Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5331
Karar No: 2016/3619
Karar Tarihi: 04.04.2016

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/5331 Esas 2016/3619 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/5331 E.  ,  2016/3619 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:


    Uygulama kadastrosu sırasında ... çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı ... ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan eski 549 parsel sayılı 6.010 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 127 ada 3 parsel numarasıyla ve 4.625,56 metrekare yüzölçümlü olarak; davalı ... ve arkadaşları adına tapuda kayıtlı bulunan eski 630 parsel sayılı 2.308 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 127 ada 2 parsel numarasıyla ve 2.965,53 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ... uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin davalıya ait taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak ... aleyhine dava açmıştır. Yargılama sırasında 127 ada 3 parsel sayılı taşınmazın diğer tapu malikleri olan ... ve arkadaşları davaya dahil edilmiş, mahkemece re"sen "ye dava yöneltilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 127 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların yenileme kadastro tespitinin iptali ile fen bilirkişileri ...ve ... tarafından verilen 05.06.2014 tarihli bilirkişi raporu ekindeki krokide 127 ada 2 parsel içerisinde (A) harfi ile gösterilen 428 metrekarelik kısmın ifraz edilerek 2.537.53 ve 127 ada 2 parsel olarak tapu kaydındaki malikleri adına tapuya kayıt ve tesciline, bilirkişi raporunda ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 428 metrekarelik alanın 127 ada 3 parsele eklenerek 5.053.56 metrekarelik olarak tapu kaydındaki malikleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili, davalı ... vekili ile vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, taşınmaz sınırlarının tek tek değerlendirmeye tabi tutulup ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmesi faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Uygulama kadastrosunun amacı, mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı gibi, mülkiyet uyuşmazlıkları da uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamaz. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi fen bilirkişisinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında çekişmeli taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, fen bilirkişisinden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Fen bilirkişisinden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için fen bilirkişisinden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise çekişmeli taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Fen bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Somut olayda; mahkemece yapılan uygulama yetersiz ve alınan rapor denetime elverişsiz olup çekişmeli eski 630 (yeni 127 ada 2) parsel sayılı taşınmaza ait arazi kadastrosu sırasında düzenlenen hesap cetveli ile eski 630 ve 549 parsel sayılı taşınmazlara ait ölçü krokisi ile tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları getirtilmemiş, fen bilirkişisinden yukarıda açıklanan şekilde rapor ve harita alınmamıştır. Ayrıca tesis hesap cetveli, ölçü krokisi getirtilmeden rapor düzenlendiğinden tesis yüzölçüm hesabında hata olup olmadığı denetlenemediği gibi tesis paftası ile uygulama paftası çakıştırılan bilirkişi raporunda mülkiyet uyuşmazlıklarını çözmeye yönelik rapor düzenlenmiş olup, değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı mahkemece göz önünde bulundurulmalıdır. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm verilmesi isabetsizdir. Hal böyle olunca; mahkemece harita mühendisi sıfatına sahip önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Diğer taraftan bu davalarda husumetin, tespit sonucunda itiraz edenin taşınmazı aleyhine yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmazların maliklerine yöneltilmesi gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır. Davacı taşınmazının sınırında "ye ait taşınmaz bulunmamakta olup, mahkemece resen "nin davaya dahil edilmesi "ye taraf sıfatını kazandırmaz. Dolayısıyla kendini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı aleyhine vekalet ücreti takdir edilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacı veya davalıya ayrı ayrı iadesine, 04.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

















    G/K

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi