Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/4474
Karar No: 2007/760
Karar Tarihi: 29.01.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/4474 Esas 2007/760 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/4474 E.  ,  2007/760 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi     : Çorum İş Mahkemesi
    Tarih               : 23.9.2006
    No                   : 62-354  

    Davacılar murisinin, davalılardan işveren nezdinde 01.06.1983-02.11.1984 tarihleri arası çalıştığının tesbitine   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün  davalı  Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Uyuşmazlık, davacıların murisi İ.A.’nun davalı işverene ait işyerinde sigortalı gösterildiği 45 gün hariç 01.06.1983-02.11.1984 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının tesbiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece istek tanık sözlerine dayalı olarak kabul edilmiş ise de eksik incelemeye dayalı  hüküm doğru görülmemiştir.
    506 sayılı yasanın 79/10 maddesi uyarınca,  Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır. Bir hak sahibi yönünden, sözü edilen sürenin gerçekleşip,gerçekleşmediğinden bahsedebilmek için, öncelikle, muris"ten bu kişiye sigorta kollarından bir hakkın intikal etmesi ve kişinin buna bağlı bir talep hakkının doğması gerekir. Henüz hakkının doğmadığı, murisin sağlığında kullanıp kullanmayacağı belli olmayan, murise ait bir hakkın kullanılmamasından ve buna bağlı hak düşürücü süreden söz edilemez. Şu duruma göre, bir hak sahibi yönünden hak düşürücü süre; ancak muristen kendisine sigortalılık tesbit istemine ilişkin bir hakkın intikal ettiği ölüm tarihinde başlamalıdır. Ne varki, muris tarafından sağlığında kullanılmamış ve hak düşürücü sürenin gerçekleştiği bir durumda, artık, hak sahibine intikal edecek bir dava hakkının da söz konusu olamayacağı kuşkusuzdur.
    Somut olayda davacıların murisinin davalı işveren yanında 01.08.1983 tarihinde hizmet akdine dayalı olarak çalışmaya başladığı,bu SSK’lı çalışmasının 15.09.1983 tarihine kadar devam ettiği,bu çalışmaların kuruma bildirildiği çekişme konusu değildir.Uyuşmazlık davacıların murisinin işe giriş bildirgesinden önce ve 01.06.1983-15.09.1983 tarihleri arasındaki dönemde davalı işveren yanında çalışıp çalışmadığına ilişkindir.Mahkemece davacıların murisinin işe giriş bildirgesinin verilmesinden önce 01.06.1983 tarihinden işe giriş bildirgesinin verildiği 01.08.1983 tarihine kadar davalı işveren yanında  çalıştığı kabul edilmiş ise de çalışmanın sona erdiği 02.11.1984 yılının sonu olan 31.12.1984 tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre 31.12.1989 tarihinde dolmuş olup, murisin öldüğü 31.12.2002 tarihinde hak sahiplerine intikal etmiş bir hak bulunmamaktadır.Dava tarihi olan 30.02.2005 tarihinde 506 sayılı yasanın 79/10 maddesi uyarınca hak düşürücü sürenin dolmuş olması nedeniyle bu döneme ilişkin istemin hak düşürücü süreye uğradığından reddi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykırıdır.
    Davacıların murisinin 01.08.1983 tarihi ile 31.12.1983 tarihleri arasında davalı işveren yanında hizmet akdine dayalı olarak çalıştığı o dönemde davacıların murisi ile birlikte çalışan,dönem bordrolarında adı geçen tanıklarca doğrulandığından mahkemece bu döneme ilişkin istemin kabulüne ilişkin verilen hüküm doğrudur.01.01.1984-02.11.1984 tarihleri arasındaki döneme gelince;bu dönemde davalı işverenin işyerinde sigortalı işçi çalıştırdığına ilişkin dönem bordrosu vermediği Çorum Sigorta İl Müdürlüğünün 01.07.2005 tarihli yazısından anlaşılmaktadır.
    Yapılacak iş, davanın nitelikçe kamu düzenine ilişkin olduğu gözönünde tutularak tesbit istenen dönemde benzer işi yapan işveren veya işverenlerin kayıtlarına geçmiş kimselerin tesbit edilerek anılan kişilerin bilgilerine başvurulmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Hukuk Genel Kurulu’nun 16.6.1999 gün  1999/21-510-527, 30.6.1999 gün ve 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün  2004/21-35-64 E.ve K. 15.10.2003 gün ve 2003/21-634-572  E. K. sayılı kararları da aynı yöndedir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,29.01.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi