Eziyet - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/28990 Esas 2020/15090 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/28990
Karar No: 2020/15090
Karar Tarihi: 07.07.2020

Eziyet - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/28990 Esas 2020/15090 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir kişi hakkında eziyet suçu işlendiği iddiasıyla açılan davada, mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak, ceza muhakamesinde suçsuzluk veya masumiyet karinesi olarak adlandırılan kuralın uzantısı olan, \"şüpheden sanık yararlanır\" ilkesi göz önünde bulundurulmalıdır. Bu ilke, sanık lehine değerlendirilmesi gereken şüphenin mevcudiyeti durumunda uygulanmaktadır. Sanığın suçsuzluğunun kanıtlanması gerekmektedir ve mahkumiyet, kesin ve inandırıcı kanıtlara dayanması gerekmektedir. Mahkeme kararı, yeterli kanıt olmaksızın mahkumiyet kararı verildiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi: Bozma
- 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi: Bozma sebepleri
8. Ceza Dairesi         2019/28990 E.  ,  2020/15090 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Eziyet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Amacı somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden kurmak olan ceza muhakamesinin en önemli ve evrensel ilkelerinden birisi de öğreti ve uygulamada; ""suçsuzluk"" ya da ""masumiyet karinesi"" olarak adlandırılan kuralın uzantısı olan, Latincede; ""in dubio pro reo"" olarak ifade edilen ""şüpheden sanık yararlanır"" ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkumiyetine karar verilebilmesi bakımından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlaka sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, dava konusu uçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği ve gerçekleştirme biçimi konusunda şüphe belirmesi halinde de geçerlidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak bir kesinlikle ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılmamış olay ve iddialar sanık aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkumiyeti, toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp, diğer bir kısmı gözardı edilerek ulaşılan kanaate değil kesin ve açık bir ispata dayanmalı ve bu ispat, hiçbir şüphe veya başka türlü oluşa imkan vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa ihtimale dayanarak sanığın mahkumiyetine karar vermek, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm kurmak anlamına gelecektir.
    Bu açıklamala ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
    Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın inkara yönelik savunmasının aksine, atılı suçu işlediğine dair hakkında her türlü şüpheden uzak, mahkumiyetine yeterli, kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığı gözetilmeden beraati yerine yazılı gerekçeler ile mahkumiyetine karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, katılanlar ... ve Bakanlık vekilleri ile sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereke n1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 07.07.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.