9. Hukuk Dairesi 2021/1881 E. , 2021/6725 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 10.10.2003 ile 03.04.2014 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde güvenlik, depo ve ambar görevlisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin (Kapatılan) 13.03.2018 tarih, 2017/11010 esas, 2018/6534 karar sayılı kararı ile “....Somut olayda davacı davalı işyerinde 2006 yılından sonra vardiya sistemine geçildiğini, haftanın 5 günü 12 saat çalışıldığını, fazla mesai ücretlerinin eksik ödendiğini iddia etmiş, davalı ise davacının 12 saat çalışma 24 saat dinlenme esasına göre bir hafta 4 gün bir diğer hafta ise 5 gün olmak üzere günde iki vardiya halinde 08:00-20:00 ve 20:00-08:00 saatleri arasında çalıştığını savunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla çalışma ücreti alacağı, işyerinde 16.08.2013-17.09.2013 arası yapılan teftişte düzenlenen 30.09.2013 tarihli müfettiş raporu esas alınarak, davacının bir hafta toplam 56 saat çalışarak haftalık 11 saat müteakip hafta ise toplam 67 saat çalışarak 22 saat fazla çalışma yaptığı, davacının saat 20.00-08:00 postasında çalıştığı günlerdeki günlük 7,5 saati aşan çalışmalarının da günlük azami çalışma süresini aşan mahiyette fazla çalışmalar olduğu ve bu günler için davacının ayrıca günlük 3,5 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek gece çalışmasından kaynaklanan fazla mesai ücreti hesaplanmış ise de esas alınan 12 saat çalışma 24 saat dinlenme sistemi bakımından fazla mesai süresi hesaplamasında hatalı değerlendirme yapılmıştır. Öncelikle, davacı iş müfettişi tarafından alınan ifadesinde ""....iki haftada bir kendisine yükleme vardiyası denk geldiğini, fazla mesai ücreti ayda 14-15 saatlik aldığını ...."" beyan etmiştir. Dolayısıyla davacının iş müfettişine verdiği beyanı kendisini bağlayıcı niteliktedir. Yapılması gereken, fazla mesai hesabının davalı beyanına göre de sabit olan 12 saat çalışma ve 24 saat dinlenme şeklindeki çalışma düzeni ve davacının iş müfettişine verdiği beyanı da dikkate alınarak, yasal ara dinlenme süreleri düşülmek suretiyle farklı bir bilirkişiden denetime elverişli olacak şekilde yeniden rapor alınmalı ve çıkacak sonuca göre karar verilmelidir. Yazılı şekilde hatalı hesap raporu uyarınca sonuca gidilmiş olması bozma nedenidir.” gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Bozmadan sonra verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında Mahkemece bozma ilamına uygun karar tesis edilip edilmediği ve fazla çalışma ücretinden takdiri indirim yapılıp yapılmayacağı konularında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay’ın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Bozma ilamına uyulduğunda, bozma kararı lehine olan taraf için usuli kazanılmış hak oluşturduğundan, mahkemece bozma gereklerinin yerine getirilerek karar verilmesi zorunludur.
Somut olayda; Mahkemece bozma sonrası alınan 11.04.2019 tarihli bilirkişi raporunda davalı beyanına göre de sabit olan 12 saat çalışma ve 24 saat dinlenme esasına göre ve davalı vekili tarafından beyan edildiği şekliyle, bir hafta 4 gün ve diğer hafta 5 gün olmak üzere iki vardiya halinde 08.00-20.00 ve 20.00-08.00 saatleri arasında çalışma olgusu belirlenmiş ve buna göre davacının 1,5 saat ara dinlenmesi hariç olmak üzere 1. hafta 10,5x5= 52,5 saat, 2. hafta 10,5x4= 42 saat, 3. hafta 10,5x5= 52,5 saat ve 4. hafta 10,5x4=42 saat çalıştığı ve dörder haftalık dönem itibariyle 8 saatlik fazla çalışma yaptığı belirlenmiş ancak sehven ara dinlenme süresi mükerrer şekilde mahsup edilerek fazla çalışma ücreti hesaplanmamıştır. Söz konusu raporda bozma ilamında belirtilen davacının “…iki haftada bir kendisine yükleme vardiyası denk geldiğini, fazla çalışma ücreti ayda 14-15 saatlik aldığı” şeklindeki beyanına dahi gerek olmaksızın fazla çalışma yapmadığının kabulü gerekeceği de ayrıca belirtilmiştir. Davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazı üzerine alınan ve Mahkemece verilen hükme esas teşkil eden 10.03.2020 tarihli bilirkişi ek raporunda ise yine yukarıda belirtilen hesaplama sistemine göre dörder haftalık dönem itibariyle davacının 8 saatlik fazla çalışma yaptığı belirlenmiş ve 16.04.2009-03.04.2014 arasında brüt 5.028,33 TL fazla çalışma ücreti hesaplanmıştır. Ancak daha önce 11.04.2019 tarihli bilirkişi raporunda dikkate alınan davacının iş müfettişine verdiği “…iki haftada bir kendisine yükleme vardiyası denk geldiğini, fazla çalışma ücreti ayda 14-15 saatlik aldığı” şeklindeki beyanı hesaplama yapılırken değerlendirilmemiştir. Bu suretle bozma gereği yerine getirilmeksizin karar verilmesi isabetli olmamıştır.
Diğer taraftan fazla çalışma ücretinin davalı beyanına göre de sabit olan 12 saat çalışma ve 24 saat dinlenme esasına göre hesaplanmasına rağmen, hesaplanan fazla çalışma ücretine % 30 takdiri indirim uygulanarak hüküm kurulması hatalıdır. Mahkemece yapılacak iş, 10.03.2020 tarihli bilirkişi ek raporu bir değerlendirmeye tabi tutularak ve davacının iş müfettişine verdiği beyan da nazara alınarak yapılacak hesaplamada fazla çalışma ücretine hak kazandığının kabulü halinde takdiri indirim yapılmaksızın sonuca gitmektir. Belirtilen bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 24.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.