23. Hukuk Dairesi 2012/6834 E. , 2013/1012 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mah. Sıfatıyla)
Davacının açmış olduğu iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı şirket vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin inşaat ve imalat sektöründe ihalelere katıldığını ve üstlenmiş olduğu ihale taahhütlerini ifa ederek ticaret yaptığını, ülkede hissedilen ekonomik kriz nedeni ile birçok işte zarar ettiğini, kendi imkânları ile şirketini ayakta tutmaya çalıştığını ve süreç içinde borca batık hale geldiğini, bir kısım işlerin tamamlanması ve iyileştirme projesinin hayata geçirilmesi halinde şirketin borçlarını ödemesinin ve olağan ticari hayatına dönmesinin imkân dâhilinde olduğunu ileri sürerek, iflasın bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, müdahil beyanları, kayyım ve bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre, şirketin borca batık durumda bulunduğu, erteleme tedbirlerine karar verildiği ....08.2009 tarihinden bu yana iyileştirme projesinde öngörülen hedeflerin tutturulamadığı, taahhüt edilen işlerin bir kısmının tamamlanamadığı, bir kısım sözleşmelerin idarelerce feshedildiği, bir kısım istihkakların joint venture lideri tarafından tahsil edildiği ve bitirilen ve bitirilebileceği ileri sürülen işlerin de borca batıklığı sona erdirmeye yetmeyeceği gerekçesiyle davacı şirketin iflasına karar verilmiştir.
Kararı, davacı şirket vekili temyiz etmiştir.
İflasın ertelenmesini isteyen kooperatif ve sermaye şirketlerinin borca batık durumda bulunması (bir diğer ifade ile varlıklarının rayiç değerlerinin borçlarını karşılayamaması), fevkalade mühletten yararlanmamış olması ve sunacakları iyileştirme projesi kapsamında mali durumlarının ıslahının imkân dâhilinde görülmesi gerekir (İİK.m.179). Gerek borca batıklığın ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının tesbiti özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bu değerlendirmelerin yapılması için bilirkişi görüşüne başvurulmalıdır (HMK.m.266). Hâkim de bu raporla o konudaki özel ve teknik bilgi ihtiyacını giderebilmeli ve raporun hukuka uygunluğunu denetlemelidir. Projenin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve/veya kârlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tesbit edilmeli, diğer proje unsurları için de bilimsel veriler değerlendirilmelidir. İflasa karar verilebilmesi için de borca batıklığın sabit olması gereklidir.
Somut olayda mahkemece, yargılamanın başından beri davacı şirketin varlıklarının rayiç değerlerinin uzman bilirkişilerce tesbiti yoluna gidilmemiş, davacı yanca sunulan ve denetlenmesine olanak bulunmayan rayiç değer bilgileri üzerinden incelemeler yapılmıştır.
Bu durumda mahkemece davacı şirketin borca batıklık durumunun tereddüde yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi gerekmektedir. Bu tesbitlerin, her bir varlık unsurunun rayiç değeri konusunda özel bilgisi bulunan uzmanlar tarafından yapılması ve hazırladıkları denetime elverişli raporların dosyaya konulması; gerekirse şantiyelerde de aynı yöntemle bilirkişi incelemesi yaptırılması şarttır.
Davacının iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olmadığı, yargılama aşamasında sabit olmuşsa da, iflasına karar verilebilmesi için bu belirlemelerin yapılması gerekmektedir. Bu belirlemeler yapılmadan eksik inceleme ve hatalı değerlendirmelerle iflas kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere ....02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.