23. Hukuk Dairesi 2012/6370 E. , 2013/1022 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davalı ... yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin 1251 numaralı ortağı olan davalı ..."e kullandırmış olduğu kredi karşılığında 01.....2000 düzenleme ....09.2001 vade tarihli ....250,00 TL bedelli senedin tanzim edildiğini, anılan senette davalı ..."ın kefil sıfatıyla imzası bulunduğunu, vadesi gelen alacağın tüm ihtarlara rağmen ödenmediğini ileri sürerek, ....250,00 TL alacağın müvekkili Tarım Kredi Kooperatifi"nin yasal mevzuatından ve sözleşmeden kaynaklanan değişken oranlardaki faizleriyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında davasını ıslah ederek alacak talebini ....925,39 TL"ye artırmıştır.
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... ise davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalı ..."in, kullandırılan kredi karşılığı ödemeler düşüldükten sonra, davacı kooperatife anapara ve faizi ile birlikte dava tarihi itibariyle toplam ....925,60 TL borcu bulunduğu ancak, talepten fazlaya hükmedilemeyeceği, talebe göre davanın kabulü gerektiği sonucuna varılarak davalı ... hakkında açılan davanın kabulü ile ....250,00 TL asıl alacağın icradaki takip tarihi olan ....08.2007 tarihinden itibaren sözleşmesel faiz uygulanmak suretiyle davalı ..."ten tahsiline ve ... ... Müdürlüğü"nün 2009/1029 Esas sayılı dosyasında davalı ..." in yapmış olduğu itirazın iptaline, davalı ... hakkında açılan davanın ise vazgeçme nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
...-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
...-Dava, kullandırılan kredi nedeniyle düzenlenen senede dayalı alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Dava, ....250,00 TL alacağın tahsili için açılmış ve davacı tarafça ....02.2011 tarihli ıslah dilekçesiyle harcı yatırılarak dava değeri ....925,00 TL"ye arttırılmıştır. Mahkemece, ....250,00 TL"nin tahsiline karar verildiğine göre, ıslah ile ilave edilen meblağ kadar davanın reddedildiğinin kabulü gerekmekte olup, reddedilen kısım üzerinden davalı lehine vekalet ücreti verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmamıştır.
Ayrıca, davacı vekilinin dava dilekçesinde faiz talebi olduğu halde, dava öncesine ilişkin faiz talebine yönelik bir faiz başlangıcı gösterilmediğine göre dava tarihinden itibaren temerrüt faizine karar verilmelidir.
Davacı taraf, son celse alacağa takip tarihinden itibaren faiz uygulanmasını istemiş ise de, davacı vekilinin, son celse davalı tarafın yokluğundaki bu talebi iddianın genişletilmesi niteliğinde olup, mahkemece karşı tarafa tebliğ edilmemiş olduğu da gözönünde bulundurularak, alacağa dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, takip tarihinden itibaren faiz işletilmesi doğru değildir.
Öte yandan, mahkemece karar verildikten sonra temyiz aşamasında; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu yürürlüğe girmiş olup, Türk Borçlar Kanunu"nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki 6101 sayılı Kanunu"nun .... maddesinde aynen "Türk Borçlar Kanunu"nun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76"ncı, faize ilişkin 88"nci, temerrüt faizine ilişkin 120"nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138"nci maddesi görülmekte olan davalarda da uygulanır. " hükmüne yer verilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 88. maddesindeki "Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranını yüzde elli fazlasını aşamaz." hükmünü içermesinin yanı sıra, temerrüt faizine ilişkin 120. maddesinde de aynen; "Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur." düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu durumda, mahkemece, karar tarihinden sonra yürürlüğe giren anılan yasal düzenleme bu açıklamalar çerçevesinde somut olay bakımından değerlendirilerek, dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi oranı bakımından gerektiğinde bilirkişiden denetime elverişli bir rapor alınmak ve sonucuna göre bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
Diğer yönden, mahkemece, davanın alacak davası olduğu, itirazın iptali davası olmadığı, her iki davanın koşullarının ve sonuçlarının farklı olduğu ve birlikte yürütülmesinin mümkün olmadığı gözden kaçırılarak, alacağın tahsili kararı ile yetinilmesi gerekirken, bunun yanında itirazın iptaline de karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, ....02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.