20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2858 Karar No: 2016/5357 Karar Tarihi: 11.05.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/2858 Esas 2016/5357 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/2858 E. , 2016/5357 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada Ankara 18. Asliye Hukuk ve Ankara 5. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğu, davaya konu işlemin tüketici işlemi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ankara 5. Tüketici Mahkemesi ise, uyuşmazlığın taraflarının 6502 sayılı Kanun kapsamında "tüketici" veya "satıcı/sağlayıcı" tanımı kapsamında olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2. maddesi uyarınca "Her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar" bu Kanun kapsamındadır. Kanunun 73/1. maddesi uyarınca, bu kanun kapsamından doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir. 6502 sayılı Kanunun 3/1-(k) maddesinde tüketici, "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden" gerçek veya tüzel kişi; tüketici işlemi ise, "Mal veya hizmet piyasalarında ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına hareket eden kişilerle tüketiciler arasında kurulan her türlü sözleşme ve hukuki işlem" olarak tarif edilmiştir. Bu nedenlerle, mal veya hizmet alımına dair bir ilişkinin Tüketici Kanunu kapsamında kabul edilebilmesi için, satıcı/sağlayıcı kişinin "Ticari veya mesleki amaçla hareket eden" bir kişi, mal veya hizmet alan kişinin ise ticari veya mesleki amaçla hareket "etmeyen" bir kişi olması ve taraflar arasında sözleşme veya hukuki işlem bulunması gerekmektedir. Somut olayda davacı vekili, müvekkili ile davalı dernek arasında 36869 ada 1 parseldeki camii inşaatında yapılacak imalatlar konusunda sözleşme imzalandığını, müvekkilinin sözleşmeyle üstlendiği işleri zamanında bitirdiğini ve eksiksiz olarak teslim ettiğini, davalının sözleşme bedelinin 65.000,00.-TL olmasına rağmen 54.300,00.-TL ödeme yaptığını, eksik kalan 10.700,00.-TL"yi ödemediğini, alacağını tahsil edemeyen müvekkilinin icra takibine giriştiğini, davalı borçlunun bakiye alacağa ve ferilerine itiraz ederek, takibin durdurulmasını sağladığını, söz konusu itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Buna göre, taraflar arasında inşaat yapım sözleşmesi mevcut olup; davalı dernek 6502 sayılı Kanun kapsamında "tüketici" sıfatına haiz bulunmadığından, uyuşmazlığın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 11/05/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.