimlik bilgilerinin “U. E. ” olarak düzeltilmesini istemişlerdir.
Mahkemece,çekişme konusu taşınmazın Adana Belediyesi adına kayıtlı olduğu, Ü. B. "ün tapu kaydının pasif durumda bulunduğu,tashih yapılacak bir hususun bulunmadığı gerekçesiyle,husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü,davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden;dava konusu taşınmazın Adana Belediye Encümeninin 26.10.1984 Tarih 10724 Sayılı Kararı ile kamulaştırıldığı,yine Belediye tarafından tescil talebi ile Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesine başvurulduğu,yapılan yargılama sonucunda mirasbırakanın paydaş olduğu dava konusu taşınmazın,kamulaştırma işlemine istinaden Adana Belediyesi adına tapuya tesciline karar verildiği dolayısıyla " Osman kızı Ü. B. ”ün dava konusu taşınmazda malik olmadığı anlaşılmaktadır.
O halde, taşınmazda malik olmayan mirasbırakanın tapu sicil kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesine karar verilmesi mümkün değildir.
Ne var ki; kimlik bilgilerindeki eksiklikten dolayı taşınmazın kamulaştırma bedelinin ödenmeyecek olması sebebi ile davacıların bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu tartışmasız olup, bu gibi durumlarda çekişme konusu taşınmazın önceki tapu kayıt maliki ile mirasbırakanın aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verileceği kuşkusuzdur.
Dolayısıyla; mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalı ve bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.
1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.
2-Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.
3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.
4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.
5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin de hükme elverişli ve yeterli olduğu söylenemez.
Hâl böyle olunca;yukarıda açıklandığı şekilde gerekli araştırma ve inceleme yapılarak çekişme konusu taşınmazın kamulaştırma kararından önceki tapu kayıt maliki ile mirasbırakanın aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde davacı talebi hakkında bir tespit hükmü verilebileceği gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yetinilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.