Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/553
Karar No: 2017/4519
Karar Tarihi: 25.04.2017

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/553 Esas 2017/4519 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2017/553 E.  ,  2017/4519 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda sanığın beraatine dair, Antalya 1. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 16/03/2012 tarih ve 2011/206 Esas, 2012/540 sayılı kararın O Yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyizi üzerine,
    Dairemizin 19/10/2015 tarih ve 2015/11690 E. - 2015/8226 K. sayılı kararıyla;
    "Katılanın aşamalardaki ısrarlı anlatımları ile bu anlatımlarla uyumlu kolluk tutanağına göre, sanığın, katılanın cep telefonunu, 15.01.2011 tarihinde saat 00:36"da aradığı, konuşmadan kapattığı, ertesi gün saat 23:57"de cevapsız çağrı bıraktığı, 17.01.2011 tarihinde de, saat 00:05, 00:06 ve 00:09 saatlerinde arayıp, bu görüşmelerden birinde kendisine küfür ettiğinin anlaşılması karşısında, sanığın yüklenen suçtan mahkumiyeti yerine, “...alkolün etkisiyle katılanı yanlışlıkla aradığı...” biçimindeki, dosya içeriğiyle uyumsuz gerekçeyle beraat kararı verilmesi " gerekçesiyle oy birliğiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    I- YEREL MAHKEMENİN DİRENME KARARININ KAPSAMI
    Antalya 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/04/2016 tarih ve 2015/992 Esas, 2016/292 Karar sayılı kararında;
    " Her ne kadar sanık hakkında huzur ve sükunu bozmak suçundan kamu davası açılmışsa da, sanığın müştekinin telefonunu sarhoşluğun etkisiyle başka numarayı ararken yanlışlıkla aradığı böylece bu suçu işleme kastı bulunmadığı anlaşıldığından CMY.nın 223/2-c maddesi uyarınca beraatine,karar vermek gerekmiştir.
    Hakaretten verilen karar temyiz edilmemiş, diğer karar temyiz edilmiştir.
    Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 19.10.2015 tarih 2015/11690-8226 E-K sayılı kararıyla Katılanın aşamalardaki ısrarlı anlatımları ile bu anlatımlarla uyumlu kolluk tutanağına göre, sanığın, katılanın cep telefonunu, 15.01.2011 tarihinde saat 00:36"da aradığı, konuşmadan kapattığı, ertesi gün saat 23:57"de cevapsız çağrı bıraktığı, 17.01.2011 tarihinde de, saat 00:05, 00:06 ve 00:09 saatlerinde arayıp, bu görüşmelerden birinde kendisine küfür ettiğinin anlaşılması karşısında, sanığın yüklenen suçtan mahkumiyeti yerine, “...alkolün etkisiyle katılanı yanlışlıkla aradığı...” biçimindeki, dosya içeriğiyle uyumsuz gerekçeyle beraat kararı verilmesi, nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Bu karara karşı sanığın müştekinin telefonunu sarhoşluğun etkisiyle başka numarayı ararken yanlışlıkla aradığı, aşırı sarhoş olduğunda müşteki cevap vermediğinde de iki kez daha aradığı, müştekiyi tanımayan sanığın onu rahatsız etmesi için neden bulunmadığı, en sonunda telefona cevap veren müştekiye sanığın hakaret ettiği, bu suçtan hapis cezasıyla cezalandırıldığı, sonuç olarak sanığın kişinin huzur ve sükununu bozma suçunu işlemediğinden direnme kararı vermek gerekmiştir." şeklindeki gerekçeyle, Dairemizin 19/10/2015 tarih ve 2015/11690 E. - 2015/8226 K. sayılı kararına direnildiği görülmektedir.
    II- HUKUKSAL DEĞERLENDİRME
    02.12.2016 tarihli 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 36. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 307. maddesi uyarınca, Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından 14.12.2016 tarih, 2016/1181 Esas ve 2016/1744 sayılı Kararı ile dosya Dairemize gönderildiğinden, direnme kararı üzerine verilen hükmün Dairemizce incelenmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmakla;
    Somut olayda; sanığın kullandığı telefon hattı ile katılanın telefon hattının suç tarihi ve öncesinde birçok kez arayarak cevapsız çağrılar bırakarak huzur ve sukünunu bozma suçundan cezalandırılmasının talep edildiği görülmektedir.
    5237 sayılı Yasanın, 123. maddesinde; “Sırf huzur ve sükununu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması halinde, mağdurun şikayeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.” şeklinde kişinin huzur ve sükununu bozma suçu tanımlanmıştır.
    17.01.2011 tarihli telefon inceleme tutanağında, 15.01.2011 tarihinde saat 03:36"de, 16.01.2011 tarihinde saat 23:57"de ve 17.01.2011 tarihinde saat 00:05, 00:06, 00:09"da arama kayıtları bulunduğu tespit edilmiştir.
    Katılanın aşamalardaki tutarlı beyanlarında, sanıkla ilk arama sonrası konuştuklarında, kendisini tanımadığını ve rahatsız etmemesini, bir daha aramamasını söylediğini beyan etmiştir. Her ne kadar sanık savunmasında katılanı aramadığını, kendisiyle konuşmadığını beyan etmişse de, soruşturma aşamasında kollukta vermiş olduğu ilk beyanında katılanla aralarında bir konuşma geçtiğini, katılanın kendisine sorduğu kişiyi tanımadığını söyleyerek telefonu kapattığını, ardından katılan tarafından tekrar arandığını söylemesi karşısında, sanığın kollukta verdiği beyanının katılanın olaya ilişkin anlatımıyla kısmen uyumlu olduğu, her ne kadar sanık tarafından kabul edilmese de katılanın kendisini bir daha aramaması konusunda iradesini net biçimde ortaya koymasına rağmen sanığın ertesi gün katılanı arka arkaya dört defa ısrarla arayarak rahatsız ettiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nın 123.maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun unsurları oluştuğu anlaşıldığından, yerel Mahkemece sanığın beraatine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu ve Yerel Mahkemenin direnme hükmünün bu yönden yerinde olmadığı değerlendirilmekle;
    III- KARAR
    Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
    Dairemizin 19/10/2015 tarih ve 2015/11690 E. - 2015/8226 K. sayılı bozma kararındaki gerekçeye göre Yerel Mahkemece verilen direnme kararı yerinde görülmediğinden, tebliğnameye uygun olarak, 6763 sayılı Yasanın 36.maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 307/3. maddesi hükmüne göre dosyanın Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 25/04/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi