1. Ceza Dairesi 2013/1893 E. , 2013/4658 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 1 - 2012/207178
MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO : 15/06/2012, 2009/202 (E) ve 2012/172 (K)
SUÇ : Kasten yaralama onucu ölüme sebebiyet verme
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanık Şaban hakkında kasten yaralama sonucu öz annesinin ölümüne neden olma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin dosya içeriğinin incelemesinde;
Maktule Emine"nin suç tarihi itibari ile 84 yaşında olup yargılama aşamasında ölen oğlu sanık İsmail ile birlikte yaşadığı, ayrıca sanık İsmail"in hakkında ek-takipsizlik kararı verilen Türkan isimli bayanla birlikteliğinin olduğu ve Türkan"ın da sanık İsmail ve maktule ile aynı evde kaldığı, maktulenin zaman zaman yalınayak sokaklarda dolaştığı, çevrede bulunan işyerlerine girerek yemek yediği, sokaklarda kaldığı ve kendi kendine konuştuğu, sanık İsmail"in suç tarihinden önceki tarihlerde annesine ait iki evi satarak parasını kendisinin almış olduğu ve çevreye borçlarının olduğu, sanık Şaban"ın ise diğer sanık İsmail"in abisi ve maktulenin de büyük oğlu olduğu, eşi ve çocukları ile birlikte Almanya"da yaşadığı, diğer kardeşi sanık İsmail"in annesine kötü davrandığı ve darp ettiği yönündeki komşu ve yakınlarının telefonları nedeniyle 25.12.2005 tarihinde İstanbul"a geldiği, annesinin oturduğu dairenin karşısındaki daireye yerleştiği, annesini evde bulamadığı, komşuların annesini üstü başı kirli şekilde sokakta bulup getirmesi üzerine, annesinin temizliği ile ilgilendiği ve yeni kıyafetler aldığı, bu tarihten itibaren de annesinin kendisi ile birlikte kalmaya başladığı, tekrar yurt dışına çıkacak olması nedeniyle annesine daha iyi bakılabilmesi açısından Darülaceze Yurduna yerleştirmeye karar verdiği ve bu amaçla resmi işlemlere başladığı, yapılacak noter işlemlerine esas olmak üzere akıl sağlığı yönünden rapor aldırılması için olay tarihi olan 04/01/2006 tarihinde sabah saatlerinde diğer sanık İsmail ile birlikte annesini Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine götürdükleri, muayenesi yapılan ve tomografisi istenen maktulenin sedyede beklediği sırada fenalaşarak hayatını kaybettiği,
Hastanede görevli doktor tanık Demet"in beyanına göre; sanık Şaban"ın kardeşi tarafından annesine kötü muamelede bulunulduğunu ve şikayetçi olduğunu belirtmesi üzerine konunun Cumhuriyet Savcılığına intikal ettirildiği ve otopsi işlemi yapılmasının sağlandığı, sanık İsmail"in ise hastanede beklemeden olay yerinden kaçtığı, hakkında çıkarılan yakalama emri nedeniyle yargılama aşamasında yakalanabildiği,
Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi"nin 13.02.2006 tarihli otopsi raporuna göre; maktulenin vücudunda çok sayıda künt travmatik lezyonlar ile kafa kubbe kemiklerinde oksipital ve parietal sütürlerin birleşim yerinden çıkan ve sol parietal kemiğe doğru ilerleyen 3 cm.lik yine kafa kaide kemiklerinde sağ oksipital kemikten başlayan ve sağ orta kafa çukurunda sonlanan iki adet ayrı lineer kırık hattı bulunduğu, ölümün künt kafa travmasına bağlı kafatası kırıkları ile birlikte beyin kanaması ve beyin doku harabiyeti sonucu meydana gelmiş olduğu, ölüme neden olan künt travmatik yaralanmanın 1-3 haftalık bir zaman dilimi içerisinde meydana gelmiş olabileceği, vücudunda saptanan çok sayıdaki künt travmatik lezyonların ise dağılım ve nitelikleri dikkate alındığında 5-21 günlük bir zaman dilimi içerisinde birden fazla kez travmaya maruz kalmış olduğu,
Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu"nun 16.01.2008 tarihli raporunda ise; otopside kafa içinde en az iki öldürücü nitelikte travmatik lezyon tanımlandığının, kafadaki künt travmatik lezyonların başlı başına ölüm meydana getirir nitelikte olduğunun ve bu kırıkların etkili eylemle oluşabilecekleri gibi sert bir zemine birden fazla kez şiddetle düşme, çarpma, merdivenlerden yuvarlanarak başını sert zemine çarpma gibi durumlarda da oluşabileceğinin, aralarında tıbben ayrım yapılamadığının belirtildiği,
Sanık Şaban"ın aşamalardaki bütün savunmalarında suçlamaları kabul etmediği ve annesini darp etmediğini kardeşi diğer sanık İsmail tarafından kendisi yurt dışından gelmeden önce annesinin darp edilmiş olduğunu belirttiği,
Sanık İsmail"in ise ölmeden önce Ağır Ceza Mahkemesindeki savunmasında Şaban"ın geldikten bir hafta sonra annesiyle kavga etmiş oluğunu, tahminine göre annesini hırpalamış ve dövmüş olduğunu belirttiği,
Maktulenin komşuları ve yakınları olan tanıkların, sanık Şaban"ın annesini darp ettiğine ilişkin, doğrulanmayan duyumlar dışında görgülerinin bulunmadığı, aksine tanıkların bir kısmının maktulenin sanık İsmail tarafından çeşitli zamanlarda darp edildiğinin görüldüğü,
Mahkemenin, otopsi raporu, Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu raporu, dolaylı tanık anlatımları ve sanık İsmail"in mahkeme huzurundaki savunmalarına itibar ederek; sanık Şaban"ın Almanya"dan gelip yaşlı olan ve çeşitli yerlerinden rahatsızlığı süren annesi Emine"yi dövdüğünü ve bunun sonucunda ölümün meydana geldiğini kabul ederek sanığın cezalandırılmasına karar verdiği anlaşılmış ise de;
Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan "in dubio pro reo
(kuşkudan sanık yararlanır)" kuralı uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulunun suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlı olduğu, gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddiaların sanığın aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamayacağı, ceza mahkumiyetinin yargılama sürecinde toplanan kanıtların bir kısmına dayanılarak ve diğer bir kısmı göz ardı edilerek ulaşılan olası kanıya değil, kesin ve açık bir ispata dayanması ve bu ispatın hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olması gerektiği, yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmanın, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına geleceği, ceza yargılamasında mahkumiyet hükmünün büyük veya küçük bir olasılığa değil, her türlü kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanması gerektiği, adli hataların önüne geçilebilmesinin başka bir yolunun da bulunmadığı gözetilerek;
Adli Tıp Kurumu raporları dikkate alındığında maktule de ölümü meydana getiren kafadaki yaralanmaların sanık Şaban"ın Türkiye"ye gelmesinden önceki bir tarihte de meydana gelmiş olabileceği, sanığın gelişinden sonra meydana geldiğinin kesin olarak tespit edilemediği, sanığın suçu işlediğine dair görgüye dayalı tanık anlatımı bulunmadığı, sanık İsmail"in Adli Tıp Kurumu raporları ile örtüşmeyen atfı cürüm niteliğindeki tahmini suçlamalarından başka, sanık Şaban"ın savunmasının aksini kanıtlar nitelikte mahkumiyetine yeter kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşıldığından, sanığın atılı suçtan beraati yerine, dosya kapsamına uygun düşmeyen soyut gerekçeyle yazılı şekilde cezalandırılmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık Şaban müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA 26/06/2013 gününde oybirliği ile karar verildi.
26/06/2013 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ... huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık Ş.. İ.. müdafii Avukatlar R.. E..., M. M.ın yokluklarında 27/06/2013 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.