23. Hukuk Dairesi 2012/6341 E. , 2013/1009 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacıların açmış olduğu iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde müdahiller ..., ..., ...,...., ... ve ... vekili, ... AŞ. vekili, ... Bank AŞ. vekili ile ... vekili vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin raf ve market donanımları üretim ve pazarlaması alnında faaliyet gösterdiklerini, şirketler arasında organik bağ bulunduğunu, her iki şirketin hammadde fiyatlarındaki dalgalanma, işçilik maliyetlerindeki artış, kıdem tazminatlarının yüklü olması, şirket kârlılığının azalması gibi ekonomik darboğaza girdiğini ve borca batık hale geldiklerini, sunulan iyileştirme projesi kapsamında şirketlerin mali durumunun düzelebileceğini ileri sürerek, her iki şirket yönünden tedbir kararı verilmesine ve iflaslarının bir yıl süre ile ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, müdahil beyanları, kayyım ve bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre, borca batıklıktan kurtulan davacı ... San ve Tic. Ltd. Şti"nin iflasın ertelenmesi talebinin reddine, ....... Raf San. ve Tic. Ltd. Şti’nin ise sunduğu proje kapsamında borca batıklıktan çıkmasının mümkün olduğu gerekçesiyle bir yıl süreyle iflasının ertelenmesine karar verilmiştir.
Kararı, müdahiller ..., ..., ...,..., ... ve ... vekili, ... AŞ. vekili, .... Bank AŞ. vekili ile ... vekili temyiz etmiştir.
İflasın ertelenmesini isteyen kooperatif ve sermaye şirketlerinin borca batık durumda bulunması (bir diğer ifade ile varlıklarının rayiç değerlerinin borçlarını karşılayamaması), fevkalade mühletten yararlanmamış olması ve sunacakları iyileştirme projesi kapsamında mali durumlarının ıslahının imkân dâhilinde görülmesi gerekir (İİK.m.179). Gerek borca batıklığın ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının tesbiti özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bu değerlendirmelerin yapılması için bilirkişi görüşüne başvurulmalıdır (HMK.m.266). Hâkim de bu raporla o konudaki özel ve teknik bilgi ihtiyacını giderebilmeli ve raporun hukuka uygunluğunu denetlemelidir. Projenin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve/veya kârlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tesbit edilmeli, diğer proje unsurları için de bilimsel veriler değerlendirilmelidir.
Dosyanın incelenmesinde borca batıklığın yukarıda gösterilen ilkeler çerçevesinde saptandığı görülmüştür. Ancak iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğu yönünde tesbit yerinde değildir. Şöyle ki, davacıların borca batıklık nedeni olarak gösterdiği hususların bir kısmı, şirketlerle doğrudan ilgili bulunmayıp, piyasa koşullarına ilişkindir ve davacıların bu koşullara müdahalesi söz konusu olamaz. Piyasa koşullarının erteleme suretiyle davacının alacaklılarına yüklenmesi de kabul edilemez. Öte yandan, zaten borçların teminatı durumunda bulunan aktiflerin paraya çevrilmesi yolu ile kaynak girişi sağlanacağı iddiası da mali anlamda uygun görülebilecek bir çözüm tarzı değildir. Diğer taraftan davacı şirketlerin ticari kayıtlarının sağlıklı olmadığı, mahkemece aldırılan raporlarda da vurgulanmış; tek bir tedarikçiye yapılan yüklü miktardaki ödeme de şüphe uyandırır nitelikte görülmüştür.
Hakimin sahip olmadığı özel ve teknik bilgiler konusunda oy ve görüşüne başvurulan bilirkişilerin görevi, bu konularda hakimi aydınlatmaktan ibarettir. Bilirkişilerin davacı şirketlere danışmanlık yaparcasına önerilerde bulunması, yeni, düzeltilmiş, iyileştirilmiş (revize) proje sunulmasını istemesi, bilirkişilik kurumunun yapısına tamamen aykırıdır. Bilirkişiden beklenen, özel ve teknik bilgisi kapsamında projenin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının tesbiti ile sınırlıdır. Projenin iyileştirilmesi amacıyla tavsiyelerde bulunmak, bu sınırın aşılması anlamına gelir. Nitekim somut olayda bilirkişilerce projenin bu haliyle ciddi ve inandırıcı bulunmadığı görülmüş ve revize proje sunulması istenmiştir. İflasın ertelenmesi davalarında iyileştirme mahkemenin ya da bilirkişilerin görevi olmayıp, davacıların iddiaları çerçevesinde değerlendirme yapılması ve varılacak sonuca göre bir hüküm oluşturulması gerekir.
Açıklanan nedenlerle mahkemece, davacılarca sunulan iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı ve süreç içindeki uygulamaların projede gösterilen iyileştirme unsurlarına uygun bulunup bulunmadığı hususunda somut verilere dayalı, teknik, denetime elverişli ve detaylı bir inceleme için, dosyanın oluşturulacak yeni ve uzman bir heyete tevdii ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması ve varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmek gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, bir kısım müdahiller vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere ....02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.