(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2014/8356 E. , 2014/10539 K.
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalılar ... vd. aralarındaki kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin tahsili davasına dair ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 06.12.2012 günlü ve 2011/425-2012/686 sayılı hükmün bozulması hakkında Dairece verilen 28.05.2013 günlü ve 2013/5794-2013/9203 sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekilinin karar düzeltme dilekçesi ile eklerinin ve tüm dosya kapsamının yeniden incelenmesi sonucunda,
Taşınmazın ... tarafından yol yapılarak el atılan 305,01 m²"lik kısmı yönünden 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. madde ve 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Yasaya eklenen Geçici 2. maddede; Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle, mülkiyet hakkından doğan taleplere ilişkin düzenlemeler getirilmiştir.
Yukarıda belirtilen Geçici 6. madde uyarınca; malik olan kişilerin taşınmazlarına fiilen el konulması nedeniyle isteklerini belirterek (nakdi ödeme, idareye ait taşınmazın trampası, idareye ait taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak tanınması veya imar mevzuatı çerçevesinde başka bir yerde imar hakkı kullandırılması) öncelikle idare ile uzlaşma yoluna başvurması 1. fıkrasında dava şartı olarak kabul edilmiş, yasanın yürürlüğe girdiği tarihte henüz kesinleşmeyen davalarla ilgili ise 10. fıkrasında uzlaşma yoluna gitmeyi isteyip istemediklerini maddenin yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içinde idareye ve mahkemeye verecekleri dilekçeler ile bildirebilecekleri, uzlaşma talebi üzerine, uzlaşma görüşmelerinin neticesine kadar davanın bekletileceği, uzlaşılamaması hâlinde, uzlaşmazlık tutanağının mahkemeye sunulmasından sonra davaya devam edileceği öngörülmüştür.
Dava konusu somut olay incelendiğinde, kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat davasının yukarıda açıklanan yasa maddesinin yürürlüğe girmesinden önce 08.07.2011 tarihinde açıldığı ve dava tarihi itibariyle uzlaşmaya başvurulduktan sonra dava açılmasını dava şartı sayan ve yukarıda açıklanan yasa maddesinin yürürlükte olmadığı ve yasanın yürürlüğe girdiği tarihte derdest olan davalarla ilgili olarak uzlaşma yoluna başvurulması isteğe bağlı olduğundan ve yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay içinde kullanılacak bu hakka ilişkin
sürenin geçtiği de dikkate alındığında; Dairemizce, fiilen el atılan bölüm yönünden uzlaşma yoluna gitmek üzere ilgili idareye başvuru şartı yerine getirilmeden dava açılması nedeniyle bu kısım yönünden davanın usulden reddine karar verilmesi yönünde yapılan bozma kararının, bozma kararından sonra yürürlüğe giren yukarıda açıklaması yapılan yasal düzenleme karşısında kaldırılması gerektiği ancak bu kısım için harç ve vekalet ücretinde yapılan yasal düzenleme ile ilgili olarak bozma yapılması gerektiği, fiilen el atılmayan bölüm yönünden ise uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği bozmasının yerinde olduğu bu kez yapılan incelemeden anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 28.05.2013 gün ve 2013/5794-9203 sayılı bozma kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra dosyadaki tüm bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda;
Dosya içeriğine göre; dava konusu taşınmazın 305,01 m²"lik kısmına yol yapılmak suretiyle ... tarafından fiilen el atıldığı, kalan bölümüne ise fiili el atma olmadığı, 3194 sayılı İmar Kanunu"nun 7. ve 8.maddeleri kapsamında düzenlenen 1/1000 ölçekli uygulama imar planında park alanı olarak kamuya özgülenmesi sebebiyle mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamadan dolayı bedeline hükmedildiği anlaşılmaktadır.
1-Taşınmazın fiilen el atılan kısmı yönünden yapılan incelemede;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun değiştirilen Geçici 6. Maddesinin 7. ve 13. fıkralarında "Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir." ve "Bu fıkra hükmü, bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır" hükmü getirildiğinden maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve maktu harca hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Taşınmazın fiilen el atılmayan bölümü yönünden ise;
Mülkiyet haklarına getirilen kısıtlamanın, dava konusu taşınmazın, genel ve düzenleyici bir işlem olan imar planıyla kamu hizmetine özgülenmesinden ve bu planda öngörülen kamulaştırma işlemlerinin zamanında yapılamamasından kaynaklandığının kabulü ile idari eylem ve işlemden doğan zarara ilişkin davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümleri uyarınca idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114/1-b ve 115/2.maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 16.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.