(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2020/1675 E. , 2020/6429 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, ülke genelinde olağanüstü hal ilanına dair karar kapsamında, Milli Güvenlik Kurulu"nca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum ve gruplarla irtibatlı olduğu gerekçesi ile sözleşmesinin feshedildiğini, hayatı boyunca ne bahsi geçen terörist yapı ile ne de başka bir yapı ile herhangi bir irtibatı olmadığını, amirlerinden başka kimseden emir ve talimat almadığını, kendisine reva görülen uygulamanın 2014 yılında işyerinde yaşadığı bir sorunun intikamı olduğu kanaatinde olduğunu, iftiraya maruz bırakıldığını değerlendirdiğini, iş akdinin feshinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat ve çalıştırılmayan süre için ücret ve diğer haklarının belirlenmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin Olağanüstü Hal İlanına Dair Karar Kapsamında çıkartılan Kanun Hükmünde Kararnameye uygun olarak devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunan yapı ve oluşumlarla irtibatlı olduğu gerekçesi ile İş Kanunu"nun 25/2. maddesi gereğince haklı sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece ve İstinaf Mahkemesi Kararlarının Özeti:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname karşısında davacının açtığı işbu davanın görülebilme olanağı bulunmadığı belirtilerek davanın esasa girilmeden usulden reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname"nin 4. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendinde belirtilen usule göre çıkarılan davacının aynı KHK"nin 4. maddesinin 2. fıkrası gereğince bir daha kamu hizmetinde doğrudan ya da dolaylı olarak çalıştırılamayacağı hükme bağlandığından davacı tarafından açılan bu işe iade davasında feshin geçerli nedene dayanıp dayanmadığının denetimi yapılamayacağı anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesi"nce verilen kararın doğru olduğu kanaatine varıldığı belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı H.M.K."nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacı vekilinin temyiz başvurusu sonucu, Dairemizin 2017/41155 Esas – 2017/21245 Karar sayılı 09.10.2017 tarihli bozma kararında ; "" mahkemece, davacı hakkında idari soruşturma evrakları, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı, Terörle Mücadele kaçakçılık, organize suçlar ve istihbarat ile ilgili birimlerden ve Bilgi Teknolojileri Kurumu"ndan varsa davacı ile ilgili bilgi ve belgeler ile yine Bank Asya’ya açılmış mevduat hesapları, hesap hareketleri ve bankacılığa ilişkin işlemler olup olmadığı sorulmalı, diğer yandan ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2016/21420 sayılı dosyası ile yürütüldüğü anlaşılan adli soruşturma içeriği ile davacı hakkında ceza davası açılıp açılmadığı, davacının devletin milli güvenliği aleyhine faaliyette bulunduğu belirlenen dernek, vakıf ve gazetelere üyeliği bulunup bulunmadığı ilgili yerlerden sorularak açıklığa kavuşturulmalı, tüm bilgi ve belgeler ile tarafların delilleri değerlendirilmek suretiyle geçerli veya haklı fesih olup olmadığının araştırılarak sonucuna göre işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. "" denilerek İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, Dairemizin bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Davacının iş akdi, kendisine gönderilen 27.07.2016 tarihli iş sözleşmesinin feshi konulu "" Ajansımız Yönetim Kurulu"nun 25.07.2016 tarih ve 2016/14 sayılı kararı doğrultusunda, 22 Temmuz 2016 tarihli ve 29778 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan ülke genelinde Olağanüstü Hal İlanına Dair Karar kapsamında terör örgütlerine ve Milli Güvenlik Kurulu"nca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapının oluşum ve gruplarla irtibatlı olduğunuz değerlendirilerek tazminatınız ödenmeksizin iş sözleşmeniz feshedilmiştir."" şeklindeki fesih ihbarnamesi ile feshedildilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi"nce, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname karşısında davacının açtığı işbu davanın görülebilme olanağı bulunmadığı belirtilerek davanın esasa girilmeden usulden reddine karar verilmiştir. Davacının istinaf başvurusunda bulunması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi"nce, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname"nin 4. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendinde belirtilen usule göre çıkarılan davacının aynı KHK"nin 4. maddesinin 2. fıkrası gereğince bir daha kamu hizmetinde doğrudan ya da dolaylı olarak çalıştırılamayacağı hükme bağlandığından davacı tarafından açılan bu işe iade davasında feshin geçerli nedene dayanıp dayanmadığının denetimi yapılamayacağı anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesi"nce verilen kararın doğru olduğu kanaatine varıldığı belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı H.M.K."nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. Davacı tarafından temyiz başvurusunda bulunulması üzerine Dairemiz ilgili bozma kararında tüm bilgi ve belgeler ile tarafların delilleri değerlendirilmek suretiyle geçerli ve haklı fesih olup olmadığının araştırılarak sonucuna göre işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının bozulmasına karar verilmiştir. Dairemiz bozma kararından sonra İlk Derece Mahkemesi"nce, davacı hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 15.07.2016 tarihinde başlatılan soruşturmanın yeterli delil bulunmaması dolayısı ile kovuşturma yapılmasına yer olmadığı kararı verilerek itiraz incelemesi sonucunda Sulh Ceza Hakimliği"nin red kararı ile kesinleştiği, mevcut durumda davacının iş akdi feshinin davalı idare tarafından bu sebeple feshedildiği dikkate alındığında fesih sebebinin takipsizlik kararı gözetildiğinde usul ve yasaya uygun olmadığı, haksız fesih kapsamında kaldığı anlaşılmakla; davanın kabulü ile feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Somut olayda, davacı işçinin iş akdi .../... terör örgütüne irtibatlı olduğu gerekçesiyle feshedilmiştir. Dosya içeriğinde, davacının ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2016/21420 esas sayılı soruşturma dosyasıyla .../... şüphelisi olarak savcılık soruşturması geçirdiği görülmekle bu husus dahi tek başına işveren yönünden kuvvetli bir şüphe olup işverence bu nedenle yapılan fesih geçerli nedene dayanmaktadır.
Belirtilen sebeple, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1- ... 1. İş Mahkemesi"nin 03/10/2019 tarih ve 2017/578 Esas - 2019/394 Karar sayılı kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 54,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 25,20 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan yargılama giderinin bulunmadığının tespitine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 3.400,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,11.06.2020 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.