16. Hukuk Dairesi 2015/5394 E. , 2016/3625 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... çalışma alanında bulunan 174 ada 47 parsel sayılı 794.423,86 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz mera vasfıyla sınırlandırılmıştır. Davacı ..., tapu kaydı, vergi kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında davacı ... mirasçıları ... ve arkadaşları ile ... ve ... davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 03.06.2013 havale tarihli fen bilirkişisi raporuna ekli krokide yeşil renkli kalem ile boyalı ve (B) harfi ile gösterilen 80.528,25 metrekarelik alanın tespitinin iptali ve ifrazı ile adanın son parsel numarası verilmek suretiyle taşınmazın tamamı 16 pay kabul edilerek; 4 payın ..., 3"er payın ..., ... (...), ... ve ... adına tapuya tesciline, 174 ada 47 nolu parsel içinde geriye kalan alanın tespit gibi mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı temsilcisi, dahili davalılar ... ile ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dahili davalı ... vekilinin, “Büyükşehir Belediyesine davanın yöneltilemeyeceği ve bu nedenle belediyenin yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden sorumlu tutulamayacağına” değinen temyiz itirazları yönünden; 6 Aralık 2012 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanan 6360 sayılı 13 ilde Büyükşehir Belediyesi ve 26 ilçe kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ve 22 Mart 2013 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanan bu kanunda değişiklik yapılmasına dair 6447 sayılı Kanun"a göre, bazı illerde sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüş, bu illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış olup; hüküm tarihinde yürürlükte bulunan bu Yasa uyarınca dava konusu taşınmazın bulunduğu ... İlinin il mülki sınırı aynı zamanda büyükşehir belediye sınırı olarak belirlendiğine, büyükşehir belediyesi sınırları içerisindeki köy ve beldelerin tüzel kişiliği kaldırıldığına ve bu nedenle ... davada taraf olarak yer almasında isabetsizlik bulunmamasına göre dahili davalı ... Belediyesi vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazlarının REDDİNE,
2- Davalı temsilcisi ve dahili davalı ... Belediyesinin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece, temyize konu (B) harfli 80.528,25 metrekarelik taşınmaz bölümü üzerinde davacı taraf lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesindeki zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmaya yeterli değildir. Dava konusu 174 ada 47 parsel sayılı taşınmaz mera olarak sınırlandırılmış olmasına rağmen mahkemece taşınmazın kadim ya da tahsisli mera olup olmadığı araştırılmamış, mahallinde yapılan keşifte yerel bilirkişilerden taşınmazın öncesinin ne olduğu ve niteliği sorulmamış, ziraatçi bilirkişi raporunda, temyize konu taşınmaz bölümü ile taşınmazın diğer bölümleri arasında sınır, kot farkı, bitki örtüsü, eğim gibi ayırıcı unsurlar olup olmadığı değerlendirilmemiştir. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için taşınmazın bulunduğu yerde mera tahsisi yapılmış ise buna ilişkin kararlar, ekleri ve haritaları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ve tüm tespit bilirkişileri huzuruyla keşif icra edilmeli, varsa mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp kapsamları belirlenmeli, mera tahsisi yoksa, taşınmazın öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, çekişmeli taşınmaz bölümü ile taşınmazın diğer bölümleri arasında ayırıcı nitelikte bir unsur bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mahkemece yapılacak gözlem tutanağa geçirilmeli, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, zaman içinde sınırlarında genişleme olup olmadığı, hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin tutanaktaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde temyize konu taşınmaz bölümünün niteliği, toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve taşınmazın diğer taşınmaz bölümlerinden nasıl ayrıldığını açıklayan, değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı ve temyize konu taşınmaz ile diğer taşınmaz bölümlerinin konumlarını yan kesit krokisi ile gösteren rapor ve harita düzenlettirilmeli; taşınmazın öncesinin mera olduğunun anlaşılması halinde meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukukça değer taşımayacağı düşünülmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden dahili davalılara iadesine, 04.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.