14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/12553 Karar No: 2020/282 Karar Tarihi: 13.01.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/12553 Esas 2020/282 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ortaklığın giderilmesi davasıyla ilgili olarak verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Tebligat Kanunu'nda yapılan değişiklikle birlikte gerçek kişilere yapılacak olan tebligatlar iki aşamalı hale getirilmiştir. İlk aşamada, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine doğrudan tebligat yapılamaz ve öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memuru Kanunun 20 ve 21. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca araştırma yaparak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerini gerçekleştirmelidir. İkinci aşamada, muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin tespit edilememesi durumunda tebligat evrakı çıkaran mercie geri gönderilir. Ancak bu aşamadan sonra, tebliğ evrakı açık mavi renkli zarfla ve muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek Kanunun 21/2. maddesi uyarınca tebliği yapılır. Bu kanun maddeleri farklı şekillerde yorumlanamaz çünkü muhatabın savunma hakkını kısıtlar. Somut olayda ise, davalılara yapılan gerekçeli karar tebligat
14. Hukuk Dairesi 2016/12553 E. , 2020/282 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. 1) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir. 2) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir. Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nin “Hukuki dinlenilme hakkı” başlıklı 27. maddesi ile Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır. Somut olaya gelince, 1)Davalılar ... ve ...’a yapılan gerekçeli karar tebligatlarının yukarıda açıklanan ilke ve kurallara aykırı olarak TK"nun 10/2. maddesi gözardı edilmek suretiyle, ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK"nun 21/2. maddesine göre yapıldığı ve usulsüz olduğu, 2)Davalı ...’ye yapılan gerekçeli karar tebliğinin TK m. 21/1 uyarınca yapıldığı ancak muhatabın adresinde geçici mi yoksa sürekli mi bulunmadığı bilgisine yer verilmemesi nedeniyle usulsüz olduğu, davalı ...’e yapılan gerekçeli karar tebliğinin TK m. 21/1 uyarınca yapıldığı ancak muhatabın çarşıda olduğu bilgisi alınan komşunun isim vermediği usulsüz olduğu, anlaşıldığından, Adı geçen davalılara 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararların tebliği ile kanun yoluna başvuru süresi beklenildikten sonra, temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 13.01.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.