Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2012/22472 Esas 2014/8442 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/22472
Karar No: 2014/8442
Karar Tarihi: 30.04.2014

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2012/22472 Esas 2014/8442 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme tarafından açılan davada, şüphelilerin, müştekilerden borç aldıktan sonra araçlarının satışını gerçekleştirdikleri ancak ruhsatname sahtekarlığı nedeniyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından dava açıldığı belirtiliyor. Ceza dairesi, iddia ve tavsiflere göre suçların değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yaparak, mahkumiyet kararı veriyor. Kısacası, şüpheli Akaş beraat ederken, diğer şüpheli mahkum edilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 204/1 maddesi: Resmi belgede sahtecilik suçunu tanımlar.
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 158/1-d. maddesi: Nitelikli dolandırıcılık suçunu tanımlar.
- 2297 sayılı Yargıtay Yasası'nın 6110 sayılı Yasa ile değiştirilen 14. maddesi: Ceza Dairelerinde iş bölümünün belirlenmesinde iddianamedeki tavsife ağırlık verilmesini öngörür.

11. Ceza Dairesi 2012/22472 E. , 2014/8442 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- Sanık ... Akaş hakkında; her iki suçtan beraatine,
2- Sanık ... hakkında; her iki suçtan ayrı ayrı mahkumiyetine,

2297 sayılı Yargıtay Yasası"nın 6110 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesinde “Ceza Dairelerinde, Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde, dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.” hükmü yer almaktadır. Yasa, sevk maddelerine değil, iddianamedeki tavsife ağırlık tanımıştır. Bu nedenle Ceza Dairelerinin görevinde Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu"nun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere tavsif esas alınmalıdır.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 30.12.2008 gün ve 2008/54728 Esas sayılı iddianamesi ile müştekilerin, şüpheli ..."a ait.... plakalı servis aracını almak için borçlarını ödediği, şüphelinin borcu nedeniyle diğer şüpheli ... tarafından araca koyulan haczin borcun bir bölümü ödenerek kaldırıldığı, şüpheli ..."ın müştekilerden ..."a aracın satışı için vekaletname verdiği, müştekilerin suç tarihinde kendi adlarına ruhsatname çıkarmak üzere Trafik Tescil Müdürlüğü"ne gittikleri, burada ... tarafından müştekilere verilen ruhsatnamenin sahte olduğunun anlaşılıp el konulduğunun iddia edilmesi vekaletnamelerin sahteliğinin ileri sürülmemesi karşısında, dolandırıcılık suçunun işlenmesi sırasında kamu kurumu olan Emniyet Genel Müdürlüğünün maddi varlıklarından olan trafik tescil belgesinin kullanılması nedeniyle 5237 sayılı TCK"nun 204/1 ve 158/1-d. maddelerinde öngörülen “resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık” suçları tavsif edilerek dava açılmıştır.
Bu itibarla, iddianamedeki anlatıma, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanunu"nun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesi"ne ait olduğu anlaşıldığından Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli daireye gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.