8. Hukuk Dairesi 2014/1006 E. , 2014/5094 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/11/2011
NUMARASI : 2011/131-2011/612
B.. D.. ve müşterekleri ile Hazine ve U.. Köy Tüzel Kişiliği aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen reddine ve kısmen kabulüne dair Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 22.11.2011 gün ve 131/612 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili ile U. Köy temsilcisi taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan taşınmaz bölümünün adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, zilyetlik koşullarının oluşmadığını, Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 1992/100 Esas sayılı davası nedeniyle zilyetliğin nizalı olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi, davacının 1992 yılında idari kararla men edildiğini, niza konusu taşınmazın bulunduğu yerde köy yerleşim alanı çalışmaları yapıldığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, teknik bilirkişinin 06.08.2011 tarihli rapor ve krokisinde A harfi ile gösterilen kısım yönünden davanın reddine, C harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde davacının mülkiyet hakkının tespitine, fazlaya ilişkin (aynı haritada A ve B harfi ile gösterilen kısımlar yönünden) davanın reddine karar verilmesi üzerine; hükmün kabule ilişkin bölümü bakımından davalı Hazine vekili ve davalı köy tüzel kişiliği temsilcisi, tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK"nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz Ulukapı (Kirten) Köyü"nde 1963-1967 yılları arasında yapılan kadastro çalışmalarında "çalılık" vasfı ile tespit dışı bırakılmıştır. Davanın kısmen kabulüne ilişkin ilk hüküm davalı Hazine vekili ve davalı köy tüzel kişiliği temsilcisinin temyizi üzerine Dairemiz"in 21.10.2010 tarih ve 2010/3402 Esas, 4930 Karar sayılı ilamı ile özet olarak “….. dava konusu A harfi ile gösterilen taşınmaz bakımından kazanma koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine, C harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü yönünden ise 3367 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yerleşim alanı olarak kabul edilip köy tüzel kişiliği adına tapuya tescil edildiği tarihe kadar diğer kazanma koşulları yanında 20 yıllık kazanma süresi dolmuş ise mülkiyetinin tespitine karar verilmesi…” belirtilmek suretiyle bozma sevk edilmiştir. Mahkemece uyulan bozma ilamı uyarınca temyize konu hüküm oluşturulmuştur. Mahkemece yazılı biçimde davanın kabulüne karar verilmiş ise de, hüküm fıkrasının TMK"nun 713/7. fıkrasına uygun olacak biçimde düzenlenmediği anlaşılmıştır.
TMK"nun 713/7. fıkrasında; “kararda tescili istenilen taşınmazın niteliği, yeri, sınırları ve yüzölçümü belirtilir ve karara, uzmanlarca düzenlenen teknik bilgileri içeren krokisi de eklenir” denilmiştir. Mahkemece, teknik bilirkişi G. D.’ın 06.08.2011 tarihli raporuna atıfta bulunmakla beraber anılan krokide dava konusu yapılan ve davacının mülkiyetinin tespitine karar verilen C harfi ile gösterilen yerin hangi ada ve parsel sayılı taşınmazları kapsadığı hüküm fıkrasında belirtilmemiştir.
Hüküm, bu haliyle infazda duraksamaya yol açmaktadır. Bu biçimde kurulan hükmün usul ve kanuna aykırı olduğu açıktır. Sicil oluşturma kamu düzeniyle ilgili olup, bu husus mahkemece kendiliğinden gözönünde tutulur. Bu bakımdan kurulan hükmün TMK"nun 713/7, HMK"nun 297. maddesine uygun olması gerekir. Şu halde Mahkemece yapılması gereken iş; kabulüne karar verilen ve A harfi ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin hangi ada ve parsellerin kapsamında kaldığının, tescili istenilen taşınmaz bölümlerinin niteliği, yeri, sınırları ve yüzölçümünün belirtilmesi suretiyle hükümde gösterilmesi gerekmektedir.
Davalı Hazine vekili ile davalı Köy temsilcisinin temyiz itirazları yukarıda açıklandığı biçimde yerinde olduğundan kabulüyle yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.