11. Hukuk Dairesi 2016/745 E. , 2016/8875 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01/.../2015 tarih ve 2014/634-2015/314 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen .../.../2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları hakkında yasa kapsamında özel sektöre devri yapılan ...... ......., ........ ....... ve diğer sekiz ayrı elektrik dağıtım şirketinin hisselerinin özel sermayeli firmalara fiili devri aşamasında müvekkili ile anılan ......."lar arasında gerçekleşen para hareketlerinin (......."ların devre esas bilançolarında bulunan serbest ve blokeli hazır değerlerin kasa, banka, yoldaki paralar, kısa vadeli repo) ......."ların özelleştirilmesi ile ilgili mevzuat ve ihale dokümanında öngörüldüğü şekilde işleme tabi tutulup tutulmadığı konusunda .... ....... ..... Denetim Hizmetleri Başkanlığı denetçileri tarafından düzenlenen 03.09.2013 tarih, 80-... sayılı soruşturma raporu sonuç bölümünde devre esas bilanço tarihinde ve bu bilançolara göre kasa ve bankalarda bulunduğu anlaşılan serbest hazır değerler ile blokeli hazır değerlerin ilgili şirketlerin ... günlük cari harcamaları düşüldükten sonra T......."a aktarılması gerektiği aksi durumda ilgili ....... personelinden talep ve tahsilinin önerildiğini, T....... Yönetim Kurulu"nun 05/.../2006 tarihli ve 42-627 sayılı kararı ile dağıtım şirketlerinin nakit akışı ve fon yönetiminin düzenlendiğini, bu hususta ........ Mali İşler ve Finans Yönetimi Daire Başkanlığı tarafından .../.../2006 tarihli 9933 sayılı yazı ile tüm elektrik dağıtım şirketlerine bilgilendirme yapıldığını, bu itibarla 28/08/2009 tarihli ve 3952 sayılı yazı ile şirketler tarafından yapılacak enerji bedeli ödemeleri kapsamında, ....... ile .... bağlı ortaklıklarına ait enerji ödemeleri yapıldıktan sonra bankada atıl para bırakılmaksızın kalan bakiyenin tamamının .... Genel Müdürlüğü"ne aktarılması, cari dönem faturasını aşan kısım için geçmiş dönem faturalarına mahsuben .... Genel Müdürlüğü"ne ödeme yapılması ve bankalarda kısa vadeli (...-... günlük) finansman ihtiyacı dışında nakit bulundurulmamasının istendiğini, yine .../07/2010 tarihli ve 3710 sayılı talimat ile
şirketlerce her ay sonunda bankalardaki tüm hesap bakiyelerinin alınarak ve gerekirse yoldaki paraların da takip edilerek kısa vadeli (...-... günlük) finansman ihtiyacı dışında nakit bulundurulmaması, gerekli tedbirlerin alınarak yapılan enerji bedeli ödemelerinin geciktirilmeden süresinde Günlük Nakit Takip Programı Tablosuna işlenmesi gerektiği belirtilerek, devir aşamasındaki dağıtım şirketlerinin daha hassas davranması hususunda uyarıldığını, Özelleştirme Yüksek Kurulu"nun 01/.../2010 tarihli 2010/86 sayılı kararı doğrultusunda, 30/.../2010 tarihli muhasebe kayıtları baz alınarak 31/.../2010 tarihinde ........ ..... A.Ş"ye devir ve temlik edilen ........ ......."ın, devire esas mizan kayıtlarına göre, ...."a 28.533.855,... Türk Lirası ve ...."a 173.715.826,... Türk lirası olmak üzere T......."a devri yapılacak toplam 202.249.681,... Türk lirası enerji borcu bulunmasına rağmen, temerküz hesaplarındaki toplam ....003.000,00 Türk Lirasını bu borcun ödenmesinde kullanmak yerine, devire esas alınacak muhasebe kayıtlarının son günü olan 30/.../2010 tarihinde .... .....na repo yaptıklarını, bu suretle T......."a ....003.000,00 Türk Lirası tutarında borç devredilmesine, ........ ..... A.Ş."nin ise sebepsiz zenginleşmesine sebep olduklarını, devre esas bilançoya göre aynı tarihte repo yapıldığı anlaşılan ....003.000,00 TL"nin tamamının ilgili şirketlerden ve sorumlu bulunan personelden tahsili gerekir ise de hakkaniyete uygun olması açısından devre esas bilanço tarihinde repo yapıldığı anlaşılan ....003.000,00 TL yerine devre esas bilançoya göre aynı tarihte repo yapıldığı anlaşılan ....003.000,00 TL ile davalı şirketin devre esas bilanço tarihinden geriye dönük ... aylık repo tutarları ortalaması ....730.250,00 TL arasındaki ....272.750,00 TL"lik farkın davalı şirket ve davalı şirketin muhasebe-finans müdürü ..., repo talimatlarında imzaları bulunan davalı şirket eski müdür yardımcıları ... ve ..."ndan TBK"nun 49. maddesinde düzenlenen haksız fiil ve 77. maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tahsili gerektiğini ileri sürerek, ....272.750,00 TL"nin ........ ......."ın devir tarihi olan 30/.../2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ve KDV"si ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın zamanaşımından ve esastan reddini istemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davaya konu zararın 04.06.2012 tarih ve 45-43 sayılı teftiş raporu ile davalı ...’ın talimatlara aykırı davranarak, finansman müdür olarak görev yaptığı ........ .......’ın borçları olduğu halde öncellikle şirket borçlarını ödeme yerine şirket gelirlerini repoya bağlayarak şirketi zarara uğrattığı, hakkındaki soruşturma neticesinde kendisine ........2012 tarihinde aylıktan kesme cezası önerildiği ve T....... Yüksek Disiplin Kurulu Kararı ile de kendisine ceza verildiği dosya içerisinde bulunan .... .... İdare Mahkemesi"nin 2014/712 Esas, 2014/1350 Karar sayılı kararından anlaşıldığı, işbu davanın ise 05.....2014 tarihinde açıldığı, davacı kurumun zararı öğrendiği 04.06.2012 tarih ve 45-43 sayılı teftiş raporu ya da davalı ...’a aylıktan kesme cezası önerildiği (........2012) tarihten sonra ... yıldan fazla zaman geçtikten sonra dava açıldığı, 6098 sayılı BK"nın 49. ve 72. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nın 142. maddesi birlikte değerlendirildiğinde; davalıların süresinde zamanaşımı itirazında bulundukları, zamanaşımının davalı kurumun zararı öğrendiği tarihten itibaren başlayacağı, bu tarihten itibaren ... yıllık dava açma süresinin bütün davalılar açısından geçirildiği gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
...-Dava, haksız fiil ve sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere davacı vekili, müvekkilinin uğradığını iddia ettiği zararın davalılardan TBK"nın 49. maddesinde düzenlenen haksız fiil ve 77. maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tahsilini talep etmiştir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de davacı vekili dava dilekçesinde davalı şahıslar hakkında .... Cumhuriyet Başsavcılığı"na görevi kötüye kullanma suçundan dolayı suç duyurusunda bulunduklarını, ancak yargılama sırasında verdiği dilekçelerinde .... Cumhuriyet Başsavcılığı"nca şüphelilerin isnat edilen
suçun faili olamayacakları gerekçesiyle verilen kavuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yaptıkları itirazın .... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2015/269 D.İş. sayılı kararı ile reddedildiğini, temyiz aşamasında verdiği dilekçesinde ise anılan karara karşı kanun yararına bozma yoluna başvurulduklarını bildirmiştir.
Somut uyuşmalıkta iddia konusu devre esas alınacak muhasebe kayıtlarının son günü olan 30/.../2010 tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 60. maddesi haksız fiil nedeniyle tazminat davasının zararın ve sorumlunun öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl, her halde zararı doğuran olayın gerçekleşmesinden itibaren on yıllık sürede zamanaşımına uğrayacağını, haksız fiil aynı zamanda suç teşkil eden bir eylem ise ve Ceza Kanunu’nda daha uzun zamanaşımı süresi öngörülmüşse haksız fiil sorumluluğunda da bu uzun zamanaşımı sürelerinin uygulanacağını düzenlemiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 72. maddesinde ise tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrayacağı ancak tazminat, ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı süresi öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, olayda bu zamanaşımı süresinin uygulanacağı açıkça düzenlenmiştir.
Eylemin Ceza Kanunu"nda suç sayılmış olup olmadığı, kural olarak hukuk hakimince belirlenecektir. Söz konusu hüküm, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için, sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte; fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı, hatta böyle bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin o davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır.
Sonuçta; haksız eylemin suç oluşturması durumunda o suç için öngörülen ceza zamanaşımı süresi hukuk yargılamasında da uygulanacaktır (HGK"nın .../02/2012 tarih ve 2011/...-2011/640E. 2012/89 K. sayılı ve HGK"nın 06/05/2009 tarih 2009/...-152 Esas ve 2009/155 Karar sayılı kararları).
Bu durumda mahkemece, davacı vekili davalıların eylemlerinin aynı zamanda suç teşkil ettiğini iddia ettiğine ve davalı şahıslar hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ancak .... Cumhuriyet Başsavcılığı"nca verilen takipsizlik kararına karşı itirazlarının reddi üzerine kanun yararına bozma talep ettiklerini bildirdiğine göre somut uyuşmazlık bakımından ceza zamanaşımının uygulanıp uyugulanmayacağı konusunda olumlu olumsuz bir değerlendirme yapılmadan ve davacı tarafın suç duyurusunun akıbeti araştırılmadan yazılı gerekçe ile davanın zamanaşımından reddine karar verilmesi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
...-Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA; (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek olmadığına, takdir olunan ....350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, .../.../2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.