Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/11740
Karar No: 2014/3187
Karar Tarihi: 12.03.2014

Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2013/11740 Esas 2014/3187 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bir çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan yargılanan sanığın temyiz başvurusu üzerine yapılan incelemeler sonucunda, başvuruların hiçbirinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Ancak sanığın suçunun Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yanlış bir şekilde değerlendirildiği ve cezasının fazla tayin edildiği belirtilmiştir. Mahkeme, sanığın mevcut kültürel ve sosyal durumu, eğitim seviyesi, yaşına ve olayın zora dayalı olmayan gerçekleşme biçimine dikkat çekerek, mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmanın sanık tarafından öngörülemeyeceğini ve taksirle dahi hareket etmesinin söz konusu olmadığını vurgulamıştır. Buna rağmen, mahkeme TCK.nın 103/6. maddesi uyarınca fazla ceza tayininde bulunmuş ve hükmü BOZMUŞTUR.
Kanun maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 103/6. maddesi: Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu tanımlar.
- TCK'nin 23. maddesi: Bu madde, bir fiilin hukuka aykırılığının kabul edilmesi için, failin en azından taksirle hareket etmiş olması gerektiğini belirtir.
- TCK'nin 61. maddesi: Bu madde, cezanın bireyselleştirilmesinde
14. Ceza Dairesi         2013/11740 E.  ,  2014/3187 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 14 - 2013/352130
    MAHKEMESİ : İskenderun 1. Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 02.07.2013
    NUMARASI : 2011/95 Esas, 2013/171 Karar
    SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı

    Mahalli mahkemece verilen hüküm sanık müdafii tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 05.03.2014 Çarşamba saat 13.30’a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
    Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından V..Ö.. hazır olduğu halde oturum açıldı.
    Yapılan tebligat üzerine sanık M.. B.. müdafii Av. M.. S.."nın duruşmaya gelmediği, İskenderun"da duruşmaları olduğuna dair mazeret dilekçesi gönderdiği anlaşıldı.
    Yargıtaydaki duruşmaların ilk derece mahkemelerine göre öncelikli olduğundan sanık müdafii Av. M.. S.."nın mazeretinin reddine,
    Yargıtay Cumhuriyet Savcısının uygun görülen talep ve mütalaası dairesinde DURUŞMASIZ inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek, vaktin darlığına binaen dosyanın incelenmesi başka bir güne bırakılmıştı.
    Bugün dava evrakı incelenerek aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Suç tarihinden bir süre önce tanışıp arkadaş olan sanık ve mağdurenin, suç tarihi olan 2009 yılı Temmuz ayı içinde sanığın ağabeyinin eşi olan tanık Tuğba"nın evde olmadığı bir gün onun evinde mağdurenin rızasıyla cinsel ilişkiye girdikleri, arkadaşlıklarının bir süre daha devam ettiği, şikâyet tarihinden yaklaşık 2 ay önce sanığın evlenmek amacıyla mağdureyi ailesinden istediği, ancak mağdurenin babasının sanık ve mağdurenin evlenmelerine izin vermediği, sonrasında özellikle tanık Hasan"ın beyanına ve sanık savunmasına göre, sanığın şikâyet tarihinden önce mağdurenin babasını telefonla arayarak mağdureyi hastaneye götür, muayene ettir dediği, bunun üzerine mağdurenin babasının isteğiyle tanık Hasan"ın mağdureyle konuştuğu, mağdurenin de sanıkla rızası dahilinde cinsel ilişkiye girdiği halde sanığın kendisine yönelik eylemin zorla gerçekleştiğini anlattığı, olayın mağdurenin yakınları tarafından öğrenilmesi üzerine mağdurenin 30.10.2010 tarihinde kolluğa müracaat etmesiyle soruşturmanın başladığı anlaşılan olayda, mağdure hakkında İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 08.08.2012 tarihli raporda, mağdurede travma sonrası stres bozukluğu tespit edilerek mağdurenin sanığın eylemi nedeniyle ruh sağlığının bozulduğu belirtilmiş ve bu rapor esas alınarak sanığın cezası TCK.nın 103/6. maddesi uyarınca artırılmış ise de, cebir, tehdit veya hile gibi iradeyi etkileyen herhangi bir hal olmaksızın mağdureyle cinsel ilişkiye giren sanığın, bu eyleminden dolayı kastettiğinden daha farklı ve ağır bir neticenin meydana geldiği, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile, 765 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan objektif sorumluluğun kaldırılarak subjektif sorumluluğun kabul edildiği, TCK.nın 23. maddesi uyarınca failin, gerçekleşen fakat kastetmediği bu neticeden sorumlu tutulabilmesi için en azından taksirle hareket etmiş olması gerektiği, somut olayda sanığın dosyaya yansıyan sosyal ve kültürel durumu, eğitim düzeyi, kişisel özellikleri, tarafların yaşları ve olayın zora dayalı olmayan gerçekleşme biçimi nazara alındığında ağır netice olarak ortaya çıkan mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmanın sanık tarafından öngörülemeyeceği ve taksirle dahi hareket etmesinin söz konusu olmadığı, meydana gelen bu zararın ise TCK.nın 61. maddesi kapsamında cezanın bireyselleştirilmesinde alt sınırdan uzaklaşılması sırasında dikkate alınabileceği gözetilmeden sanık hakkında TCK.nın 103/6. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi