MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Hükümlülük

6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan sanık hakkında Kırklareli 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 29.01.2014 tarihli 2014/63 Esas, 2014/72 Karar sayılı kararın Dairemizce 16.04.2015 günlü, 2014/24796 Esas, 2015/16422 Karar sayılı ilamı ile bozulması ve mahkemenin 14.10.2015 günlü, 2015/228 E. 2015/450 K. sayılı direnme kararının süresi içinde Yargıtay"ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olmakla dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelendi:

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık hakkında açılan kamu davasının yerel mahkemece yapılan yargılaması sonunda 6136 sayılı Yasanın 13/1, TCK.nun 62, 50, 52. maddeleri gereğince mahkumiyetine ilişkin hüküm Dairemizin 16.04.2015 tarih ve 2014/24796 E, 2015/16422 K. sayılı ilamı ile "Adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar mahkumiyet niteliğinde bulunmadığından, sanık hakkında kurulan hükümde, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususunda bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yasal ve yetersiz gerekçeyle yazılı biçimde hakkında daha evvel hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı nedeniyle, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi " gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkemece temyize konu 14.10.2015 tarih ve 2015/228 E - 450 K.sayılı kararı ile "..adli sicil kaydında görülen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının deneme süresi içinde suç işlediği anlaşılmakla cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği, CMK.nun 231/8. maddesinde 6545 sayılı Yasanın 72. maddesi ile eklenen ve usul hükmü olduğundan derhal uygulanması gereken, denetim süresi içinde kişi hakkında kasıtlı suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez hükmü karşısında, ilk hükmün hukuka uygun olduğu" gerekçesiyle önceki kararında direnmiştir.
Dosya kapsamına ve sanığa ait adli sicil kaydına göre Kırklareli Sulh Ceza Mahkemesi’nin 11.01.2012 tarihinde kesinleşen 2011/116 E, 2012/7 K. sayılı HAGB kararı bulunmaktadır. Hükmün Açıklanmasının Geri bırakılması koşulları CMK.nun 231. maddesinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
CMK.nun 231/6. maddesinde gösterilen şartların oluşup oluşmadığı ve bu hükmün uygulanıp uygulanmayacağı hakim tarafından her olayda resen değerlendirilip takdir edilmeli ve denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmelidir.
CMK.nun 231/6-b maddesindeki "Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması" şeklindeki düzenleme ile suça ve faile ilişkin tüm objektif şartları taşıyan herkes için kesin suretle HAGB kararı verilmesi gerekmemekte, hakim belirli ölçüler dahilinde takdir hakkını kullanabilecektir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 tarih ve 2015/8 -1074 E. 2017/249 sayılı kararı ile birçok kararında yargılamaya konu suç tarihinden öncesine ait HAGB kararlarının hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel oluşturmayacağı ancak, bu hususun sanığın suç işleme eğilimini belirleme yönünden mahkemece değerlendirmeye tabi tutulacağı vurgulanmıştır.
6545 sayılı Yasanın 72. maddesi ile CMK.nun 231. maddesinde yapılan değişikliğin usul hukukunun yanısıra aynı zamanda maddi ceza hukukunu da kapsadığı tartışmasız bir konudur.
Bu itibarla, yerel mahkemenin direnme kararı yerinde görülmediğinden 5320 sayılı Kanunun geçici 10. maddesi gereğince Dairemizin 16.04.2015 tarih ve 2014/24796 E, 2015/16422 K. sayılı bozma kararının düzeltilmesine yer olmadığına, direnme hususunda karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na GÖNDERİLMESİNE, 14.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.