16. Hukuk Dairesi 2018/2453 E. , 2021/1274 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı belirtilerek, öncelikle taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi, imar planı dahilinde ise imar planının kesinleştiği tarihten, dahil değil ise dava tarihinden en az 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisleri bilirkişi kurulunun katılımıyla yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesinin yaptırılması, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğraflarının da değerlendirilmesi surutiyle, taşınmazın çalılık niteliği ile tespit harici bırakıldığı bildirildiğine göre, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihya edilip edilmediğinin, edilmiş ise imar ve ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılması, tanık ve yerel bilirkişi ifadelerinin bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi, taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması, ziraatçi bilirkişi kurulu vasıtasıyla, taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı ve zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususlarının özellikle irdelenmesi, rapora taşınmazı değişik yönlerden gösterir fotoğraflarının da eklenmesinin istenilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.377,13 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, (B) harfi ile gösterilen 285,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümüne ilişkin olarak açılan davanın ise hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümüne ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmediği gibi, yapılan araştırma ve inceleme de hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde, davacı lehine, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, davacı çekişmeli taşınmazın babası ... ’ten kendisine intikal eden yerler olduğunu iddia ettiğine, muris ...’in terekesinde davacı dışında başka mirasçılar bulunduğuna ve keşif sırasında murisin terekesinin taksim edilmediği yönünde beyanda bulunulduğu halde, taşınmazın davacıya ne şekilde (hibe, satın alma vs.) intikal ettiği hususunda davacıdan izahat alınıp, açıklamasına göre kendisine bu hususta ispat hakkı tanınmamış, böylelikle davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı, inceleme ve değerlendirme konusu yapılmamıştır. Ayrıca, bozma ilamında açıkça değinilmesine karşın dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede onaylanan bir imar planının varlığı araştırılmamış, mevcut ise taşınmazın bu imar planının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız şekilde belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması mümkün değildir.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle davacıdan, taşınmazın babasından kendisine intikal ettiği ve ne sebepte taşınmazın müstakilen adına tescilini talep ettiği sorularak açıklattırılmalı, böylelikle taşınmazın davacıya satış, bağış, taksim ve benzeri bir yolla intikal edip etmediği belirlenerek davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturulmalı, bu hususta davacının yaptığı açıklama doğrultusunda kendisine ispat hakkı tanınmalı, ardından çekişmeli taşınmaz bölümünün imar planı kapsamında kalıp kalmadığı ilgili belediyelerden sorularak belirlenmeli, taşınmaz bölümünün imar planı kapsamında kaldığının anlaşılması halinde, kesinleşme tarihini içerek şekilde imar planının onaylı bir örneği dosya arasına celp edilmeli, dava, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkin olduğundan, dava konusu taşınmazın dava tarihinden önce kesinleşmiş imar planı kapsamında kaldığının belirlenmesi halinde imar planının kesinleştiği tarih itibariyle davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi gerektiği göz önünde bulundurularak, toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA,
2) Hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümüne ilişkin hükme yönelik davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; çekişmeli taşınmaz bölümü yönünden mahkemenin önceki tarihli davanın reddine ilişkin hükmü, davacı ... tarafından temyiz edilmediğinden kesinleşmiş olup, önceki hükmü temyiz etmeyen davacının, aynı yönde kurulan hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığına göre, davacı ...’nun bu bölüme yönelik temyiz inceleme isteminin REDDİNE, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.02.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.