Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15119
Karar No: 2017/3728
Karar Tarihi: 25.04.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/15119 Esas 2017/3728 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/15119 E.  ,  2017/3728 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, 23.07.2007-01.09.2007 dönemindeki hizmet süresinin tespiti ile 23.07.2007-12.11.2012 tarihleri arasında davalı işveren yanındaki çalışmaların basın iş kolunda geçtiğinin, bu süreye göre itibari hizmet süresinin ve prime esas kazancın (ücret) tespiti istemlerine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalılar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Eldeki davada mahkemece ilk kez verilen 18.11.2014 tarihli karar Dairemizin bozma ilamı ile “Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalı şirket işyerinden hizmet bildirimi yapılan, 01.09.2007-01.10.2008 tarihleri arasında davacının yaptığı işin fikir ve sanat işi kapsamında bulunup bulunmadığı ve bu hali ile 5953 sayılı Kanun kapsamına girip girmediği, 01.10.2008-12.11.2012 tarihleri arasındaki çalışmaların da basın ve gazetecilik mesleğinde Basın Kartı Yönetmeliğine göre basın kartı sahibi olmak suretiyle fiilen geçip geçmediği, bu kapsamda 01.10.2008 tarihi öncesi bakımından 506 sayılı Yasanın ek 5’inci maddesi kapsamında, sonrası bakımından da, 5510 Sayılı Yasa kapsamında irdeleme yapılması ve davacının basın ve gazetecilik mesleğinde Basın Kartı Yönetmeliğine göre basın kartı sahibi olmak suretiyle fiilen çalışıp çalışmadığının araştırılması” gereğine işaret edilerek bozulmuştur.
    Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı).
    Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Prof. Dr. Baki KURU, Usuli Müktesep Hak (Usule İlişkin Kazanılmış Hak) Dr. A. Recai Seçkin’e Armağan, ... Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No. 351 ..., 1974, sayfa 395 vd.)
    Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK)
    Eldeki davada da Mahkemece Dairemizce verilen bozma kararlarına uyulmuş olmasına rağmen, bozma gereklerinin tam olarak yerine getirildiğinden bahsedimesi mümkün olmayıp, mahkemece, bozma ilamımızda belirtildiği gibi öncelikle davaya konu uyuşmazlık hakkında yasal dayanakların dikkate alınması gereklidir. Bu kapsamda 01.10.2008 tarihi öncesi bakımından 506 Sayılı Yasanın ek 5’inci maddesi kapsamında, 01.10.2008 tarihinden sonraki dönem bakımından ise 5510 sayılı Yasanın 40’ıncı maddesi kapsamında irdeleme yapılmalıdır.
    Diğer taraftan mahkemece bilirkişi raporu aldırılarak davacının basın Mesleğinde ve basın iş Kanunu kapsamında çalıştırılması gereğine dair belirleme yapılmış ise de, bu belirleme yapılırken davacının somut olarak ne tür işler yaptığı hususu dosyaya yansıtılmamış, dinlenen tanık beyanlarında ise davacının yaptığı iş nedeniyle görev tanımı ve kapsamı netleştirilmemiştir. Ayrıca basın kartı bakımından da herhangi bir araştırma yapılmamış olmakla, dosya arasındaki belgelere göre davalı şirketin en az 3 kişiyi basın kanununa tabi olarak çalıştırması gereğine dair Radyo Televizyon Üst Kurulunca yapılan tespit nedeniyle, bu kapsamda davalı nezdinde çalıştırılan kimselerin bulunup bulunmadığı araştırılmalı, yok ise bu konuda davalı hakkında herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığının araştırılması, var ise davacının çalışmaları bakımından bu kişilerin beyanlarının alınması, bu araştırmalar yapıldıktan sonra ve dinlenecek bordrolu tanık beyanları ile somut verilere dayalı olarak bir karar verilmesi gerekirken soyut veri ve beyanlara dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinin (2). Fıkrasında "hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir", hükmü öngörülmüş olup, mahkemece, kabule konu olunan 30.09.2008 tarihinden önceki çalışmalar yönünden davanın yasal dayanağının 506 sayılı Yasanın Ek 5. Maddesi olduğu anılan maddenin 3. fıkrasının "... Fiilen çalışılmış güne eklenecek itibari hizmet günü sayısının bulunmasında (Çalışılan gün sayısı x 0.25) formülü uygulanır." hükmü gereği, hüküm kurulması gerekmektedir.
    Yine Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 16.05.2000 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanan 18.02.2000 gün ve 1997/1 Esas - 2000/1 Karar sayılı kararında, anılan Kanunun Ek 5"inci maddesinde öngörülen itibari hizmet süresinin, salt sigortalılık süresine eklenmesi gerekeceği, ayrıca bu sürenin fiili prim ödeme gün sayısına eklenmesinin söz konusu olamayacağına ilişkin kararı dikkate alınmaksızın, mahkemece kabule konu olan 01.10.2008 tarihinden sonraki dönem yönünden ise davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 40. Maddesi olup, anılan madde uyarınca 360 günde ne kadar sürenin fiili hizmet süresi zammı olarak kabul edileceği, kabul edilecek fiili hizmet süresi zammının prim ödeme gün sayısına ilavesi gerektiği, ne kadarının yaş haddinden indirileceği, yaş haddinden indirim için anılan madde kapsamındaki iş ve işyerlerinde ne kadar çalışma şartı arandığının hükümde belirtilmesi gerektiği gözetilmeden, infazda tereddüt ve çelişkiye mahal verilecek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
    O halde, davalılar avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları nazara alınmalı ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... Televizyon Haber ve Görsel Yayıncılık A.Ş."ye iadesine, 25.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi