8. Ceza Dairesi Esas No: 2017/14061 Karar No: 2017/14267 Karar Tarihi: 13.12.2017
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/14061 Esas 2017/14267 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, yalan tanıklık suçundan ötürü hüküm giymişti ve hakkında 10.04.2009 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar kaldırılarak hükmün açıklanmasına karar verilmişti. Bayburt Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği hüküm, sanığın etkin pişmanlık hükmü yönünden bariz bir şekilde hatalıydı. Sanık hakkında verilen hürriyeti bağlayıcı ceza, adli para cezasına çevrilecekti ancak bozma sonrası hükmün verilmesinde bu durum dikkate alınmadı. Bu nedenlerle verilen hüküm yasaya aykırı görüldü ve bozulmasına karar verildi. Kanun maddeleri olarak da TCK.nun 272/2. maddesi ve fıkrası, 274/1. madde ve TCK.nun 50/1-a, 52/4, CMK.nun 326/4 ve 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uygulamaları yer almaktadır.
8. Ceza Dairesi 2017/14061 E. , 2017/14267 K.
"İçtihat Metni"
Yalan tanıklık suçundan sanık ... hakkında 10.04.2009 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar kaldırılarak hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı TCK.nun 272/2. madde ve fıkrası uyarınca hükümlülüğüne dair; BAYBURT Asliye Ceza Mahkemesinin 22.10.2014 gün ve 2014/493 esas, 2014/387 karar sayılı hükmünün süresi içinde Yargıtay"ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelendi: Gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Bayburt Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2005/135 esas sayılı dosyasında görülen davanın soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısı huzurunda yeminli olarak tanık sıfatıyla dinlenen sanığın 29.11.2005 tarihli duruşmada önceki beyanından dönerek gerçeği söylediğinin anlaşılması karşısında, TCK.nun 274/1. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Kabul ve uygulamaya göre de; bozma öncesi verilen ve sanık tarafından temyiz edilen hükümde, sanık hakkında tayin edilen 1 yıl hürriyeti bağlayıcı cezanın TCK.nun 50/1-a maddesi gereğince 7300 TL adli para cezasına çevrilmesine ve aynı Kanunun 52/4 maddesi gereğince 24 taksit halinde tahsiline karar verilmesine rağmen bozma sonrası kurulan hükümde bu husus dikkate alınmayarak CMK.nun 326/4 maddesinde düzenlenen kazanılmış hak kuralının ihlal edilmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.